kendisine hedef olarak koyduğu yere yerleştiyse sevinmekte haklı olan kişilerdir. öss'nin zekadan ziyade inek gibi çalışmayla kazanılabilecek bir sınav olması dolayısıyla yüksek puanlı okullarda okuyanlar da süper zekalı öğrenciler değillerdir ayrıca.
uçanın , kaçanın , osuranın , sıçanın kendini sosyolog zannettiği güzel ülkemdeki anlamsız önermedir.
şimdi öss gibi bir sistem türkiyenin zaten bir utancıdır. insanlara hayatlarını küçük yuvarlakçıklar karalatarak belirletiyorlar. insan ne kadar zeki olursa olsun öss zekayı ölçen bir sınav değildir. dünyanın en zeki insanı olsun kuralarını bilmeden bir integral sorusu çözemez. ha zeka şurda işe yarayacaktır birileri 3 saat çalışırken zeki kişi 2 saat çalışacaktır tek fark budur. yoksa zeki kişi güzel bölüme gider diğer bölümlere gidenler maldır üstelik aptallardır demek ancak beyni ile g.tü yer değiştirmiş bir birey tarafından başarılabilir. zaten ortalama bölüm nedir ilk önce bunu sorgulamak gerekir ? tıp herkes için kabul gören bir bölüm de değildir üstelik.
felsefede okuyan bir kişi 300 puanla yerleşebilir. ve ağzından da final vize gibi terimleride duyarsın. ozaman sadece tıp ve hukuk öğrencileri kullansın bu terimleri. sanırım artık tespit sıçıp sözlüğe kusmaktan vazgeçmeliyiz. arkeoloji okuyan birini ele alalım. çoğu insan için ortalama bir bölüm okuyordur lakin belkide istediği tek bölümdür. yani olay şudur. öss zeka falan ölçmez. tıpta okuyanla 2 yıllık mekatronik okuyan adamın zekası ile bir genelleme yapamazsın.
öss zaten zeki öğrenci istemiyor ki. eğer zeki öğrenci isteseydi öss zeka testi olurdur. öss sisteme uyacak , sistemin gereklerini yapacak ve gençliğinin en güzel yıllarını bu sistem için harcayacak robot istiyor. ha sen kendine göre daha kaliteli bölümle okuyan robot olmuşsun oda seni ilgilendirir.
(bkz: seni çılgın)
bu düşük puanlı bölümlerde okuyan birilerinden yana bazılarının fena halde kuyruk acısının olduğunu düşündüğüm durumdur.dünyanın her yerinde hatta ve hatta şuan kendisinin yüksek puanlı yerlerde okumasıyla büyük bir halt ettiğini sanan bünyelerin gitmeye can attıkları amerika, kanada, ingiltere gibi ülkelerde bile bir bilim dalı olarak kabul edilir bu beğenilmeyen düşük puanlı yerlerin bir çoğu.hatta kapatılsın filan deyip buraların kaynağınıda zaten suyu çıkmış bir sistemin en iyi sanılan birkaç bölümüne verelim diyenlerde mevcuttur.bunu düşünebilen beyinler maalesef bunun sonucunu görememektedirler.kendisi babalar gibi bir yerden mezun olunca * işe gireceğini ve şuan kapatılıp elinden kaynaklarının alınmasını ve buna bağlı olarak kaynaklar varken düşük olan eğitim kalitesinin dahada düşeceği yerlerden mezun olan insanlarla bir işte ast üst ilşkisi içerisinde olacağını sanırım algılayamamaktadırlar bunlar.ama önemli değildir, onlar olmadan da işler başarılabilir nasılsa.iki gün sonra ara eleman açığı kalitesiz eğitimden dolayı artar, nedeni ise buraların açıköğretim gibi bir şekle çevrilmiş olmasıdır.ve sonuç olarak şuan yırtınarak girilen üniversiteleri üçe hatta beşe katlayabilecek olan dünyadaki iyi üniversitelerden gelen adamlar bu yüksek puanlı arkadaşların başına patron, şef, müdür olurlar.bizimkilerde açık olan ara eleman açığını kapatırlar anca bu durumda.yüksek puansa yüksek puan, hadi buyrun akıllı ve iyi üniversitelerdeki arkadaşlarım, meydan sizin.
türkiyedeki boktan sistemin ürünüdürler.ve bu boktan sistemin yalakalarıda iyi saydığı bir yere yırtınarak girerler, sonrada abi ben aslında hiç kasmadım ki derler ve gelip burada başlık açıp milletin tercihlerni kötülerler.ulan sana ne?adam bi hedef koymuş, paçoz bir sisteme dahil olmuş ama o yuvarlakları karayalamadığı için ya da başka sebeplerden dolayı gitmiş düşük puanlı bir yeri yazmıştır tercihlerinde.mutludur da anasını satayım, çünkü bu topraklarda herkes elde ettiklerini kolay kazanamıyor ve çok cömert değil bu ülke eşit hak dağıtmada.siz, kendisini yükseklerde görenler!eminim aranızda zorluklardan gelenler vardır ve onlar zaten zoru bildikleri için kendilerinden düşük puanlı yerde okuyor diye birisini hor görmezler, sözüm bu güruha değil.buraya gelipte çoluk çocuk edasında 'ben senden yüksek puan yaptım, sen ne s2me seviniyon salak' diyen beton fikirli zihniyete.
fazla söze ne hacet!
koşullara göre bir üniversite mezunu bir işçiden genellikle daha fazla maaş alır ve eğer bu düşük yerde okuyupta sevindiği varsayılanlar geride işçilikten başka seçeneği göremezlerse ve düşükte olsa bir yere girip alternatiflerimi çoğaltayım derlerse evet, bunlar gereksiz yere seviniyorlardır, kabul.
tabi, bunlar halkanın farklı zincirleri.içlerinde mevzuyu abartıpta bilmem nerenin ne bölümünde okuyorum deyip artislik yapanları d var.ve yine aynı güruh o yüksek puanlı bölümlerdede var.ama bir şeyler yapıldığı ortada.
yüksek puan aldıktan sonra tıp yazan insandan daha haklı bir sevince sahiptir. en azından biliyordur hedefini ve ona göre yazar istediği yeri. peki ya tıp yazanlar? genellemeler her zaman yanlıştır lakin tıp bölümünü tercih edenler doktor olmak için mi tercihlerinde yer veriyorlar, yoksa sırf yüksek pualı bir bölüm diye mi? tıp ve benzeri bölümlerin puanını üç yüzlü puanlara çekelim, diğer düşük puanlı bölümleri de üç yüz ellilere çekelim; görüceksiniz ki, en fazla beş sene içinde çok az kişi tıp vb. lisans bölümlerini yazacaktır.
"ulan niye tıp yazayım, zaten 310 puanla alıyor, bir de okuması zor, üstüne üstlük 6 sene... hiç çekilmez hacı!"
sisteme bok atmamak lazım zira öğrencilerin bir çoğunun kafası yosunla kaplı. siz hala lisedeki "at" olmaya, not kasmaya devam edin. nasıl olsa üniversitede şişen egolarınız, iş hayatında güzeeeel güzeeeeel! sönecektir.
bir kısmı tekrar öss sınavına hazırlanacak zamanı yahut durumu (dershane masrafı) olmayan insanlardır. kimisininde okumaya niyeti yoktur. 4 yıl daha hayatını yaşamak derdindedir.
össdeki başarı zekayla birebir ilintili değildir. tamam çok iyi puan yapan birisi aptal olamaz ama çok kötü yapan hakkında hiçbir yorum yapılamaz.
össde iyi puan için zeka ve çalışmak, her ikisi de gerekir.
burada yola çıkarak, düşük puanlı bölümde okuyan insanlara hiçbir şekilde bok atılamaz. fakat iyi bölümde okuyan insanların üzerinden de, onlardan çok daha iyilerdir en azından inek değiller hıh, şeklinde bir yorum da yapılamaz.
bu ülkenin -dandik, düşük puanlı bir bölüm bile olsa- kendisine ihtiyaç duyduğunu bilen insandır. madem dışlanacaklar, o zaman bütün düşük puanlı bölümler kapatılsın ve kontenjanları hukuk, tıp gibi yüksek puanlı yerlere verilsin. hem böylece bütün öğrenciler güzel bölümlerde okumuş olur. nasıl çözüm ama?