daha çok düşünme özürlü beyinlerin savunduğu özgürlük. normal şartlar altında ( 0 derece 1 atmosfer basıncı) olması gerken özgürlük. ve bu daha çok karşıt düşüncelere saldırılarda kalkan olarak kullanırlır. ateisti, dindarı, kemalisti, komünisti, kapitalisti, travestisi vb. hiç fark etmez. bunu kalkan olarak kullananlar vardır ve olacaktır. senin özgün düşüncelerin yoksa efendilerinin beynine boşalttıkları düşünceleri, fikirleri "iki tırnak" içinde insanlara sunarken düşünce özgürlüğü hede döhö dersen bunu yediremezsin.
düşünce özgürlüğü yoksa bunun en büyük engeli kanunlar yasalar cartlar curtlar değil düşünme özürlü yarı gelişmiş beyinleridr.
şimdi haluk'un bir şarkısını aklıma getirdi. söylenecek binlerce kelime var aslında..
Düşünmekle yıkılmaz kale duvarları
Ülkeme yakışmıyor trajediler
Ananadolu barındıramaz yoz kafaları
Kitaplar yakılamaz ey efendiler
Söylemeli insan insan
Yapar onu bu kavram
Sindirmekle olmaz özgürlük rüzgarını
Hakim savcı amca açın kapıları
Bırakın düşünen insanları
Sınırını çizmezsiniz
Insanlığın beynini
Atamazsınız bir hayvan gibi kafese
Sorgular sizi tüm tarih ve tüm bilim
Hesap verir bir gün
Halkın önünde halkın önünde
Hakim savcı amca açın kapıları
Bırakın düşünen insanları
Zincire vuramazsınız
Kafanızın dışındaki herşeyi
Onursuz yapamazsınız
Doğanın en muhteşem bedenini
Hesap verir bir gün
Halkın önünde halkın önünde
Hakim savcı amca açın kapıları
Bırakın düşünen insanları
düşünceye düşenler, olur olmaz her yerde, olur olmaz ifade şekilleriyle kusulmadığı sürece sınırsız bir şekilde sahip olunan tek özgürlük türüdür. Kimse zihninizden geçenler yüzünden sizi mahkum etmez. Ama düşündükleriniz eyleme ve kelime kalıbına döküldüğünde birilerinin tavuğuna kış demiş oluyorsanız şayet, ruhunuza şimdiden el-fatiha. insan ırkının orta yolu bulamadığı bir diğer konudur da ayrıca kendileri. Bir güruh, "düşünce özgürlüğü var lan" diyerek düşüncesizlik edip saçmalarken, diğer bir güruh farklı düşüncelere olan tahammülsüzlükleri yüzünden, genel olarak düşünmenin kendisine düşman olmuşlardır.
düşünce özgürlüğü bence yiğit özgür tarafından habire resmedilen ve bu özelliğini kullanarak paraya başka isimler arayan (paraya para demediği için) ve umduğumuz gibi bu özelliğini kullanarak amacına ulaşan özgür kişidir
düşünebilen herhengi bir canlının olduğu yerde düşünce zaten özgürdür dostlarım, nefes alma özgürlüğü gibi, göz kırpma özgürlüğü gibi doğar doğmaz edinilen ve elde olmadan kullanılan bir özgürlüktür bu...
kazanılan, kazanılması uğruna canlar ve hapishanelerde günler verilen özgürlük ise ifade özgürlüğüdür.
saygı, hakaret sınırı gibi ultra demagojik kavramların kuranderinde ayakta durmaya çalışan bir ip cambazıdır. kendini insan tarafından var edilen ve sınırları belli olmayan değer yargılarından kurtarmadıkça tekrar tekrar düşer, yeniden ipe tırmanır. sonsuza kadar da böyle olacaktır.
düşüncelerinizi dile getirdiğinizde size troll, çakma yazar, yazarımsı, godoş gibi şeyler diyorlar. üstelik bazen çaylak bile olabiliyorsunuz!
hani nerdesiniz yumurta atıp da düşünce özgürlüğünü savunanlar? ben de içinde bulunduğumuz sisteme yumurta atıyorum, var mı? bu da bir düşünce özgürlüğü!
güzide ülkemizde belli bir kesimin eline verilmiş olunan haktır, kendisi yararlanmasına rağmen ne hikmetse başkaları ağzına aldığı zaman canavar gibi ortalıklarda dolaşmasına vesile olan olgu.
mesela efendim baktığımız zaman bu olaya, şimdi adamın kafasında bir düşünce vardır teoriden uygulamaya geçirdiği gibi teoride de kalmaktadır ama burada sorun bu değildir sorun kişinin düşüncesini doğru sayıp diğer insanların düşüncelerine saygı göstermemesi, aşağılaması, hakaret etmesidir, kendisi anlattığı zaman düşünce özgürlüğü deyip başkası ağzına aldığı zaman ''hop ağzını topla bakayım o da nerden çıktı ne özgürlüğü'' gibi hamasi tavırlar takınmasıdır.
yani sonuç itibari ile birinin düşünce özgürlüğünden bahsetmesi için diğer düşüncülere de saygı duyması gerekmektedir, rabbena hep bana derse tekelci zihniyetten öte gidemez.
tanımının çok iyi yapılması gereken kavramlardan biridir, sınırlarınında iyi belirlenmesi gerekir. başkalarının değerlerine hakaret etmek düşünce özgürlüğüne giriyorsa, ben senin anana bacına söverim kardeşim.
var dediler geldik. çünkü sağolsunlar bize verdikleri önemli özgürlüklerden. 'yaw bu özgürlüğü bana vermeyen olmasa benim halim ne olurdu?' diye düşündürüyor.
birilerinin söylediklerine öfkeyle tepki gösterilirken gerçekten kısıtlanmaya çalışılan bir düşünce özgürlüğü mü söz konusu oluyor da; savunma bu yönde gelişiyor? artık oto-savunma aracı olan düşünce özgürlüğünden önce, bazı başka kavramlarımızın varlığını basbayağı unuttuğunu gözlemlediğim insanlara sesleniyorum: sağduyu nerede? üslup nerede? seviye nerede? amaç nerede? anlam nerede? nerede ha nerede?
üslupsuzca, anlamı boşaltılmış cümlelerle insanlar birbirlerini rahatsız etmeye gayret ediyor; en rahatsız edici kişi olmayı gaye ediniyorlar. ben bunlara mı saygı duyacağım? bu mu düşünce özgürlüğü? hasiktir oradan. hasiktir. bunca zamandan beri, yıllardan yüzyıllardan beri insanlar sonunda içinden geçeni rahatça söyleme özgürlüğüne kavuştu da; görmüş olduk basbayağı içlerinin ne kadar boş olduğunu neredeyse herkesin.
bunca karakter farklılıklarının kendilerini rahatça ifade edebildikleri özgürlüktür. insanın iç dünyasındaki fırtınaları dış dünyasına, dünya kelamına vurmasıdır.
