Mutlu musun şimdi? isteklerin uğruna çabaladığın tüm o şeylerden dolayı ayrı kalmamız pek mi güzel oldu senin için?
Peki ya Konuşamadığımız kaçıncı bayram olacak bu?
Beraber geçiremediğimiz kaçıncı gün? Yan yana olmasak dâhi beraber olabilen biz nasıl olur da aramızda tek milim bırakmayacak olsalar dâhi apayrı olabildik?
Aslında hiç üzülmüyorum biliyor musun? ilk zamanlarda yaşadığım o kırgınlığın zerresini dâhi hissetmiyorum artık. Belki sadece biraz... burukluk. Hem, Bir zamanlar senden alıyor olduğum o sevgiyi öyle ya da böyle bir şekilde yine alabiliyorum da. Hem de senden almış olduğum tüm o duyguların asıl olması gereken sahibinden. Asıl alınması gereken kişiden. Belki de sen vardın diye yana yakıla beklediğim o kişi beni pek sevmiyordu da Senden sonra daha iyi olduk? Sevmemek? Saçmalık. Bilmiyorum. Bilebileceğimi de sanmıyorum.
Ben, senin bana bir zamanlar vermiş olduğun o duyguları yine alabiliyorken sen alabiliyor musun? Umarım alıyorsundur. Ne üzülmeni istiyorum ne de acı çekmeni. Öyle ki hâlâ gizli gizli seni seviyorum da. Sadece bana bir seçenek sunuldu tüm yaptıklarından dolayı ve sonuç bu oldu. Üzgünüm, eğer sorulacak olursa hâlâ seni suçluyorum çünkü benim konuşmamamın benim hatam olduğunu ne düşünmek ne de kabul etmek istiyorum.
Peki ya Hâlâ konuşabiliyor olsaydık nasıl olurdu? Mesela sevmeye devam eder miydin beni? Ben, beni büyüteni severdim. için rahat olsun. Sanırım senin hakkında son yazışım olacak. Her şey için teşekkür ederim. Her ne olursa olsun iyi ki varsın. Mutlu kal.
Son olarak, bunu gerçekten okuyabilmeni isterdim.
Müstakil karıcım. Senin için şuana kadar kimseyle sevgili olmadım. Sıfır kilometre olarak seni bekliyorum. inşallah sen de benim gibisindir. Değilsen sg.
Buraya yazdığım yazıların %20'sini eski karıma %80'ini 4 yıllık platonik aşkıma yazdım. ilk aşkımla evlendim. 15 yıl boyunca birlikteydik. Ondan sonra 3 sevgilim oldu.
Ama sadece iki kere aşık oldum. Biri eski karımdı, diğeri 4 yıllık platonik aşkım. Platonik aşkım kitapları olan, edebiyat dergilerinde yazan bir yazar. Evet, ben ona evliyken aşık olmuştum. Üstelik o da evliydi ama kendisine ve kimseye en ufak bir rahatsızlık vermeden içimde yaşadım aşkımı.
Bir sabah uyandığımda platonik aşkımın twitter'dan beni takip ettiğini gördüm. Dünyalar benim oldu. Havalara uçtum. Hâla beni takip ediyor.
Sana olan aşkım, sana duyduğum hasretim ve sana olan o kocaman kırgınlığım arasında sıkışıyorum.
Canım acıyor, hem mecazi hem gerçek manada. Psikosomatik ağrılarla baş ediyorum bir süredir.
Geceleri uyumak ve sabahları uyanabilmek her zamankinden çok çok daha zor, işkence gibi.
Hani zaman her şeye çare derler, yalan. Kırgınlığım her geçen gün daha çok canıma okuyor. Ağır bir yük gibi ruhumda, bedenimde. Affedebilmeyi isterdim, belki biraz daha kolay olurdu o zaman. Ama insan çok sevdiğini affedemiyor galiba. Ya da affedebilmesi için bir şey bekliyor, tek başına beceremiyor. Affedemiyorum, belki de çok fazla yandığı için canım, belki de seni sensiz affedersem unutacağımdan korkuyorum, bilemiyorum.
Özellikle son birkaç gündür içimde daha büyük bir acı var, bir anda bir kor düştü tam ciğerimin ortasına, bazı rüyalar görüyorum, umarım başına bir şey gelmemiştir, iyisindir.
Çok üzgünüm.
Bu kırgınlığım ve bu üzüntümle daha ne kadar başa çıkabileceğim, bilemiyorum.
dayanıklılığım tükeniyor, hissediyorum.
Umarım beni okumuyorsundur. Çünkü, Burası bana özel bir yer. En yakınlarım bile nickimi bilmiyor. Benim sana olan aşkım sadece beni ilgilendirir. Hiçbir zaman senden bir karşılık beklemedim ve beklemeyeceğim. Çünkü Ben her şeyden önce haddini bilen bir insanım.
Ben de edebiyat okudum ama senin gibi kitaplarım yok. Ünlü Dergilerde yazmıyorum. Senin kadar kültür birikimim yok ve senin kadar entelektüel değilim. Sanat ve edebiyat dünyasıyla içli dışlı değilim.
Benim çevrem emekli olmuş düşük rütbeli askerlerden ve küçük esnaftan oluşuyor. Biz tamamen ayrı dünyaların insanlarıyız. Bunu bile bile seviyorum seni.
Twitter'dan beni takip edince çok mutlu oldum. Bir mucize gerçekleşti ve beni buldun. Büyük ihtimalle senin için her şeyi yapabilecek ve sana deli gibi aşık olan birini takip ettiğini bilmiyorsundur. Bilme zaten.
Hayatıma kim girerse girsin ölene dek seni seveceğim. Sen Hayatımdaki en güzel şeysin.
Nasıl oluyor da tüm parfümün üstüme bulaşıyor? Eve girdiğimde kız bana öğk erkek parfümü kokuyorsun diyor, ben biraz daha acı hissedebileyim diye ellerimi kokluyorum... bununla avunmak zorundayım değil mi?
ölüm gelip çattığında tüm hesapların alt üst olacak.
borcuna sahip olmadığın sürece, ve kendi yaşamını sorgulamadığın sürece izmarit gibi ''hiçbir anlamı olmayan kişi'' vasfında yaşamaya devam edeceksin.
sürü psikolejisiyle yaşamanın iyi bir halt olduğunu sanarak ayrıca!
Yazmayacağım dedim lakin istisnai bir durum tekabül etti bünyeme.
Yazdığım son yazıyla ilgili bu durum. Niyetim sadece içimi döküp zaten uzaklaştığım sözlükten gitmekti ve dahası iyi değilim... birşeyleri toparlamak adına tamamiyle kendime odaklandığım, içimde sızlayan bazı şeyleri en azından geride bıraktığım bir döneme geçmekti yazımın amacı. Şimdiden söylüyorum,bu yazı okunacak bir yazı değil. Bordo bereli olmadığı sürece kimsenin okumakla uğraşmayacağı uzunlukta bir yazı yine. Önceki yazılarımın hepsi iç dökme için yazılmıştı. Lâkin bu entryde öncekine göre bir farkla, beni okuduğunu anladığım biri için yazıyorum.
Başlayalım,
Gecenin 2'sinde neredeyse bir buçuk sene evvel tamamiyle ayrıldığın eski sevgiline hesap sorarcasına mesaj yollayan kız, umarım hala sapık gibi beni okumuyorsundur.
Lafı uzatmamak için yazmadım biraz bekledim, çünkü hala değişmediğini anladım, ergen tavirlarinla o an devam edecektin. Bu arada maşallah hemen de engellemişsin hehe mesaj yazmadığım için, lâkin ileride yazmaman için buraya yazıyorum, çünkü sende o potansiyeli görüyorum ve seninle iletişim kurmak değil niyetim.
Ben içinde yaşadığım şeylerle dolu yazılar yazdım hep. Anlatmak istediğim ve çok dolduğum uzun bir buhranın özetiydi bazı yazılarım.
Dur hala beni okuyorsun dimi, peki o zaman neden başkası..
Neyse konumuza dönelim. Cevap alamadığın için çıldırmışsındır sen.
Kimseyi suçlamak değildi yazdığım, olan biten hayatımın ve dahası yaşarken öğrendiklerimin bir parçasıydı. Doğduğum günde ve biraz da zor bir zamanda içimi döktüğüm bir yazıydı kısaca.
Ve yine neyse,
Uzun yazıları okuyup," beni suçluyorsun ve de karşıdan çirkin görünüyor" diye fikir belirtmeden evvel,
ayrılırken yazılarını okuduğu için sapık dediğin eski sevgiline gecenin ikisinde okunmayacak bir yazıyı özellikle okuyup bunun üzerine fikir yürütüp hesap sorarak mesaj atmak ne demek onu düşünmeli bir insan. Hiç düşündün mü ?
Ama işte.....
Biliyor musun, ben aslında çözemedim seni.
Doğrular yüzüne çarpınca, yada anlamsız bir anda her zamanki huyuyla zeytinyağı misali üste çıkma çabanı da çözemedim ben. Çünkü ne sen benimsin ne de ben seninim..ait olmayı seçtiğin insana yapabilirsin bak bunu, bana değil.
Neyse,hadi biraz ego kas sen seversin. Gerçeği yazıyorum.
Yalan yok seni çok ama çok sevdim ve unutmadım. içimde kaybolan bir parçada sen yazılı ayrıca. Belki de bir ömür aklımda kalacaksın kim bilir. Kaç gece sabahladım kaç gece sarhoş oldum kaç gece ağladım ve kaç gece öldüm haddi hesabı yok bazı şeylerin...ama açıklamamın da gereği yok hiçbir şeyi.. sonunda senin beni sevmediğini... neyse ki anladım.
Ama inan hiç çözemedim seni, lakin içimdeki sızlayan ama asla gururumdan ödün vermeyen tarafıma güvendim. iyi ki de güvendim.
Şimdi yine uzunluk olarak manas destanı tadında boş boş yazıyı okuduysan ki muhtemelen okudun bak şöyle diyeyim ; zamanında ergen tavırlarınla işkence ettiğin, her konuşmada kaybedersin diye korkuttugun,soğuduğunu söylediğin, hakaretler ettiğin, üstüne arkadaş kalalım dediğin, yalancı bir sapık olarak nitelendirdiğin ve daha da konuyu uzatmak istemediğim şeyler yaptığın adama yani bana fikrini belirtme lütfen. Ne gecenin ikisinde ne sabahın onunda ne de herhangi bir zamanda, rahatsız edilmek istemiyorum. Başka konulara girmiyorum bile ki girmeyeceğim. bende gizli.
Ve sana yineleyerek son kez söylüyorum,
Düşüncelerini ve öğrenme merakını yada okuduğun metinden cımbızla çekebileceğin cümleler hakkındaki görüşlerini.. herhangi bir şeyi bana bir yerlerden veya instagramdan mesaj atıp belirtme bir daha, sende kalsın bir ömür. Çünkü duymak istemiyorum. Rahatsız etme beni.
Neyse sözlük, çok kişisel oldu bazı bunalımlar oldu bu yazıda. Uzun uzun yazmak yerine m.k veya s.g gibi çirkin ifadeler de yazabilirdim birileri gibi. Ama daha benden bişey olsun istedim . Ve yine neyse, önceki yazımda da dediğim gibi uzun bir süre entry okumak için bile girmeyeceğim, çok sorunum var, hayata tutunma çabam var, sınırlardayım..
son sözlerim bunlar, belki bir gün yazmaya gelirim belki gelmem belki de gelemem ve belki de silerim hesabımı... hoşçakal sözlük.