zihnimizde gelişen tüm iyi veya kötü düşüncenin müsebbibi duygularımızsa; bunun neticesinde gelişen olaylarda suçu kimde aramamız gerektiğine dair fikir yürütmek amacı ile açılmış başlık. bu bağlamda; bir insanın siyasi görüşünün bile, kişinin bizzat yaşadığı, gördüğü veya duyduğu bir olayın, derinlerde bir yerde yer etmesi sonucu düşünce haline dönüşerek şekillenmesi ihtimalinin, bir hayli yüksek olduğu söylenebilir mi? bence evet. peki ama bu durumda suçlu kimdir? duygularımız bize yaradılışımızla birlikte veriliyorsa 'a' kişisi kötü olduğu için neden cezalandırılmaktadır ya da 'b' kişisi iyi olduğu için neden mükafatlandırılmaktadır. eğer ki duygularımız bizim kontrolümüzdeyse, neden insanlar aşk gibi nefret gibi birtakım duygulara engel olamamaktadır? neden herkese aynı iyi duygular işlenmemiş? burada da torpilden söz edemeyiz sanırım. ya otokontrol bu da mı koskoca bir yalan? kısacası duygularımız bizim hayatımıza yön veren temel taştır, peki ama neden seninle aynı şeyleri hissetmiyorum değerli sözlük yazarı arkadaşım? bunun sebebi nedir? *