eğitim sürecinde abazandan notlar

entry2 galeri0
    1.
  1. adı bende saklı bir uludağ sözlük yazarının yakında çıkaracağı derleme kitap. kendisi kitabın gelirini sokak timsahlarıyla, evsiz köpekbalıklarına bırakacakmış.

    kitabı şöyle bir karıştırdığımda okuyanın beynine beynine sümsüğü yapıştıran, karaciğerine karaciğerine dekmiği vuran, diz kapağına diz kapağına merdaneyi indiren donelerle karşılaştım. neden bunları sizlerle paylaşmayayım deyu sordum, kimse cevap vermedi, tip tip baktılar, sesim boğuk boğuk müsait bi yerde inebilir miyim deyip, altı durak önceden indim dolmuştan. işte o kitaptan bazı enstantaneler, imajinasyonlar, trikolar, 5 ytl'ye badiler;

    "
    yayıncının notu:

    malum türk eğitim sistemi, ilköğretim(ilkokul, ortaokul), ortaöğretim(lise ve dengi), yükseköğretim(üniversite ve cengiz) olmak üzere bir süreçten ibarettir. yazar bu süreçte, karıyla kızla tanışmak içün çetrefilli yollardan geçen bir abazan olarak, yaşadığı acı tecrübelerin zehrini yazarak kusmak istemiştir. anıları ve göz yaşı döken kalemiyle. okurken farklı alemlere dalacak, abazan yazarın elini tutmak isteyeceksiniz. hadi, tadını çıkaralım...

    önsöz:

    sevmek... sadece sevmek istedim onları!!! her kelimede, her konuşmada söküldü kalbim... kadınlar... onlar tanrı'nın erkeğe verdiği bir ceza mı! ve sen, kibirli tanrı!! huriler de kadınsa kov beni cennetinden!!!

    kitaptan bazı başlıklar:

    -ilkokul üç-

    - yaa selçuuuk versene silgimii, ühüüü
    - banane banane vermem..
    - öğretmeniiim selçuk pelikan silgimi yediii, hemi de kağıdı yeşile boyayan cinsten pelikan silgiiim
    - ya söylemesene örtmenee.. al sana, çot(dişini eline verdi kızın)

    selçuk'un not defteri: yarın ayşe'ye onu sevdiimi sölicem. bugün silgisini yedim, örtmene söyledi, ben de onu dövdüm. bugün örtmen, yarın resim-iş dersinde patates baskısı yapcaksınız dedi. kardeşim, patates baskısı için hazırladığım patatesleri yırttı. annem çay yaptı. babam osturdu. yarın ayşe'ye seni seviyom dedim.

    -orta bir-

    - şş melike, ben seni seviyom.
    - ihihi.. canımm, ben de seni seviyorum. ayy kızlar ne tatlı di mi, ay küçücük bee boya baak, kardeşim kadar ihihi canım.
    - ühü..

    selçuk'un not defteri: melike'yi çok seviyom. çok güzel memeleri var. eteğinin altına bakıyom hep pipim şişiyo. seni seviyom dedim bugün, boyumla dalga geçtiler. ben de büyüyünce uzun olcam, hepsini öpcem. bugün maç yaptık. tarık ananı sikerim dedi, kavga ettik. altı kişi girmeselerdi döverdim. yarın saçıma jöle sürcem melike'ye seni seviyom diycem.

    -lise iki-

    - bıroz konoşobilir miyüz aslı
    - ya ben kantine gitcektim.. ıı, tamam dinliyorum seni?
    - bönümle çıkar moson?
    - yaa selçuk, seni kaybetmek istemem, çok iyi bi arkadaşımsın ama ben zortunç'tan hoşlanıyorum, istemiyorum yani.
    - oruspuh!

    selçuk'un not defteri: üç yetmişlik rakı, on sekiz bira içtim. aslı'ya siktir çektim, bak akıllı ol kızım dedim. yan sınıfta başak var bi tane, eteğini kıvırıyo, yarın ona çıkma teklif etcem. ama önce zortunçların sınıfı bascam benim kurusıkıyla.

    -üniversite dört-

    bir msn konuşması:

    bebişşşşş şimdi oturum açtı.

