kuaförde tıraş sırası beklerken gerçekleşen bir olay.
önbilgi:x ve y şahısları işe X'in arabası ile gitmektedirler...
y içeri girer.
kuaför:ooo y abi hoş geldin,seni x abi götürüyomuş(evet aynen böyle söyledi)
y kısa bir afallamadan sonra;
y:yok yok beraber gidiyoruz.
karşımdaki adamların benden yaşça oldukça büyük ve sevilip sayılan insanları olmaları dolayısıyla o anda gülmemek için kendimi zor tuttum ancak şimdi aklıma geldikçe yarılıyorum.
kahramanları biri uzun biri kısa iki genç.
yemek esnasında peydah olan bir arı konuşmanın seyrini arıların ortadan yok oluşuna getirir.
kısa boylu olan, kolasına musallat olan arıyı kovalar. garip el-kol hareketleri ve bir de oturaklı küfürün ardından kaçınılmaz diyalog gerçekleşir.
- oğlum, bunlar var ya; bunlar yok olursa insanların da soyu tükenicekmiş.
- haaa, duydum ben de. neden yok oluyor insanlar onu tam anlayamadım ama...
- bunlar çiçekteki polen mi ne onu yiyorlarmış. insana zararlıymış onlar. bunlar olmayınca insanlar ölücekmiş.
- haaa, bal da olmaz arılar ölünce. o da olabilir.
- tabi oğlum..
güzel bir cafede arkadas ile yemek yerken yan masaya otuan 13-15 yaslarında 3 genc arasında gecen konusmadır.
- abi ben artık aşık olmak istiyorum, boyle olmuyo sıkıldım yani. tamamlanmamıs hissediyorum kendimi
- nası yani abi ?
- olum ne bileyim sanki bööle counter 1.5 yada 1.6 gibi hissediyorum...eksik... ( cok hüzünlü bir ses tonu ile )
- sen de haklısın.
yanlış çözümlemediysem dükkan sahibi uzun zamandır alamadığı kirasını tahsis etmek için dükkkanı gider. dükkanın kapalı olduğunu görür ve ordan bir çocuk;
3 arkadaş, green street hooligans'ı izlemek üzere oturmaktadırlar. x kişisi bu arada altyazıyı ayarlamaktadır.
x : ya bu inzgiliz aksanı ne kadar değişik. filmlerden de pek alışık değilim çok garip geliyor.
y : yaaaa ingiltere'de bırak bölgeden bölgeye insanda insana bile çok değişiyoo aksaaan...[böyle hafiften yuvarlayarak yıllarını ingiltere'de harcamış bir eda ile]
bir arkadaşımla beraber parkta oturmakta ve her zamanki gibi insanları gözlemlemekteyim. o sırada 3 bank yanımızda 2 kız oturmaktadır. kızlar tahminen 12 yaşlarındadırlar ve kendi aralarında konuşmaktadırlar. tam o sırada arkadan 4 tane çocuk gelir ve onlarda tahminen 8-9 yaşlarındadır. olay ise şöyle vuku bulur:
k=bankta oturan kız
ç=arkadan gelen gruptaki çocuklardan birisi
ç: şşşştttt ştttt sana diyorum
k:(arkaya bakarak) bana mı diyorsun?
ç: evet evet sana diyorum. sen alp in ablası mısın yoksa yandan yemişi misin? ha ha haa haaa
k:(kızgınca bakar ve gülerek) ablası ben alp in ablasıyım, senin ablanın da yandan yemişiyim ha haa haaa hıhhh hııhhhh
çocuklar da, diğer kız da, biz de, ortamda bulunan herkes de dumura uğramıştır. kız da bakışlar ve gülüşlerin ardından neye uğradığını şaşırır o da ayrı bir konu tabii.
23 nisan gösterilerinde "kolbastı" oynamış 8. sınıfta okuyor olması muhtemel veletlerimiz kendi aralarında konuşuyor:
-seninki bugün gelmişti gördün mü?
+gördüm tabi, ben kolbastı oynarken beni izliyordu. ne karizmaydım ama ha!
ulan velet allah belanı versin. karizmaya yeni bir boyut getirdin, canımdan can ömrümden ömür aldın! bir insan kolbastı oynarken ne kadar karizma olabilir lan!
sağa sola bakınaraktan yürüyordum nerden bileyim birazdan bunu duyacağımı,dumur olacağımı.. duymaz olaydım.iki kız ilköğretim öğrencisi önüm sıra yürüyorlardı efendim. biri diğerine döndü ve şöyle dedi;
+şimdi sen emo musun gotik misin?
hobbaaa...
kız arkadaşıyla parkta gezinen şahıs için beyninin üstüne oturan taksi şoförünün söylediği söz.
- şuna bak şuna.
+ hangisi abi?
- şu yanında kızla dolaşan lavuk. tutmuş karıyı parkta gezdiriyor.
+ dolaşıyorlar abi kızla ne var bunda?
- lan oğlum ne dolandırıyon karıyı bu kadar parkta, bahçede! götür eve karıyı zig! değmi ama! *