düşünce

entry84 galeri1 video1
    58.
  1. düşünceye sahip olmak dünyadaki bütün her şeyden daha kıymetlidir. bu yüzden adarız kendimizi bir şeylere. aptalca!
    0 ...
  2. 57.
  3. 56.
  4. düşüncelerimize her şeyden daha çok değer veririz. doğru olduğu için değil sahip olduğumuz için. hakikat arayıcıları, kendinize sorun gerçekten aradığınız nedir.
    0 ...
  5. 55.
  6. dostun olmaz. ama yine bir düşen bulman gerekir ki anlasın halinden.
    2 ...
  7. 54.
  8. 53.
  9. Düşünce genel anlamda aklın her alanda etkinliğini gösterir. Bu nedenle düşünce bir iş için düşünülen çare veya hüküm anlamına geldiği gibi ; tasa , kuruntu şeklindeki anlamları da çağrıştırabilir. Esasen düşünmek aklın kendi kendisini bilgi konusu yaparak zihin çalışmalarını ve olayları incelemesi olgusudur.
    Modern filozofinin öncü temsilcilerinden olan descartes bir sözünde ‘’düşünüyorum o halde varım’’ derken varlığın esasının düşünme olduğunu dolaylı bir şekilde belirtmiştir. Düşünme alışkanlığından yoksun olan bir insan içtepilerinin ve tutkularının kölesi olmaya mahkumdur. Kaba deyimle hayvandan farksızdır. Neden –sonuçlar arasındaki ilintiyi kuramadığından doğa olayları karşısında şaşkın ve böndür. Kararsızlık ve şüphe düşüncenin başlangıcı sayılır. Düşünce kendiliğinden oluşan genel kurallara göre meydana gelmez. Her düşüncenin bir nedeni vardır. Binbir anlamı olan yaşam birbir görünümü olan doğa bir nedenler dünyası da değil midir? Gerçekten duyumları dış dünyaya açık ve normal yaratılışta olan her insan istekli ya da isteksiz bir düşünme hali içindedir. Türlü çelişkilerle iç içe olan çevremiz, hareketli hayat, birbiri ardına akıp giden olaylar, gördüğümüz ve ilgilendiğimiz insanlar , nesneler, her türlü renkli görünümüyle doğa bizi daima düşünceye iter. iradeli veya iradesiz olarak dalıp gitmelerimizin , kuruntularımızın, ferahlamalarımızın, karamsarlıklarımızın esas nedeni de düşünmek değil midir?
    6 ...
  10. 52.
  11. O bir sultan kızı olmasaydı, kendisi de çok çirkin olmasaydı, xx diye birileri ve yüce makamlı yüzbaşı ve komutanlar yeryüzünde olmasaydı ve kız kendisini sevmiş olsaydı, dünyada bulabileceği mutluluğu düşünmeye çalıştıkça; bir sükunet ve aşk yaşamının kendisi içinde olasılık kazanabilecegini, şu anda yeryüzünde şurada burada portakal ağaçlarının altında, dere kıyısında, batan güneşin, yıldızlı bir gecenin durgunluğunda uzun konuşmalara dalan mutlu çiftler bulunduğunu, Allah istemiş olsaydı, kendisininde o kızla bu mutlu çiftlerden birini olusturabilecegini aklına getirdikçe yüreği sevgi ve üzüntüyle eriyordu.
    0 ...
  12. 51.
  13. Hayal kırıklığı, varoluş uykusuzluğu ya da sadece merak kurbanı olan insan, yeryüzündeki benzerlerinin tamamını öldürüp Tanrı'yla yalnız kalmak isteyebilir. Eğer oralarda bir yerdeyse, Tanrı'yla konuşmak için en yüksek dağın zirvesine çıkıp "Neden?" diye sorabilir. "Artık yalnızız. Ne mucizelerinden korkacak yığınlar var, ne de cennet ve cehennemine yollayabileceğin iki ayaklı hesap makineleri. Sadece sen ve ben. Anlat şimdi. Neden?" Düşünce, insanın ölümsüz olan tek organıdır.
    0 ...
  14. 50.
  15. ruhun kendisiyle yaptığı konuşma.
    0 ...
  16. 49.
  17. DÜŞÜNCESi DÜŞÜNCELER
    Göz kapaklarını kapadığında, dünyanın bütün ışıkları söner;
    Güneşin ki bile… Boşlukta merkeze sürüklenmekte olan bir ruh çekim alanının dışına sıçramak ister çünkü çekim kendi iradesinin dışındadır. Ancak iyi bir sıçrama güçlü bacaklardan önce yeterli odaklanma zamanına bağlıdır ve zaman herkes için ayrı akar.
    Zaman ölçülemeyen yegâne büyüklüktür. Büyüklükse ölçülemeyen şeylerin ölçülebilinenlerle kıyasına denir. Kıyas yapmak zihnin işidir fakat her zihin zamanda farklı hızlarda hareket eder. Hız aynı zamanda bir ivmeye sahip olmayı gerektirir. Hız hareketin ölçülebilen bir değere dönüşmüş halidir. Öyleyse düşüncenin hızı nedir?
    insan karanlığı görmek için geceyi beklemek zorunda değildir. Karanlık zaten gözlerimizde gizlidir. Göz; ışığı algılayan organın adıdır. Karanlıksa ışıksızlık durumu, görmek için ışık gerekiyorsa ve karanlık ışıksızlık durumuysa karanlığı görebilir miyiz?