    şeytan da bir melektir: selam : ))
    bebişşşşş: slm cnmmmm nbr?
    şeytan da bir melektir: iyiyim : ) insanoğlunun olabileceği kadar : ))
    bebişşşşş: hıı.. ya selçuk sna bışıı sorcam. şımdı bis choq yakınıs dı mı bırbırımıse.. snden bısıı ıstıcemm been
    şeytan da bir melektir: dinliyorum evet dinliyorum (heyecan yaptı it)
    bebişşşşş: yaa ıktısatta bı çocuk war berke, choq tarz bı çocuuk. snın ark.ınmış tanıstırsana benı noluuur

    şeytan da bir melektir çevrimdışı görünüyor. gönderdiğiniz iletiler bir oturum açtığında iletilecek.

    selçuk'un not defteri: tanrı! o görkemli koltuğunda oturmuş, kibirle bana bakıyorsun değil mi? en sert yumruğun bu mu ha! kadınlar... yenilmeyeceğim sana!!! "

    pek sevgili okurlarım, devamını ve diğer çok gizli sırları kitap çıktıktan sonra okursunuz artık, benden bu kadar. yarın zall-july4th çiftinin çırağan'daki düğününden duyulmamış dedikodularla karşınızda olacağım. hoşçakalın.

    şenay düdük, fısıltı gazetesi, 27.03.2008.
    94 ...
  2. 2.
  3. ortaokul:

    ortaokul (ya da orta okul) hayatım kızlarla erkeklerin ayrı merdivenlere/ayrı koridorlara sahip olduğu imam-hatip lisesinde geçti. buna bir de yatılı okuyor olduğumu da ekleyince, çekirdekten yetişme bi abazan olduğumu söyleyebilirim. öyle ki, diz kapaklarının altında etek giyen tarih hocamız fantazilerimizin en mühim yerini oluşturuyordu. yurtta birbirimizi zikecek kıvamdaydık diyebilirim. 249 adet ergenliğe geçiş sürecindeki kopille aynı yerde yaşamak.. çok kötüydü lan.

    lise:

    lisede imam-hatipten kurtuldum fekat gittiğim yer pek de farklı değildi. sınıfımızda bi tek kız vardı ve ben yine yatılı okuyordum. okuldaki tek tük güzel kızın da altışar tane amcaoğlu-dayıoğlu, altışar da platonik belalı aşığı vardı. bi özlem vardı mesela, teneffüslerde arkasında aç hayvan sürüsünün kaldırdığı toz bulutuyla yürürdü... bu sebeplerden, lise hayatım yurtta porno dergi alışverişleriyle ve uzun eşşek oyunuyla geçti. müzik öğretmeni en büyük hayalimdi evet...

    dersane:

    lise sonda dersaneye gitmeye karar verdim. karar verdim derken, gitmeyen öss'yi kazanamıyor anlayışı yaygındı ve ske ske yazıldım dersaneye. geçen yıllarda, dersaneye giden arkadaşların anlattığı 'ulan süper kızlar var' hikayeleri aklımı almıştı. malum, yatılı okuldaydım ve 299 sapla beraber uyuyordum.. ama gel gör ki, dersanedeki sınıf resmen 'haftasonu kravatı çıkarıp dersaneye okul üniformasıyla gelen sap' doluydu! haliyle, dersane günlerim de bilek güreşi yapmakla ve teneffüslerde koridorun sonundaki kalorifer peteğinin üstünde maç muhabbetiyle geçti. geçmedi aslında. iki ay sonra 'skerim böyle dersaneyi' diyerekten, parası peşin ödenmiş dersaneden ayrıldım. iki hafta kantinde takıldım fekat o girişimimden de ekmek çıkmadı, çıkaramadım.

    üniversite:

    kader beni tüm geçmiş abazan öğrenim hayatım için özür dilercesine iletişim fakültesine soktu. kızların nadiren çirkin olduğu ve nadiren 'ay erkek bunlar, konuşmam ben bunlarla' triplerine girdiği bu fakülte, her genç abazanın hayallerini süsler nitelikteydi. ama gel gör ki, ben eşşekler gibi aşık olmuştum ve hayatım platonik aşkımı düşünmekle geçiyordu.. kendime geldiğimde zaten atı alan üsküdar'ı çoktan geçmişti..

    yükseklisans:

    hiç bulaşmadım. gerçi 2.25 ortalamayla beni alacak yükseklisans programına ben girmem zaten!
    19 ...
© 2025 uludağ sözlük