düşünüyorum o halde varım önermesini kendisine düstur edinmiş kişilerin sarf edeceği cümledir. oysa hayatta gülüyorum o halde varım, düşün düşün b.ktur işin gibi bakış açılarına sahip bireyler de vardır. sinema bir sanat olduğu gibi, bir eğlence tarzıdır aynı zamanda. her kesimin ihtiyacını karşılamak gerekir. tüketim toplumlarında çok da eleştirel yaklaşılmaması gereken bir durumdur.
sinema başlı başına insanları eğlendirmek, hoşca vakit geçirmelerini sağlamak için yapılır. bu yönden bakıldığında film çekmenin salt amacı beyin fırtınalarına sürüklemek değildir.
düşünme fikriyse değişken yapıya sahiptir. seni alıp götüren bir sahne beni hiçbir noktaya getiremeyebilirken beni benden alan ufacık bir kare sende boş bakışlara neden olabilir.
ayrıca "ufff filme bak fena düşündürüyo adamı" denilen film nedir ? insan önünde akıp giden görüntüler eşliğinde nereye kadar zihin yorabilir ? hadi diyelim filmden çıktın o filmin sende bırakacağı etki maksimum 3 saattir. bu üç saat içerisinde senin düşünsel faaliyetini nasıl etkileyebilir ? iki saatlik film senin zihnini allak bullak edebiliyorsa sen nasıl bir düşünme mekanizmasına sahipsin ?
düşündürmeyen film*in çekim kalitesine gelince düşündüren film* çekim metodlarından apayrı mı çekilmektedir ?
makyöz aynı makyöz, ışıkçı aynı ışıkçı, sesçi aynı sesçi, oyuncu, yönetmen, figüran dahi aynıdır. çekim süreleri bile bu iki filmin birbirine hayli yakındır.
sinemada -özellikle yeni yeni kalkınmak için debelenen türk sinemasında- kimsenin kimseyi yozlaştırmaya niyeti yoktur. sadece önüne bir yemek çıkartırlar bundan lezzet almakta almamakta izleyicinin takdiridir.
karanlığa küfretmek kolay mum yakmak her dem zordur.
( ayrıca "sinema sanat mıdır?" sorusuna verilebilecek net bir cevap yoktur. uzun vadede sanat eserine sanat eseri diyebilmek için o eserin en azından bir asrı devirmiş olması gerekir. )
sinemayla uzaktan yakından ilgisi olmayan sinemasever eğitim gönüllüsünün önermesidir. film türleri bu yüzden vardır. kimi eğlendirir, kimi korkutur, kimi öğretir, kimi düşündürür. sanat denen şey de budur zaten. kasmamak lazım.
(bkz: hem eğleniyoruz hem öğreniyoruz)
(bkz: yok öyle bir şey)
derin görünmeye çalışan aslında boş insanların diline pelesenk olmuş bir cümle. söyleyenleri çok antipatik buluyorum. nedir bu her şey düşündürsün isteği. kendi kendime düşünebiliyorum ben, film izlediğimde yalnızca film izlemek istiyorum.
aslında verici ve alıcı arasında düzgün bir ilişki olduğunu kanıtlamaktadır. yapılan malın ticari değerinin yüksek, içeriğinin değersiz olması, izleyici kitlesinin yani daimi talep edenlerin boş olması ile doğru orantılıdır.
değersiz içerikli, sadece ticari meta olarak piyasaya sürülen türk filmlerinin izleyici kitlesi, temel sinema izleyicisi olan kitle değildir. örneğin, recep ivediği izleyen beş milyon kişinin %90'ı sinema izleyicisi klasmanına sokulamayan, alt sınıf ve düşük kültürel birikime sahip kişilerdir. bu nedenle, bu tarz filmlerin alıcı kitlesi gerçek türk toplumudur. bu yüzden de bu kalitesiz filmlerin sayısı da giderek artacaktir.
sanatın toplum için olduğunu vurgulayan bir önermedir. ancak, hem düşündüren hem de ticari nitelikli filmler yapmak mümkündür ve birçok örneği mevcuttur.
bir de sanat filmi felan diyorlar, ödül mödül de veriyorlar. sonra oturup izliyorsun ve hay mına koyim seni oturup izleyenin deyip hınçla kalkıyorsun yerinden.
ayıplamasın beni bu filmi izleyip de bir şey anlayan, geçen gün mulholand drive izleyince kendime tam da bunu demesem de hem kendime hem ödül verenine felan epey kızdım. sonra gıkımı çıkarmadan epeydir izleyeyim dediğim içimdeki deniz i izleyip o kötü anıyı bir nebze de olsa sildim diyebilirim. javier bardem i izleyince düşündüren filmin değerini de iyi anlıyorsun.