eşinizle harbiden onu deliler gibi sevdiğiniz için mi, yoksa neslinizi devam ettirebilmek için mi evlendiğinizi düşünmenize sebebiyet verecek durumdur. ikincilerden iseniz tipik bi öküzsünüz demektir.
büyük üzüntü duyulacak durumdur. fakat onu olduğu gibi sahiplenmek, bundan dolayı eksik olduğunu hissettirmemek ve çok özlem duyulursa çocuk esirgeme kurumundan bir bebek almak, tüm yaraları iyileştirecektir.
kimsenin başına gelmesin ama, bununla ilgili bir itiraf okumuştum zamanında aklıma geldi.
"allah bizi birbirimize yazdı ya, eğer bir çocukla da taçlandırılmayacaksak çokta gücenmem ona."
bu sebepledir ki, çocuğu olmadığı için ayrılan insanları falan çok anlayamam. bir insanın çocuğu olmadığı gibi bir hastalığı da olabilir, hatta bir kazada geçirebilirsiniz. bakıma muhtaç kalabilirsiniz. hiç bir şeyin garantisi yok. bunu bir kusur olarakta algılamak yanlış. böyle olmuş işte, belki tedavisi vardır yada yoktur.
hem siz birbirinizi sevdiğiniz için evlenmediniz mi?
Zorlu bir sürecin başlangıcıdır.
Tabi evlenmek için evlenmediyseniz.
Eğer arada biraz olsun aşk varsa infertilite problemi ile karşı karşıya kalan eş diğerine yük olduğunu hissedecektir. Kim sevdiğinden çocuk sahibi olmak istemez ki? Bundan dolayı mecburiyeten ayrılık olabilir. Kendini eşine karşı suçlu hissedebilir çünkü.
Yahut Allah'tan ümit kesilmez deyip her çareyi denerler. Koca yürekli aşıklar umarım üçüzünüz olur.
Ama her iki durumda da bir duyarlılık söz konusudur. Canınız sağ olsun sizin ve sizin gibilerin.
çocuk yüzünden eşinden ayrılan kişi o insanı sevmemiştir. hayatında onu amaç değil başka şeylere ulaşmak için araç olarak görmüştür. bunun için eşten ayrılınmaz. siz o eşle beraber bir yola çıktınız. ölene kadar da o yolda ne kadar dikkatli olursanız olun kaçınılmaz bir şekilde çeşitli kazalar yapacaksınız. önemli olan o kazaları beraber sabırla atlatabilmek, birbirinize destek olmak. unutmayın ki bunun için evlendiniz! bu kader, kimsenin bir suçu yok. sıkıntı yaşanacaksa da yaşanacak, acı çekilecekse de çekilecek. hayatın zaten kendisi bu. hiç bir şey toz pembe değil.
Çok güzel espiriler döner ama ne yeri ne zamanı, susun. Önemsemeyen aileler için sorun yok ama önemseyen aileler için faciadır. Boşanma ne ki intahara kadar gider bazen.
her ne kadar iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta dense de birçok evliliğin bitiş nedenidir. direk "ben anne/baba olmak istiyorum. haydi sana eyvallah" şeklinde gerçekleşmez tabi ki; ama evdeki huzursuzluk baş göstermeye başlar. yaraları saracak, sizi birarada tutacak bir yavrunun eksikliği her geçen gün daha da hissedilir...