    Bir insanın en karanlık noktası sadece bilinçaltıdır. Bilinçaltı her şeyin bilinçsizce depolandığı yerdir. Karanlık aslında insanın habersiz olduğu duygularının beyne olan yansımasıdır. Beyne düşen her yansıma bir düşünceye gebe kalır. Düşüncelerde tıpkı dünyanın geri kalanı gibi ışıktır ve ışık başka bir kaynaktan yansıdığında kendinden bir şey kaybetmez.
    Karanlık korkutucudur çünkü bilinmezlikten gelir. Bilinmezlik düşüncenin yarar sağlayamadığı tek durumdur. insan doğada ki diğer canlıların aksine kendini bedeniyle değil sadece düşünceleriyle korur. Korunaksızlık durumu dehşet vericidir. Böylece karanlık bilinçaltının karanlığında dehşet olarak algılanabilir.
    insan zihninde her duygunun bir çocuğu olur. Henüz büyümemiş olan duyguların sınırları asla keskin değildir fakat büyüdüklerinde yani korkunun dehşete dönüştüğü yerde her şeyin sınırı bir kılıç kadar keskinleşir. Keskin sınırlar hareketi güçleştirir. Güçleşen hareket ise bir zihin felcinin bariz işaretidir.
    Tek bir duygunun keskinleşmesi kimseye gerçekten acı vermez. Acı veren şey iki keskin duygunun birbirlerini parçalamasıdır. Parçalanan her duygu yerine varis olarak bir düşünce doğurur. Düşünceler duyguların ölümünden sonra dünyaya gelirler bu yüzden hiçbir düşünce hangi duygudan geldiğini hiçbir zaman öğrenemez tabi düşüncelerin sahibi olan insanda. işte bu yüzden duygusuz insan aynı zamandan düşüncesiz insandır.
    Düşüncesiz olmak asla kendinden başkasını düşünememe durumu değildir. Düşüncesiz olmak tam da gerçek anlamı gibi hiçbir düşünceye sahip olmama durumudur. Hiçbir insan düşüncesiz değildir. Dünyaya yeni gelmiş bebeklerin zihninde bile çok fazla düşünce birbirine çarpmadan ve diğerini yaralamadan yaşamlarına devam eder.

