fizik konusunda bilgisi artan bir insan tanrı diye bir şeyin olması gerekmediğini bilir. yine de içinde hissettiği bir şey varsa inanmaya devam eder o ayrı.
dine inanç azalmıyor ancak dinin kullanılmasına engel olunuyor. çünkü insanlar akıllanıyor. malum şahıslara maksimum 20 yıl veriyorum. 20 yıl sonra %30 oyu görürlerse yatıp kalkıp dua etsinler.
tarihsel süreçler incelendiğinde ortaya çıkan gerçek.bilim ilerledikçe tanrının küçüldüğünü görmemek için özellikle bakmamak gerek.bu kadar bilimsel çalışmaya rağmen hala uyduruk hikayelere inananlara kendi kitaplarından bir cümle: "biz onların gözlerini ve kalplerini mühürledik kulaklarına agırlıklar koyduk gözlerine ve kalplerine perde çektik..."
not:ateizm ve kemalizmi aynı zannetmek için ne içiyorsunuz!!
bu durum bende tersine işliyor. ana okuluna giderken din nedir bilmezdim. sapanla kuş avına çıkar, komşunun eriğine dalar, renkli istop oynarken kızlara ellemeye çalışır ve çok yalan söylerdim. ateistlerden farkım yoktu. ilkokulda yavaş yavaş sureleri, duaları ezberlemeye başladım. orta okulda namaz, oruç derken eğitim seviyem arttıkça inancım da arttı. lisede cumaları camiye gider oldum. üniversiteye başlamadan kur'an okumayı öğrendim... çok ilginç. galiba bir istisnayım.
şöyle de bir durum var tabi. doktorasına kadar okursun, ama korkularından kurtulamazsın. yusuf eden organlar yüzünden ne olur ne olmaz ben inanayım dersin.
o zaman kime oy verdiğine bakarız adamın cahilliğin boyutunu öğrenmek için. hala akepe diyorsa atasözümüz hazır.
eğitim diye kastedilen, manayı arka plana alan şeyler ise doğru olabilecek tespittir. bu tip bir eğitim alınca insan nefsi kendini bir halt sanıp yaratanını inkar edebiliyor maalesef.