önce (bkz: one last goodbye) yankılandı kulaklarımda.
sordum ki nedir ? dedi ruhtur.
nasıldır dedim ? hafızamın tüm arıza yapmış karelerini serdi önüme.
kanımın çok promil (bkz: anathema) haykırması yakındır.
nerededir dedim; peki nerededir ? dedi ki (bkz: deep)tir. sen'dir. ne zaman fikrin yola çıksa sen'e doğru; varacağın limandır.
sordum ki ya giderse ? (bkz: everwake)tir o zaman dedi. gökte değildi gözü; not a care, if I never wake.
sonra ? dedim; (bkz: flying) dedi.
benliğimin kanatlanması yakındır. (bkz: lost control) geldi peşisıra; mavinin büyüsü.
ama dedim; soğuktur yukarısı. hem hayallerim ? (bkz: fragile dreams) süzüldü sonra; (bkz: forgotten hopes).
maviyle beyazın düeti. hayallerimden geçtim.
kavga eder dururdum kendimle. yaşamak; neden ? gitmek ? yasak mı dedim; (bkz: temporary peace) dedi. geçici bir barış bu; yerden göklere kadar. vardığında güneşin gamzesine, gitmekte yasak değil, kalmakta zorunlu.
(bkz: are you there) dedi, geldim dedim; neresi burası ?
(bkz: eternity) dedi. özgürlüğüne sonsuzluk hediye ettik burada.
yalnız mıyız dedim ? (bkz: angels walk among us) geldi cevap.
yalnız mıyım dedim ? hayır dedi; ruhuna bir melek sahip çıkıyor: (bkz: angelica).
istemiyorum yaşamı dedim, burası çok güzel. (bkz: life is eternal) dedi; sadece biz varız burada.
siz ? dedim; dedi ki (bkz: anathema).
