Kabul edelim ki kimse ilk görüşte ve ya konuşmada birinin dalagina yada böbreğini aşık olmaz. Zaten insan ilk görüşte aşık olmaz ki. Yani ilk önce dışı sonra ici. Dış görünüş kadar huyuda önemli.
Kimse şurada dış görünüş önemsizdir fasa fisosunu sıkmasın, niye kandiriyorsunuz olum kendinizi? Ilk gördüğün insandan nasil hoslanirsin? Direk iç guzelligini nasil anlarsin? Ilk once begenirsin, konustukca ic guzelligi varsa eger seni kendine asik eder. Olay bu kadar basit.
En hakiki aşktır. Zira aşk zaten cinselliğin ürünüdür. Kişi gözüne hoş gözüken ile birleşmek ister. Öbür türlüsü aslında kendini zorlama ve en sonunda inandırmaktır. Mantık birlikteliğidir öbür türlüsü. En iyi arkadaşında eve çıkmak gibi.
Ilk duygular boyle baslar.Bu erkekler icin gecerlidir genelde.Erkek once fiziksel olarak begenir begenmek ister.Sonra duygular devreye girer.Dis gorunusunu cok begendigi bir hatuna asik olabilen sevebilen erkek sanslidir.Cok nadir gerci bu durum.Kadinlar icin bu daha farkli bence kadinlar fizikten cok kendisine nasil davranildigina nasil hissettirildigine onem verir.Kendini bir prenses gibi hissettigin bi adama asik olmamak elde degildir bir kadin icin(bunun icin illa para gereklidir kismi; her durumda gecerli degildir)Biz buna ozel hissetmek diyelim
"Her kadin özel oldugunu hissetmek ister"Sen benim icin cok ozelsin ,cok degerlisin,Seni seviyorum "duygularini bi kadina hissettirdiginde onu kazandin demektir.
aşkın %80 inir. karakter iç güzellik vs %20 lik kısma tekabül ediyor. çirkin adama aşık olan kadın görmedim. eğer çirkin adamın yanında güzel bir kadın görüyorsanız bilin ki adamın cüzdanı iridir.
aksi zaten victor hugonun masallarında anlatılıyor.
yakın olmak için uzak durulması gereken kişilerdir böyle aşık olunan kişiler. çünkü ufacık bir şey o bütün güzelliği yokedebilir. çok beyaz bir ten ancak dokunulduğunda leylak tazeliğindedir.
aşk olmuyor o, içi boş bir etkilenme sadece. olaya hep şöyle bakılıyor ilk adımı atmak olarak. örnekleyerek anlatmak gerekirse; kalbiniz boş aklınızda da birini sevmek ya da aşık olmak yoktur -ki zaten aşık olmak ısmarlama olan bir durum değildir, kısaca keyfinize baktığınız bir dönem diyelim. karşı cinsten birisi ile bir şekilde tanışıldı herhangi bir ortamda ve zamanda. normal bildiğiniz biri işte, hatta sizin zevk kriterinize göre çekici bile değil. gel zaman git zaman aklı, zekası, düşünceleri, oturup kalkması sizi etkilemeye başladı ve duygularınız değişti o'na karşı. illa dış görünüş şartı yoktur yani, ilk anda da olması gerekmez, hiç ummadığınız bir zamanda hiç ummadığınız bir kişiyede gayet güzel aşık olup sevebilirsiniz. önemlidir diye kasmanın anlamı yoktur kısaca. sonuç; iç güzellik 1-0 her zaman öndedir, anlayana.
aşk lafının en basite indirgenmiş halidir. yalnızca şıpsevdiler sadece dış görünüşe bakarak aşık(!) olabilir ya da olduklarını sanabilir.. bunun asıl adı aşk değil beğeni ya da hoşlanma dır.. aşk kişilerin uyumuna, ortak yönlerinin bulunmasına ve ortak zaman harcamalarına bağlı olarak zamanla gelişir ve yine zamanla daha da büyüyüp sıkılaşıp sevgi haline gelir..
bir kişi olarak ele alınmayacak soyut kavramdır. sadece dış görünüşe aşık olmak bir cisime karşı aşk duymak kavramını da karşılayabilir. insanlara karşı dış görünüşü dikkate almak karşılıklı duygusal sorunlar çıkarabilir.
hepimizin yaptıgı şeydir. kimse en basta iç güzellik falan anlamaz. aşk ilk önce dıs görünüşle başlar. sonradan tanıdıkca icini de seversin o insanın. kimse maval okumasın yani. *
sıkça karşılaştığım durumdur. biraz subjektif olucak ama yüzeysel bir insan olarak göt meme göt kombinasyonuna çok dikkat ederim. genel olarak erkeklerde bu vardır. kızlarda ise durum biraz daha farklıdır.
kimse kabul etmez "mühim olan iç güzelliğidir" der ama asıl olan herkes ilk olarak dış güzelliğe bakar. iç güzellik sonradan keşfedilen bir özellik olduğu için iç güzelliği anlayana kadar olan olmuştur zaten çoktan atı alan üsküdarı geçmiştir. çoktan kişi ayvayı yemiştir.
şimdi herkes sanki doğru değilmiş, kendisi yapmazmış, yapanlarda çok şey kaçırırmış gibi konuşuyor ama ortada bir gerçek var. dış güzellik önemlidir.
aslında hepimiz dış görünüşe aşık oluruz. yani bir kafede oturuyorsun ve bir kız gördün, tanışmak istiyorsun, eğer kız güzelse gidersin yanına, çirkinse '' dur belki iç dünyası güzeldir'' diye gidip tanışmaya kalkışmazsın.
insan karşısındakinin dış görünüşüne aşık olur ama içini, ruhunu sever. zaten güzellik geçici bir şey olduğu için aşk da gelir geçer güzellik gibi.
ama insanın karakteri hep aynı rotada seyireder.
bu durumda kimse ''ne yani çirkinler ölsün mü?'' demesin. zira her insan güzeldir. x kişiye göre değildir belki ama y kişiye göre mutlaka güzeldir.
dış görünüşe aşık olmak doğal bir şeydir. güzel ilişkiler için ilk ve atılması mutlak bir adımdır...