harekete gecirilmedigi surece her turlu gorusun seslendirilmesine saygi duymaktir.
mesela: bir kürt, "ben türkiye cumhuriyeti'nin bayragi altinda yasamak istemiyorum" diyebilmelidir. bunu harekete tasimadigi surece de suc teskil etmemelidir.
herkes istediğine inanabilir, altında bir düşünce olması kaydıyla..
inandığı şey bize saçma gelse dahi bir düşüncenin eseri ise en azından tartışılabilir.
(bkz: #1640039) hadi, şimdi bunun nesini tartışalım.
kavramla ilgili kamu hukukunda tonlarca şey söylenmiş binlerce sayfa yazılmıştır ama böylesi görülmemiştir.(#1640879) 31 ve düşünce özgürlüğü çok yaratıcı.
insanın düşünceyi istediği tarzda yönlendirebilmesi ve dağarcığına dahil edebilmesi durumudur. herkes, özgür seçim ve sorumluluk dahilinde, istediğini düşünmekte özgürdür. akıl ve mantık sınırları çerçevesinde, düşünce, her zaman insan beyninde şekil değiştiren ya da kazanan bir olgudur, böylece anlaşılabilir ki, insan özgür seçimleri doğrultusunda nasıl varoluşursa, düşünce de özgür akıl tarafından yoğrularak oluşturulur.
demokrasinin temel ilkesidir.insan haklarına ilişkin bütün belgelerde ilk sırada vurgulanmıştır.kimsenin müdahalesi olmadan her fert istediğini düşünme hakkına ve bu hakkın korunması, gerektiğine düşünce özğürlüğünün kimseye duyurulmadan sadece beyinde kalan bir soyut işlem değil, açıklama , ifade, tartışma , yayınlama özgürlüğünü de beraberinde getirdiğine dair açık toplumlarda bir temel uzlaşma ilkesi olmuştur.ya da olamamıştır
resmi ideolojinin 301 kez gördüğü/göreceği karabasan. "atamıza saygısızlık normal sayılacak!" düşünce yobazlığı ekseninde ötekileştirdiğine örümcek kafalı, bağnaz, yobaz tanımlarını uygun görürken "herkese özgürlük" yapay naralarını höykürüp, artık ulusalcı solculuk rafına yerleştirilmiş kemalistlikleriyle tahammülsüzlük tarihinde yerlerini alacaklar. muhtemelen gelecek nesil kendilerini hitler'in avanesinden aşağı saymayacaktır. gestapo subaylarına göre bırak düşünmeyi, gamalı haça ters bakmak bile suç addedilirdi. bakış simetrisi kayıtlanır, yanlış bir açı sizi işkencehanelere ya da gaz odalarına götürürdü.
insan hakları evrensel beyannamesinin 19. maddesinde açık bir tanımı olan,kağıt üzerindede olsa güzel olandır.
madde 19. Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Koca bir devletin bagimsizligini bir damla kan dokmekten hosgorusuyle elde eden pacifik onder Gandhi diyorki "Düşünceye gem vurmak,zihne gem vurmak demektir. Bu ise rüzgarı zaptetmektende zordur"
Dusunce ozgurlugu bir insanin hayatidir, onu elinden almak hayatini,geçmisini,bugununu ve yarinini çalmaktir.
ülkemize pek yaramayan özgürlüktür, kullanmasını öğretmeden birşey verilirse ve bu eğer bir özgürlükse sonucu bellidir, halimiz bellidir. insanlar düşünürlerken içlerinde bu böyle olmalı dedikleri düşüncelerini bile " yok böyle düşünemem, bizimkiler ne der ? ters düşerim" mantığı ile düzeltip ifade etmektedirler. daha kendini birey olarak özgür kılamayan bir topluma düşünce özgürlüğü ne derece verilmelidir gözden geçirilmesi gereklidir. ifade özgürlüğümüz var denerek ağzı olanın konuştuğu ülkede o özgür ifadelerin nasıl yönlendirildiği ve nasıl kışkırtıcı ve ayrılıkçı olabildiği açıktır.
siyasi tarihe şöyle bir bakmalı ve özgürlük kavramları nereye nasıl oturur, oturtulur sorgulanmalıdır.
maalesef gezegenimizin hiçbir köşesinde bulunmayan özgürlüktür. bazıları amerikada var olduğunu iddia eder ama bunu söylerken büyük ihtimalle mccarthy'nin komünist avını ya da salem cadıları olayını görmezden gelirler.
düşüncelerinizden kimsenin haberi olmadığı sürece olan özgürlük, aksi takdirde bu bir özgürlük değil sadece çürütülmesi gereken bir fikir olur dinleyenler için. **
düşünce özgür kalınacağını ifade eder. Bazen düşmek özgürleştirir insanı.... Daha fazla özgür olmak için bazen düşmek... daha fazla düşmek... bir de burdan "düş" ün.