    Düşüncelerinde diğer tüm biyolojik organizmalar gibi bir ömrü vardır. Ömrü dolan düşünce zihni terk etmek zorundadır. Tabi terk ederken de yerine yenisini bırakarak. Zihni terk eden bir düşüncenin varisi genelde bir akrabası olur. Fakat çok nadir durumlarda yerine düşmanını da bırakabilir. Böyle durumlar zihni sık sık çelişkilere düşürür. Sürekli kendiyle çelişen bir zihin için intihar tek seçenek olabilir.
    Ancak intihar düşüncenin sonu olur. Son kelimesinin her zihinde ifade ettiği anlam farklıdır. Son bazen karanlığı hatırlatırken bazı zihinlerde anlamı yeni bir başlangıç olarak telaffuz edilebilir. Ancak hiçbir telaffuz düşünceyi birebir ifade etme gücünde değildir. Bir ustanın da dediği gibi düşünceler mükemmel, eylemler kusurludur.
    Kusur standartlara uymama durumudur. Standart genel ölçülerin adıdır. Her davranış aslında bir kusursa o zaman kusurlu olmak bir standarttır. Ve standart olan bir şey kusurlu sayılamaz. Standartlaşan her kusur zihinde kusursuzluk etkisi yaratmaya mecburdur.
    Mecbur olma durumu iradenin etkisiz kılınması olayıdır. iradesi etkisiz kalmış bireyin düşünceleri hiçbir şey ifade etmez. Düşünceleri yararsız olan bir birey hayatta kalmak için başka zihinlerin düşüncelerini eyleme geçirmek zorundadır. Bu şekilde yaşayan bireylere düşünce tetikçileri denir.

    Bir düşünce tetikçisinin görevi başka bir zihinden gelen sinyali eyleme dönüştürmektir. Eylemin bütün sorumluluğu sadece eylemi gerçekleştirenindir. Böylece asıl işi yapmakta olan zihin zarar görmez zarar gören sadece kendi düşüncelerine sahip olamamış posadır.
    Posa meyvenin suyu sıkıldıktan sonra geriye kalan parçalarına denir. Her meyve kendi öz suyuna sahip olarak dünyada bulunur. Yani kendi düşüncelerine sahip olamayan bedenlerin düşünceleri zihinlerini terk etmişlerdir. Zihni terk eden kişisel düşüncelerin yeri ise başka bir zihnin düşünceleriyle doldurulmuştur. Yani aslında bu bir düşünce soykırımıdır. Peki, bu nasıl olur?

    Düşünce soykırımının tek sebebi bireyin kendi düşüncelerine gereken değeri göstermemesidir. Zihinde yeterli değeri göremeyen düşünce zihni terk eder. Zihinde ki düşünce boşlukları beş duyu sayesinde doldurulmaya çalışılır. Ancak zihin bu düşüncelerin doğruluğunu kıyas yaparak anlayamaz bunun sebebi ise zihnin kıyaslayabileceği bir materyali olmamasıdır.

    Bazı dogmatik inançlara göre insan vücudu iki zıt kutbun harmanlanmasından oluşmuştur ve her zaman insan bu iki zıt düşüncenin savaş alanı olmak zorundadır. Aslında bu insanın varoluş sebebidir. Sebepler büyük sonuçlar doğuramadıkça aslında hiç var olamazlar. Hiç var olmamış bir sebebin büyük sonuçlar doğurması aslında bir yoktan varoluş olarak yorumlanabilir.

    Yoktan var olmak… Tanrının sıfatlarından sadece bir tanesi… Düşünmenin bile insan zihnini çılgına çevirebileceği bir sıfat. Düşüncenin sınırlarının ötesinde var olan ayrı bir dünya, bilinmezlikler dünyası.

    insan yırtıcıların en büyüğüdür. Oysa ne ayılar gibi büyük pençeleri vardır ne de kaplanlar gibi keskin dişleri. Ama hepsinden tehlikeli olan düşüncelerin sahibidir insan. Doğumdan ölüme dek sürecek olan, ilk insanla beraber genlerimize kazınan düşünceler, dürtüler ve önseziler…
    Doğa kuralları diğer tüm kurallara baskındır. Hiçbir insan yasası doğa kurallarının önüne geçemez. Doğanın temel kuralları vardır. Doğ, yaşa ve öl…
    Doğan her şey ölmeye mahkûmdur tıpkı fırlatılan bir taşın düşmeye mahkûm olması gibi. Düşmek için tek şart yükselmiş olmaktır. Ölmek içinse doğmak…
    insan aslında tanrının dünyaya fırlattığı bir taştır. Ağırlığı sadece düşüncelerinin ağırlığında olan bir taş. Sert ama bir o kadar da kırılgan. Kulak kabartması gereken iki sesi de bünyesinde barındıran bir yırtıcı; Akıl ve vicdan.
    ….
    2 ...
  18. 48.
  19. 48.
  20. Tanrı tarafından insana tanınan; onu herkesten üstün kılan ya da onu esfeli safiline düşüren en mükemmel ayrıcalık.
    0 ...
  21. 47.
  22. " düşünce, elveda, çünkü dünyayı kazandım ben. " *
    0 ...
  23. 46.
  24. batı toplumunun ilk büyük yankılarından birisi sokrates, etkisiz düşünce yayma ideasından bahsetmişti. bugünlerde yayılmacı arkadaşlarıma bir hatırlatma yapayım dedim. kimse yarattığı düşüncelerden suçlanmayabilir ancak birilerini tehlikeye atıyorsanız siz de orada bulunmalısınız. buna ölmüş olanlar marx ya da jül cesar da dahildir.
    0 ...
  25. 45.
  26. ayağa kalktığımız gülünç durumdur.
    0 ...
  27. 44.
  28. fikir. pek çok şekli faydalıdır. zararlı olanlara örnek olarak:

