dışlanmak

entry59 galeri1
    33.
  1. Dışlanmak çok berbat ve kötü bir olay. Küçükken bir kere başıma geldiği için o günden beri yalnız kalıyorum. Çünkü biliyorum yalnızlık en büyük servettir.
    2 ...
  2. 32.
  3. Kaprisli olup ortamı bozarsanız dışlanırsınız.
    4 ...
  4. 30.
  5. bu hayatta en az 3-4 kez başıma gelmiştir.hayatın üzücü yanlarından .
    2 ...
  6. 29.
  7. Bir değil birden çok kişi tarafından başınıza geliyorsa baya bir sıkıntı yaratan durumdur.
    8 ...
  8. 28.
  9. Başta zor sonraları kolay olan bir olay. Sonra da siz zaten insanları dışlamaya başlıyorsunuz.
    3 ...
  10. 27.
  11. 26.
  12. 25.
  13. Üzültür yapmaniz gereken sey kendinizi dislanmis degilde tercih etmis gibi göstermek, kendinizi iyi hissetmek icin ise durumu kafaya takmamak gerekir son olarak farkliysanizz yalniz kalmak ve dislanmak gibi durumlarla sık sık karsilasirsiniz uzulmeyin.
    1 ...
  14. 24.
  15. Umrumda değil demek bile umrunuzda olduğu için karşı savunma mekanizması kurduğunuzu gösterir.

    Üniversitede azıcık psikoloji gördüm de söylemesi ayıp.
    6 ...
  16. 23.
  17. uzun zamandır ilk defa başıma gelen durumdur. hem de bayağı uzun bi zamandır. öyle çok ağır bi durumda değildi aslında.

    unuttuğum bi duyguydu. çok değişik tepkimelere yol açtı bende. arkadaşlarla finallerden sonra playstation cafeye pes oynamaya gitmiştik. dört kişiydik. ben bi arkadaşla oynuyodum diğer ikisi yanda oynuyolardı. 4-5 maç sonra adam değişelim mi diye sordum. yandaki arkadaşlar yok biz ikimiz oynıycaz dediler. çok garip oldum o an. büyütülecek bi olayı bırak, bi olay bile değil. ama kendimi dışlanmış hissettim o an. bi triplere girdim. 3-4 dk sonra maçın ortasında ben gidiyorum kanka diye kalktım çıktım. hızlı hızlı eve yürüdüm. eve geldiğimde elim ayağım titremeye başlamıştı sinirden. ki o da uzun zamandır hissetmediği bi duyguydu. sinirlenmek. ondan önce en son neye sinirlendiğimi bile hatırlamıyorum. odama geçip yatağa uzandım. kalkıp bişeyleri kırmak, parçalamak istiyodum. sokağa çıkıp önüme ilk gelenin ağzını gözünü kırmak, ayırmaya gelenleri bile dövmek istiyodum. camı açıp sokağın karşısındaki inşaatta çalışanlara ağzıma geleni sayıp gidip dayak yemeği bile düşündüm.

    öyle bi noktaya gelmiştim ki gözümden yaşlar dökülmeye başlamıştı. duvarı yumrukluyodum artık. sonra bi anda çok yorgun hissettim. öğlen 4 gibiydi yattım. gece 12 ye doğru uyandım. gittim arkadaşlar içerde film izliyodu oturdum yanlarına. çay, çekirdek falan vardı. neyse pek duygusal bi insan değilim. duygusal olarak derecelendirme yaparsak bi çay bardağıyla aynı duygusal derinliğe sahibim diyebilirim. sanki şu ana kadar hoşuma gitmeyen herşeyin siniri, mutsuzluğu, üzgünlüğü, nefreti, o küçücük olayla ortaya çıkmış gibi hissediyorum.
    5 ...
  18. 22.
  19. çoğunluk olarak kabul edilen insanlar tarafından kabul görülmemek.
    1 ...
  20. 21.
  21. 21.
  22. adice bir davranıs. sizi cekemeyenlerin sizden intikam almak icin sizi planlı olarak gruplarının dısında bırakmaları.
    6 ...
  23. 21.
  24. birinin fanatikçe sevdiği bir kurumu/ kişiyi eleştirip sevmediğiniz için gerçekleşiyorsa gülümseyerek kabul etmeniz gerekendir. sırf yalnız kalmamak için başka birine dönüşmek gerekmez.
    3 ...
  25. 20.
  26. bu durumda fazla zorlamamak lazım olmuyorsa olmaz yani.
    2 ...
  27. 19.
  28. disarida kalmaya zorlanmaktir.

    dışkı.
    1 ...
  29. 18.
  30. tanım: bir topluluğun dışında tutulmak ya da alınmamak.
    insanoğlu kenara ittiği bireyin, bu itilmişliğe verdiği cevaba acımasızlık derken, kendi çelişkisine gönderme yaptığının farkında değildir. Bizler ruh sağlığı farklılarını, görsel olarak "normal" ölçütlerimizden ayrı olanları ve daha nicelerini soğuk tavırlarımız, acımasız eleştirilerimiz ve en çok da "Seni yok sayıyorum!" diye bağırdığımız o tarifsiz jest ve mimiklerle yıkarız. Sonra bu yıkımın enkazlarını ayıplarla izleriz.
    Bizler ünlü yazar Mary Shelley'nin, "Frankenstein" romanında bahsettiği, Victor Frankenstein gibi yarattığımız farklılıktan iğrenirsek ve ondan kaçarsak, onu ötekileştirir, dışlar ve varlığını yok sayarsak, ortaya gerçek bir "ucube" çıkardığımızı yadsımamak gerekir. Unutulmamalıdır ki, hayatta en tehlikeli varlık, yalnızlığını kendi seçme şansı bırakılmadan yalnızlaştırılmış, dışlanmış ve varlığına hakaret edilmiş olandır. Farklılıklarından dolayı bireyi dışlamak ve bu farklılıkları olumlu anlamda kanalize edecek ortam yaratmamak, sonra da enkaza buğulu gözlerle bakmak, uçurumun kenarında paten yapmak gibidir.
    4 ...
  31. 17.
  32. Fikir ve davranislarislarinizin diger insanlar tarafindan hoslanilmamasi, fikir ve davranislarinizi sizinle birlikte uzaklastirmakdir.
    2 ...
  33. 16.
  34. 15.
  35. egosu güçlü olmayan insanlar için diri diri tabuta girmek gibidir. çekilmiyor. ama kendinden emin insanlar sikine bile takmaz. bunu farkeden ve etkilenen grup o karizmatik adamın etrafında toplanmaya başlar.
    3 ...
  36. 14.
  37. çoğu kişinin anlamayacağı durum.

    fikirlerinizi dünyanın %000.1 i desteklediği zaman öğreneceksiniz dışlanmak nedir.
    5 ...
  38. 13.
  39. Herkesle bülbül gibi konuşan insanların size gelince sadece 1 2 kelimeyle cevap vermesi. 70 kişilik piknikte konuşacak yada sizinle konuşmak isteyen bir kişi bulamayıp kitap okumaktır.
    7 ...
  40. 12.
  41. 11.
  42. 10.
  43. bir kesim, grup veya kitle tarafindan varligi artik edilmemek ve sosyal ortamin diyaglog alanlarinin kisiye kapatilmasi.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük