son andaki dönüşünün kabul görmeyeceği düşüncesiyle yan koltuktaki müslim yolcudan kendi adına da dua etmesini istemek gibi bir eylem içerisinde bulunabilecek şahsiyettir...
ateist olarak kalınabiliyorsa uçak düşerken de "tuatrlılık" örneğidir. ama öte taraf için "iyi bir bronzluk" dışında iyi şeyler söyleyemeyeceğim inancım adına.
birçok "dindar" için alay malzemesi olarak görünendir. götlerinden uydurdukları firavun masalına, gerçekmiş gibi inandıklarından, aynı şeyin olacağını düşünüp mutlu olurlar.
şimdi şunu o kalın kafanıza sokun sevgili dostlar. ateist birey, davranışlarının, tavrının, eylemlerinin vs sonuçlarını göze almıştır. pazarlık yapmaz, ticaret yapmaz, hele hele götverenlik hiç yapmaz. tanrı (eğer siz haklıysanız) varsa biliniz ki, karşılaşma anında da tavrını koruyacaktır. öyle çevrenizde(ve aynada) gördükleriniz gibi, menfaati için yavşamayacaktır. neyse cezamız çekeriz, diyerek geçecektir.
konuyla bağlantılı olarak ; öğrencisi bertrand russelle sorar, "hocam, tanrı varsa ve size 'neden bana inanmadın' derse, cevabınız ne olur?". russell sakince cevaplar: "çok basit, yeterince kanıt yoktu, derim".
ama işte, kendine "dindar" diyen bu durumu pek anlayamaz. hayatı korkarak ve ticari hesaplar yaparak (bkz: Blaise pascal) geçtiğinden, bir insanın, inandığı doğruları her koşulda savunabileceğini tahayyül edemez.
hayatta kalma olasiligini hesaplamasi zor ateisttir. Bir cok degisken var. Degiskenler asiri derede kaos yaratacak zira. Kaotik bir olay yasanacak. Kesin Kurtulabilmesi icin laplace'in seytani olmasi lazim. Bu da dusunce deneyine ait dussel bir varlik oldugundan sansinin yaninda olmasi gerek. Geriye sadece bu kaliyor. Tesadufler ve sans.