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/hain-192557/
    0 ...
  29. 43.
  30. düşünce canın yanabilir, bir yerlerin incinebilir, ağlayabilirsin, bir tekme de dostundan yiyebilirsin kalkamayabilirsin. allah düşürmesin.
    1 ...
  31. 42.
  32. k.marks; düşünce hiçbir zaman düşünen varlıktan başka bir şey değildir der alman ideolojisinde,

    r.descartes, metot üzerine konuşmada; cogito ergo sum, varım, çünkü düşünüyorum.

    hegel, düşüncenin açılımı der her şey için; varlık olsun nihayetinde devlet, artık sondur; düşünce yabancılaşarak kendine, herşeyde ifade etmiştir kendini.

    antik yunandan beri, agnostikleri saymazsak, onlar bilinemezciğin çömezleridir; fesefe bu iki kanalda ifade eder kendini.

    hedef düşünce, onun kaynağı ve ontos, varlık.

    aslında ikisinde de postula nitelik egemendir.

    evvel, evvelin evveli ve şimdi. bazı şeyleri ön kabul.

    takdir sizin.

    uygunluk daima önemlidir, çatışır ama saygıya değerdir.

    bu bana yakın,

    bana bu yakın.

    kendini ifade et, diyalektikte var olan çatışma, zıtların kardeşliğini hıfz et, lakin hayata mekanik müdahale etme, yani öldürme; düşünce de misafir etme. hakiki düşüncenin kulağa fısıldadığıdır bu.
    2 ...
  33. 41.
  34. mantıklı düşünceler, geminin dümeni; duygular ise geminin yakıtıdır..
    0 ...
  35. 40.
  36. " bedenin her hareketi bir düşünce dir ve her düşünce kendini bedensel bir formda dışa vurur. *
    0 ...
  37. 39.
  38. 38.
  39. dönüp dolaşıp sana geldiğim tüm yollar.
    0 ...
  40. 37.
  41. düşünme sonucunda elde edilen veri.

    hakan günday' a göre: " düşünce, zemini sonsuzluk olan bir oyundaki piyondur. "
    2 ...
  42. 36.
  43. parçalara ayrılan, birleşen, en çok şekil değiştiren...
    0 ...
  44. 35.
  45. kendimde farkettiğim, esas patronun aslında düşünce olmasıdır.

    yardımcı duygular, mutluluk, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık ve tiksinme.

    düşünce, düş kurmak gibi herhalde. ama sen ne istersen onuda gerçeğe dönüştürebilen öyle de bir etkisi var.

    korkmadan özgürce düşünebilmek için kafamızdaki olmazları atmalıyız. herşey olabilir. dahası ben ne istersem olabilir. işte şimdi devreye akıl ve mantık giriyor. yoluna ve yordamına göre düşündüğünü iradenle, destekleyebilir takipçisi olabilirsin. imkanlar dahilinde meşru ve helal olmak kaydı ile her düşünce gerçeğe dönüşebilir.

    hani bir de derler, düşün taşın zordur işin. hayatın anlamı bilmek değil zaten. yapmak. hayatın gücü eylem.

    formül: düşün, akıl ve mantığınla onayla, hayalina sadık ol, yap, bir daha yap, kendinle gurur duy.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük