ülkenin ekonomik refahı için kendi adına düşen görevi yerine getiren vatandaştır.
kesinlikle salak bir adam değildir bu kişi. aksine ülkesini seven, vatandaş olarak sorumluluklarını bilen, hatta kendi kusuru olmadan oluşan dış borç konusunda devletinin al-i menfaatleri için elini taşın altına koyan vatandaştır.
ülkemizin dış borcunun ne kadar olduğu hususunda son derece çelişkili rakamlar var. iktidar bu borcu 100 milyar usd, muhalefet 200 milyar usd olarak beyan etmekte. elbette ki bu insanların alayı yalan söylemekte. biz ikisinin bir ortalaması baz alalım; misal 140 milyar dolar diyelim.
bölelim bu rakamı 70 milyona sonuç yaklaşık 2000 usd eder. bu ne demek? her vatandaş duyun-u umimiye tarzı bir oluşum içinde olan unakıtan-imf ortaklığına 2000 usd ödese, türkiyenin dış borcu kalmaz.
işte başlıkta tarif edilen kişi bizzat kendi adına bu miktarı götürüp maliye bakanının sekreterine makbuz karşılığı ödeyen adamdır. yaşasındır, helal olsundur.
sadet; çevrenizdeki çiftleri çocuk yapmaları hususunda teşvik edin ki payınıza düşen borç miktarı azalsın. evleneceğiniz vakit eşinizin bu borcu ödediğine ait makbuz istemeyi ihmal etmeyin. bir de gelecek seçimlerde oyunuzu doğru düzgün kullanın.
Borcunu en yakın arkadaşına ödeyemediği halde çatır çatır ülkenin dış borcunu ödeyen vatandaştır.Arkadaşı memleket konularıyla pek ilgilenmediği için konu şimdilik hiper -entellektüel seviyede laf salatası ile geçiştirilmektedir.
iktidarla iyi ilişkileri olan sermaye gruplarına dahil olmayan, düzenli vergisini ödeyen, maaşıyla kıt kanaat geçinen, ekonominin tüm yükünü çeken vatandaştır. kendi payına düşenin çok üstünde bir ödeme yapar. aslında dış borcu falan bilmez, bilse de önemsemez. tek derdi kendine ailesine iyi bir hayat yaşatmaktır.
vergiye vergi ödenen tek ülkede yaşaması dolayısıyla ek olarak bişey ödemesine gerek kalmayan, boynu bükük, beli bükük vatandaştır aslında. ama kendisi bunun farkında değildir ki, bi de gidip dış borçtan payına düşeni ödemiş, pişman olası insandır.