pascal'ın olasılık teoremi miydi neydi sanırım ondan bahsedelim.
a) tanrı var
- tanrı var ve ben inanmıyorsam cehennemde yanarım.
- tanrı var ve ben inanıyorsam cehennemde yanmam.
b) tanrı yok
- tanrı yok ve ben inanmıyorsam bir şey olmaz
- tanrı yok ve ben inanıyorsam gene bir şey olmaz.
pascal'da demiş ki, ben inanmazsam bir şey kazanmam. o zaman inanayım abi.
pascal bunu açık yüreklilikle, realist bir dille, harbici harbici söylemiş nasıl düşündüğünü.
günümüzde pascal gibi düşünen bir çok insan var.
ve ben şuna inanıyorum ki; tanrı, onuruyla yaşayıp bu dünyada kendisine inanmayan birini değil de onuruyla yaşamayan ancak "ya tanrı varsa" diye inanan birini cennetine alacaksa, o tanrı inanılmamayı haketmiştir.
hadi bırak inanmamayı, ona inanan hristiyanı, yahudiyi de almıyormuş cennetine. ne kadar iyi bir insan olsa da.
uzun lafın kısası, siz adam gibi yaşayın da nereye gidip gideceğiniz tanrının bileceği iştir, o da varsa. kafa yormayın bu kadar amk.
insanın yaşayacağı herşeyi allah-u teala ve tekaddes hazretleri belirlememiştir, ölüm vs. tamam onlar kaderde ancak insanda cüzi irade, rabbimizde külli irade vardır. insan iradesiyle seçimini yapar, allah sonsuz ilmiyle onun zaten neyi seçeceğini bilir, işte durum bundan ibarettir.
''neden bir çocuk doğuştan zengin olup lüks içinde yaşarken başka çocuk sokakta dilenmek zorunda kalıyor?'' çok sığ bir yaklaşım kanımca. aç kalıp sürünen birçok adam ilerde mafya olup binlerce kişiyi sikertebiliyor ya da bu aç kişi ilerde çok zengin olabiliyor falan filan. çok düşünmek az konuşmak lazım bu konularda.
öncelikle bir yanlışa değinmek isterim tanrı olgusu din olgusu'nun dogmaları paralelinde eleştiriliyor.orda ki yanlışı düzeltmek gerekir.dinlerin olmadığı ama tanrının olabileceği söz konusudur çünkü.bu yüzden neden japonlar müslüman değil diye cehenneme mi gidicek eleştirisi yanlıştır.diğer eleştiriler ise * hep dünyevi hazlardan yola
çıkılarak dile getirilmiştir.o çerçeveden bakılarak yorum yapılmamalıdır.örneğin çok zengin birinin yapacağı bir hastane ile dilenci bir adamın oğlunun bir çiçeğe su vermesi eşdeğer iyilik olarak görülüyordur belki.