düşkün aleviler ne yapacak

entry1 galeri0
    1.
  1. 'Aleviler kararsız. Aleviler CHP'de kaldı. Aleviler oylarını falancaya verecek'... Liste uzatılabilir. Ama ne gerek var? Sorun orta yerde duruyor. Sayılarını bile tam olarak bilemediğimiz, farklı kültürel ve Türk, Kürt, Arap, varsa başka farklı etnik kökenlerden gelen Aleviler homojen bir yapı, bir toplumsal kesim olarak ele alınıyor ve özellikle de seçimlerde ortak hareket etmeleri bekleniyor.



    Kimse de sormuyor; bu nasıl bir yapıdır, nasıl bir 'kimliktir' ki neredeyse bir aşiret mantığı ile -hoş aşiretler içinde bile bunun ne derece geçerli olduğu artık tartışma götürür- sandık başında nasıl davranacaklarına ilişkin kararlar alınabiliyor? Kitleler halinde bir partinin seçmen tabanı, oy deposu olarak görülebiliyorlar. 'Aleviler bu seçimde şu partiye oy verecek'...

    Alevilere yapılan büyük haksızlık

    Üstelik bu kadarla da kalmıyor, kimi Alevi önderleri, CHP dışındaki partilere oy verecek olan Alevileri 'düşkün' sayılmakla korkutuyor hatta tehdit ediyor. Düşkün sayılmak, Aleviler için hayati derecede hassas bir müeyyide, bir tür aforoz çünkü. Düşkün sayılan kişi, bazı durumlarda geçici olarak bazı durumlarda ise ölümüne kadar toplumdan dışlanıyor, yok sayılarak cezalandırılıyor. Böyle olunca da seçimlerde verecekleri oy nedeniyle dinsel bir müeyyideyle karşılaşmaları Aleviler açısından yeni bir durum yaratıyor; politik tercihe dinsel tanım. Siyasetle pek içli dışlı Alevi dernekleri sonunda, bu son derece karmaşık dinsel kavramı, seçim sürecine taşımayı, siyasete sokmayı başardılar. Bir kimliğin, bir inancın siyasete bunca bulaşmasının vahametini bu örnek de anlatmazsa ne anlatacak bize?

    Sol partileri ve özellikle CHP'yi, Alevilerin doğal mecrası sayan bu derneklerin önderlerine sormak isterim; CHP lideri Deniz Baykal'ın tedricen parti teşkilatından uzaklaştırdığı söylenen Kürt Aleviler, bu düşkün grubuna girecek mi? Aynı Deniz Baykal'ın her fırsatta dile getirdiği Kürt karşıtı söylemi nedeniyle CHP'ye oy vermemek konusunda bir karara varan Kürt Alevileri, hangi gereklilik yeniden CHP'ye oy vermeye mahkum edecek?

    Diyelim ki bir üst değer olarak laiklik, Türk ve Kürt Alevileri ortak paydada bir araya getirdi. CHP'nin Kürt siyasetinde Kürt Aleviler nasıl barınacaklar? Türk Alevilerden farklı hisseden, en önemlisi farklı bir anadil konuşan Kürt Aleviler kendilerini dışlanmış hissetmeyecek mi? Üstelik aynı grubun dil yakınlığı duyduğu Alevi olmayan Kürtlerle aralarında derin farklılıklar onları bir Araf'ta tutarken. Evet, doğru, Kürt Aleviler de, tıpkı Türk Aleviler gibi Cumhuriyet'in laik değerlerine sahip çıkmayı kimliklerinin doğal eğilimi sayıyorlar, bu açık. Ama aynı cumhuriyet değerleriyle, sözgelimi dillerinin yasaklanması konusunda çelişiyorlar. Diğer yandan Türk Alevilerin tek ortak paydası CHP'nin laiklik ve devlet anlayışı mıdır? Türk Aleviler, bu konularda CHP'den farklı düşünemezler mi? Öyle olmadığını, pekala farklı düşündüklerini, sadece aday hareketliliğinden bile açıkça gözlemliyoruz. Bu durumda, aralarındaki doğal, demokratik farklılıkları görmeden Alevileri bir klan gibi tanımlamak, o kimliği bir paranteze almamız dışında hiçbir sonuç doğurmaz. Kim bilir belki de, siyasal hayatımızda dönemsel olarak boy gösteren ve anlam vermediğimiz krizlerin bir nedeni de kimlikleri böylesi kategorik ve homojen ön kabullerle değerlendirmemizdir. Siyasal hayatımızın normalleşmesi ihtiyacı, büyük kimlik kategorilerinin detaylarına inmeyi zorunlu kılıyor. Kimliklerin mahzenlerinde biriken ve o kimliğe köklerini veren özelliklerin ne olduğu, aslında kendilerini nasıl tanımladıkları ve sorunlarını nasıl dillendirdikleri bu yeni yaklaşım konusu olmalı.

    ille de niye CHP'ye oy verilsin ki?

    Diğer yandan Alevileri genelleme hastalığı sadece Alevilerin yaptığı bir şey değil. 'Cumhuriyet mitinglerinde yürüyenlerin çoğunluğu Alevi'ydi' diyen yaklaşımda da bu genelleme mantığı işliyor. Bu yaklaşımla 'CHP'ye oy vermeyen Aleviler düşkün sayılsın' yaklaşımı temelde birbirini destekler nitelikte. Mitinge katılanların çoğunluğunun Alevi olduğunu söylemek kafalarda var olan hangi kaygıyı dindiriyor, hangi soruya kolaycı bir çözüm üretiyor bilemiyorum. Bildiğim şu; mitinglere katılanların çoğunluğunun Alevi olduğunu söylemek toplumsal bir grubu başkalarının gözünde hedef göstermekten öte anlam taşımıyor. Bu da kriz dönemlerinde sorunları görmek yerine aceleyle üzerini örtmek konusunda mahir olan resmi otoritenin değirmenine entelektüel düzeyde su taşımaktan başka işe yaramıyor. Ne yazık ki bunu sahiden demokrat tabir ettiğimiz bazı aydınlar da yapıyor. Sosyal bilimlerle uğraşan aydınlarımız Alevileri homojen bir kategori görüyorsa, kimliğini siyasete indirgemiş üç beş Alevi derneğinin son derece dinsel bir argümanla CHP'ye oy vermeyenleri düşkün saymasına da şaşırmamalı. Yine de sol partilere oy vermeyen Alevileri düşkün sayan Alevi önderlere şunu hatırlatmakta fayda var; dinin siyasetten ayrı tutulması gerektiğine inanan ve laikliği bu nedenle sahiplenen Alevi önderler, Aleviliği bir siyasal tutumla eşleştirerek açıkça laiklik karşıtı bir tutum izliyorlar. Bu söylemin 'Bize oy vermeyenler patates dinindendir' diyen Erbakan'ın söyleminden farkı var mı?

    BEJAN MATUR
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük