aklımın ermeye başladığı andan beri benim de savunduğum görüş.
neyin eğlencesi, veya da neyin kutlaması tam olarak? ulan alt tarafı bir dişi ve bir erkek aynı eve geçip üreyecek. vallahi çözemedim. acaba bekâret için mi? hani kuşak mevzusu falan var ya ondan diyorum. amaç ne arkadaş? bana bir belirtin. sünnet mevzusu da aynı. boku bokuna kestirip de, onun acılarını tam 14 gün çektiğimiz bir olayın neden kutlamasını yapıyoruz?
kültürden kültüre, coğrafyadan coğrafyaya göre değişse de, aşırı gereksiz ve inanılmaz miktarlarla masraflar yapılır. yok çeyiz, yok yatak odası, yok bilezik, yok altın yok anasının amı yani. bir de bunların yemeği, çalgısı, salonda yapılacaksa salon masrafları, havlusu ıvırı zıvırı falan var. bunlardan daha başka masraflar da var ama kültürden kültüre değiştiği için hepsini kusursuz belirtemiyorum. zaten bu müessese ile pek de ilgilenmediğim için bu konuda bilgi birikimim biraz kısıtlı. ama bildiklerimi sayarken bile dudağımın sol tarafında uçuk çıktı. aaaaaam*nakoyayım bune?
işin kötü tarafı nesilden nesle aktarılan, ve aileler tarafından ne pasına olursa olsun benimsenen, yapılmadığı taktirde ne hikmetse eksik hissedilen garip bir müessese düğün. lan neden eksik hissedelim? bu masraflar bizi neden yeterli göstersin? o zaman fakirlik de eksiklik olsun? tamam teknik olarak eksiklik ki bazı modern ve aşağılık kompleksliler tarafından eksiklik olarak görülmekte, ancak çok mantıksız lan. bir kere ayıp bir şey değil zaten fakir olmak. hani bu kadar masrafı yapmayınca neden yetersiz, eksiklik hissediyoruz? saygıdeğer ailelerden biri bana bunu belirtsin. açıkçası bu masrafı yapınca da inanılmaz yeterli hissetmiyorsunuz. en azından insanlar tarafından sandığınız kadar saygı görülmüyorsunuz. sadece 1 gün, aktif olarak ise 4 saat. akşam 8, gece 12 bitti. bu kadar. sakin lan! kasmayın oğlum bu kadar.
akıl sağlığımı tamamen kaybedene kadar düğün denen müesseseyi asla kabul etmiyorum ve bu dediklerimden sonra da kabul etmemenin ne kadar mantıklı olduğuna kanaat getiriyorum.
ulan düğünde ben eğlenmeyeceğim, gelip bissürü kişiyi eğlendireceğim, sonra boş boş dedikodusunu yapacaklar ve bir de buna 100-200 bin lira para harcayacağım öyle mi?
oğlum ben o paraya öyle bir yatak odası, ya da kaliteli birkaç beyaz eşya alırım ki, ömürlük kullanırım.
sade bir nikah ve arkasından ufak bir eğlence neyinize yetmiyor sizin, işiniz gücünüz boş boş gösteriş. hepsi ınstagram'a POST, STORY VE REELS atmak için lan.
yahu tamam ben de aynı kanaatteyim, pekiii bu ülkede özellikle kadınlar için konuşacağım; kaç tane kendi veya ailesi düğün yapmadan evlenmesine olumlu ve haklı yönden bakacak birey var?? bulun biriyle ben izdivaç yapacağım.
ilginçtir, erkekler inanılmaz şekilde düğün meraklısı; ne zaman böyle bir konu geçse ve sade bir nikahın daha şık olduğunu söylesem itirazlarla karşılaşıyorum.
Bu düğün motivasyonunun altında altınları geri alma düşüncesi mi yatıyor yoksa kafayı bulup arkadaşlarla göbek atma düşüncesi mi henüz karar veremedim.
Yaldızlı bir kg simlerle süslenip, elalemin karşısına hedef tahtası misali oturtularak, bir sürü el öpülerek, neden milleti eğlendirirsinizki? Oldum olası hiç anlamadım.
yoo, ben düğünlerde çok eğleniyorum diye cevaplanası başlık.
limonata içiyoruz, pastamsı yiyoruz, halay cekiyoruz, göbekler falan. iyi yani.
çok ciddiyim.
ha para harcayan için öyle olabilir ama o da akşam ödülünü alıyor, yengeden.
biz işin eğlencesindeyiz.
eğlenen adam yapar hakkıdır ama zerre oynamayı, düğünü sevmeyip de yapan gösteriş merakından yapıyor bunu. "bak bak ne şaşaalı davullu zurnalı maşşallah" nidaları ile egosunu okşuyor, milleti gönüllüyor. karşı tarafta yani eşi olcak insan işte,mecbur kalıyor asıl yazık olan ona oluyor.
birkaç saatliğine bir mekan için deli gibi paralar öde, insanların karnını doyur, gönlünü hoş tut ama hiç kimse hiçbir şeyi beğenmesin, dedikodunu yapsınlar arkandan sen de yıllarca borç öde. Yapmasam bi eksikliğini hissetmeyeceğimi düşündüğüm şey, artısı bile var. Evet yeterince gereksiz.
kalıbımı basarım buna. aşırı gereksiz bir şey olduğunu düşünüyorum. iki saat boyunca saçma sapan müziklere göbek atıp, herkesin taktığını geri istediği ve gerekirse bunu çirkefliğe vurduğu göstermelik bir takı töreni düzenleyip millete yemek dağıtmak ve bir de üstüne neredeyse bir araba parası bayılmak öyle mi? hadi ordan!
kimine göre gerekli, kimine göre gereksizdir ancak,
ben evlenirken mütevazı bir salonda 50 kadar kişilik bir nikâh töreninden fazlasını istemiyorum. zaten akrabam yok gibi bir şey. gelin hanım da taraflar arası eşitlik bozulmasın diye fazla akrabasını davet etmez diye umuyorum. iş ve arkadaş çevrelerimizden yakın dostlarımızı ve yerel basın mensuplarını davet etsek yeterli olur diye düşünüyorum. eğlence öğelerini kısa bir film gösterimiyle organize etmeyi, takılacak altınları da ileride başımıza belâ olmasın diye bir sivil toplum kuruluşuna bağışlamayı planlıyorum. böylece hem samimi, hem ekonomik, hem anlamlı, hem de herkese ulaşan bir etkinlikle evliliğimi duyurmayı amaçlıyorum.
biliyorum, böyle bir nikâh töreni böyle bir ülkeye çok fazla. ancak ilk meşaleyi de benim gibi birilerinin yakması gerektiğini düşünüyorum.
Bunlarin gereksiz oldugunu bastira bastira soylemistim.
-icip icip sapitan eniste.
-gereksiz oyunlar.
- sen haric herkesin mutlu olmasi.
-her yerin sim olmasi.
-ona bahsis buna bahsis.
-belki de hayatinda bir daha gormeyecegin kisilerle, gereksiz samimiyet.
Not: is bu entry ile 30 yasinda dugun sevmeyen bekar biri yazmistir.
En yakın arkadaşım nişanlı ve evlenmek için masraf istemiyor. O parayla küçük bir tatil ve ev için eşya alırız diye erkek arkadaşını ikna etmeye çalışıyor.
iç anadolu için konuşmak gerekirse, hiç de gereksiz olmayan kutlama merasimidir. şöyle ki; kız ve erkek tarafı yıllar boyu tüm akraba ve dostlarının düğününe gidip bütçelerine, ya da akrabalık ilişkilerine göre altın takarlar. kendi çocuklarının düğününe gelince de taktıkları altınların hepsini toplu olarak alırlar. Bu altınlar otuz bin ile yetmiş beş bin arasında olup, yeni evli çifte araba veya ev olarak geri döner.
Doğrudur, gelinin evde kalmış bacısının gelinden fazla süslenmesi mi dersin, oğluna eş arayan şişman menepozlu teyzeler mi dersin, halay sırasında ortamı saran yanık kilotlu çorap kokusu mu dersin hepsi var. Efendi gibi en yakınlarınla kıy nikahını olsun bitsin.
normal insanlar güzel günlernde sevdiklerni, yakinlarini yaninda görmek ister.. nede olsa basin dara düstügünde, bi sıkıntın oldugunda, samimi olmaya gerek kalmaksızın sana kol kanat germeye hazır insanlar vardir. biz bunlara akraba deriz. evet inanamazsınız ama böyle bi kavram vardır.. biz insanlardan igrenmeyiz, insanlarin kararlariyla dalga gecmeyiz, insanlari severiz.. ve sözün özü biz en mutlu günlerimizde bizim icin fedakarlik yapmaya her daim hazir olan ve sevdigimiz insanlari yanimizda isteriz.. tabi siz asosyal bi kisilikseniz çevrenizde genis degilse böyle çamur atmanizi anlayısla karsilarim..