başlık karakter sınırlaması nedeniyle saçmalamış olabilir lakin konuyu bilenler şıp diye anlayacaklardır ne demek istedigimi.
evet bir düşünün bakalım ahmet altan ne kazanıyor yada vergi ödememek için kazancını nasıl saklıyor.
düşünün allahın cezaları;
siz elazıgda ki kerpiç evleri düşünün ben nasıl olsa cukkayı götürecegimdir.
düşünün allahın cezaları;
aylık kazancı milyarları aşıpta tek bir yerde bile dahi kazancı yazmayan başka yazar var mı .
bir insan düşünün*, bu seviyeye gelebilmiş. onlarca romanı var. yüksek tirajlı bir gazetenin genel yayın yönetmeni. bu seviyeye gelebilmiş bir insanın kazançlarını sorgulayabilme hakkımızı nereden buluyoruz acaba? "uludag sözlük yazarıyım, bende yazarım bende kazanmalıyım" diyerek mi?
ayrıca, yapılan yardımın gerekli sevabı vermesi, gerekli vicdan tatminini gerçekleştirebilmesi için, gazetelerde haber olması gerekiyor değil mi? herkesin bilmesi, "bu adam hayırsever demesi" şart değil mi? yardımı bile reklam amaçlı yapan zihniyetin dışa vurmuşluğudur bu. demek ki neymiş, bu zihniyet, yardımı reklam olsun diye yapıyormuş.
ayrıca islam dininin temellerinden biri olan zekat vermenin, yani açık hali yardım etmenin, gizli olanı makbuldur. yani yaptığınız yardımı, insanlar arasında sempati kazanıp, "adam yardımsever yahu" dedirtmek için yaparsanız, inanın hiç bir kıymeti kalmaz. ne dünyada, ne de allah katında.