herhangi bir düşünceye karşı veyahut o düşünceden dolayı o düşüncenin sahibine duyulan ilgi, sevgi.
hiç tanımıyorsun onu sadece düşüncelerini biliyorsun. hayat hakkındaki, siyasi düşüncesini, aşk hakkındaki düşüncelerini, dostluk hakkındaki vb. düşüncelerini biliyorsundur sadece. hiç görmediğin biri fiziğini, boyunu, kilosunu, yada gülümsemesini yani dış görünümü hakkında bir bilgin yok. ve buna rağmen onun düşüncelerinden ona aşık olmuşsundur onun iç dünyasına, ruhuna aşık olmuşsundur. aşk denen yüce duygununn da amacı budur onun ruhuna aşık olman yoksa dış görünüş elbet gidecek onun ruhu kalacak ve sen zaten ona aşık olmuşsundur. onun düşüncelerinde hep senden bir parça vardır sanki yada sen öyle görüyorsundur farketmez çünkü onu sen görmeye başlamışsındır artık. belkide mecnunluğa ilk adımını atmışsındır, gerçek aşka.
sevgili yazar dostlarım, iyi anlatmışsınız güzel anlatmışsınız da gerçekler bundan ibaret değil. aşk yüzyüze başlar. aşk diye sözü ettiğiniz şey etkilenme olabilir ya da başka şeylerden dolayı oluşan yanılgı. karşı karşıya geldiğinizde zihninizde yarattığınız dünya altüst olabilir. genelde de böyle olur. sizin için söylüyorum üzülmeyin diye. aşk güzeldir, toz pembedir falan ama bu kadar da değil. **
gereksizdir karşında güzelliği göreceksin bazen bir saat konuşmanın yerini tutan mimiği çok şey anlatan bakışı göreceksin, elini tuttuğunda elini sımsıkı sıkacak işte o an seveceksin yoksa siyaset meydanından da sevgili bulunur parti binasından da.