dış borçlanma ilgili ülke için zillettir. japonlar 1900 lü yılların başında bu dış işinden uzak durmayı başarmışlar ve batılı devletlerin emir kulu olmamışlardır.
çoğu dünya devleti ise bu batağa saplanmış vaziyettedir. türkiye için ise daha yeniye kadar dış borç bir boyunduruk idi. en ideali dış borçlanmadan uzak durmaktır. imf , dünya bankası kaynaklarının cezbesine kapılmamak gerektir.
bu konuda zihin açıcı kaynak: after tamerlane, the rise&fall of glbal empires 1400-2000, john darwin. özellilkle sayfa 355 den itibareb japonya konusu okunabilir.
geçen yıla göre türkiye'nin dünyada 29. sırada olduğu borçlanmadır. 331,400,000,000 usd dış borcumuz vardır geçen yıla göre. çok gelişmiş olarak bilinen işveç gibi ülkeler ise bu konuda bizi üçe katlamaktadır. hatta fransa ve almanya amına koymuştur işin. onlar batmadıysa biz de batmayız zannediyorum. buyrunuz:
neden bik bik ötüyor ki o zaman dingiller dış borç dış borç diye? iyiyiz lan biz yine. dalgalak bireyler 90 milyara ulaşmış falan diye dövünüyor ulan fransa almanya ne yapsın o zaman? trilyon dolarlık dış borcu var adamların.
yurdum insanının beyin fakirliğini gözler önüne sermesi bakımından iş gören bir iktisadi terimdir.
öyleki, tek başına dış borca ait nominal rakamlar bütünü hiçbir şey ifade etmeyeceği gibi gelir gider dengesi ve borçların vadesi önemli olan 2 kriterdir. diğer yandan kur farkı, devletin mali politikası, ve ekonomisinin dayandığı sektörün şekli yan etmenler olarak karşımıza çıkar.
bu saatte tüm bu parametrelerin listesini çıkarmadan sadece dış borç üstünden yapılan tüm yorumlar havada kalacak ve ahmaklığınızı tescilleyecektir.
ödeme dengesinin ve vadenin borç miktarını göz önünden kaldırdığını beyan eden insanları göstermiştir. hangi uzun vadeli borç daha düşük bir faizle verilmişse artık.
okuduğunu anlamaktan aciz insanlar yüzünden kendinizden şüpheye düşüp doğru yazdığınız yazıya fazladan düzeltme yapmanıza ve sonra tekrar geri almanıza neden olabilecek borçlar bütünüdür. memur çocukları ve emlakçılarla aşık atmaya değmeyecek kavramdır ayrıca.
IMFye borç verdik yalanıyla bizleri kandıran başta cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan maliye Bakanı gibi ülke yöneticilerinin sürekli olarak azaldığını söylediği ancak resmi verilere göre 2002 yılından bu yana katlanarak artan borcumuzdur.
Türkiye’nin brüt dış borcunu Dünya Bankası’nın verileriyle 1970 yılından 1989 yılına kadar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın istatistikleriyle ise 1989 yılından 2019 yılının son çeyreğine kadar görmek mümkün.
Buna göre 1970 yılında Türkiye’nin brüt dış borcu 2,7 milyar $’dı ve bu da o yılki GSYH’nin %15,8’ine tekabül ediyordu. 1970 ila 1980 yılları arasında Türkiye’nin brüt dış borcu her yıl artarak devam etse de GSYH içindeki payı 1976 yılına kadar azalış gösterdi.
1980 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin brüt dış borcu 19,1 milyar $, borcun GSYH içindeki payı ise %27,8 civarındaydı.
2001 yılında o dönem yaşanan hem küresel ölçekteki hem de ekonomik krizin, hatta yaşanan resesyonun neticesinde dış borç 113,6 milyar .
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 31 Aralık 2019 itibarıyla brüt ve net dış borç stoku, Hazine garantili dış borç stoku ve kamu net borç stoku ile Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stoku verilerini açıkladı.
Buna göre, Türkiye'nin brüt dış borç stoku 436,9 milyar dolar oldu.
türkiye için çok fazla olan borçtur. borca göre ülkenin geri kalmışlığını hesaplamak yanlış olur, zira abd en çok borca sahip ülke. ama abd'de onu kaldıracak ekonomi ve ve takır tukur büyüyor.
bizde ise bunu kaldıracak ehonomi falan filan yok.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan: "Bugüne kadar teröre harcanan para en az 500 milyar dolar. Daha çok olduğu da söyleniyor. Bu, yüzlerce Yavuz Sultan Selim, Orhangazi Köprüsü, Marmaray, Avrasya, binlerce Muş Havalimanı terminali, kilometrelerce yol yapmak demektir"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Suriyeliler için şu ana kadar 40 milyar doların üzerinde para harcandığını belirtirken, sosyal yardımlar için ise 55 milyar liranın ayrıldığını söyledi .
Türkiye’nin brüt dış borcunu Dünya Bankası’nın verileriyle 1970 yılından 1989 yılına
kadar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın istatistikleriyle ise 1989 yılından 2019 yılının
son çeyreğine kadar görmek mümkün.
Buna göre 1970 yılında Türkiye’nin brüt dış borcu 2,7 milyar $’dı ve bu da o yılki
GSYH’nin %15,8’ine tekabül ediyordu. 1970 ila 1980 yılları arasında Türkiye’nin
brüt dış borcu her yıl artarak devam etse de GSYH içindeki payı 1976 yılına kadar
azalış gösterdi.
1980 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin brüt dış borcu 19,1 milyar $, borcun GSYH
içindeki payı ise %27,8 civarındaydı.
1970 yılında Türkiye’nin brüt dış borcu 2,7 milyar $
1980 yılında Türkiye’nin brüt dış borcu 19,1 milyar $
Rapora göre, 1980 yılında 9 milyar 487 milyon doları iç ve 15 milyar 734
milyon doları dış olmak üzere 25 milyar 221 milyon dolar olan Türkiye’nin
toplam borcu, gayri safi milli hasılasının da (GSMH) yüzde 36.88’lik bölümünü
oluşturuyordu.
BORÇ 17 YILDA ÜÇE KATLANDI
Yıllar itibariyle kişi başına milli gelir ve kişi başına borç rakamlarının da
ortaya konduğu rapora göre, 1985 yılında ülkemizde kişi başına gelir bin 330 dolar,
kişi başına borç ise 928 dolar düzeyindeydi.
Kişi başına gelir rakamı 1990 yılında 2 bin 682 dolara, kişi başına borç rakamı
da bin 128 dolara yükseldi. Kişi başına gelir 1995’de 2 bin 759 dolar, 2000 yılında
ise 2 bin 986 dolar oldu. Buna karşılık kişi başına borç 1995’de bin 558,
2000’de de 2 bin 530 dolar şeklinde tespit edildi.
2000 yılı sonuna kadar kişi başına gelir, sürekli olarak kişi başına borcun
üzerinde seyretti. Geçen yıl ise kişi başına gelir 2 bin 219 dolarda kalırken,
kişi başına borç 2 bin 918 dolara yükseldi ve gelirin oldukça üzerine çıktı.
Türkiye 2020'ye kişi başına 32 bin lira borçla giriyor
Türkiye'nin dış borç stoku yaklaşık 434 milyar dolarla, milli gelirin yüzde 59'una
ulaştı. Yani Türkiye 2020'ye kişi başına yaklaşık 32 bin lira borçla giriyor.