ülkemiz sınırları içine yapılan düğünlerin çok elit olanlarını saymazsak hepsinde görebileceğiniz mükemmel karakterlerdir. aslında bunların her biri ayrı bir konudur. ama burda toplu halde inceleyeceğiz kendimizce..
- gelin ve damat = madem düğünlerden bahsediyoruz. ilk sırayı onlara vermezsek büyük ayıp olur.. evet. gelin ve damat. gün onların günüdür. o günün en mutlusu, en heyecanlısı, en keyiflisi, en duygusalı aynı zamanda en streslisi ve en sıkıntılısı da onlardır. ya bir şeyler ters giderse kuşkusuyla baya gerilirler. ama sonunda böyle ufak tefek pürüzlerin de düğünlerin tuzu biberi olduğunu anlarlar. mutluluklar dileriz kendilerine.
- gelin ve damadın kankaları = düğün öncesinde ve düğün boyunca gelin ve damadın yanından bir dakika olsun ayrılmayan, ihtiyaçlarına koşan ikili duruma göre üçlü ve dörtlülerdir. vızır vızır çalışırlar bunlar. meşrubat yetmez bunlar koşar, gelinlik lekelenir bunlar koşar. hani görünmeyen kahramanlar vardır ya. işte bunlar onlar.
- bıçkın delikanlı timi = her düğünde bulunurlar. sayıları değişkenlik göstermekle beraber genelde 4-5 kişi olurlar. düğünde gerek halayla, gerek çiftetelliyle gerek de ham çökelek ile ortalığı hareketlendiren timdir. düğünün en durgun anında piste çıkıp, hoyratça halay çekme potansiyelleri vardır. ki genelde halay gruplarını ayrı kurar bunlar. yani tüm düğün bi noktada, bunlar başka bi noktada halay çekerler.
- yaş yetmiş iş bitmemiş abi = düğünlerimizin vazgeçilmez simalarından. ilerlemiş yaşına rağmen fütursuzca oynama potansiyeli vardır. çoğu zaman karşısında alkış tutularak eşlik edilir. çünkü yaş yetmiş iş bitmemiş abi geçmiş yılların verdiği tüm dans altyapılarını sentezleyerek oynar ve ona ancak kendi kaleminde biri eşlik edebilir. ama problem şudur ki bir düğünde bir tek yaş yetmiş iş bitmemiş abi olur.
- şuna bak nası oynuyor insanı = heh işte. en kılı. en uyuzudur bu. kimse tarafından sevilmez bu. onun yegane misyonu düğün boyunca kös kös oturup oynayan kişileri göstererek ''şuna bak nası oynuyor'' demektir. çerez yer, pasta yer. kola içer. düğün yemekliyse, yemeklere abanır. piste çıktığı pek görülmez çıksa bile alkış yapar oturur. eski görevine devam eder.
- kaldırın da oynayalım insanı = en asil duygunun insanlarından. düğünün başından sonuna için için oynamak isteyen. ama dışardan verdiği ağır adam izleniminden dolayı bir türlü kalkıp oynamayan insandır. birilerinin davet etmesini bekler kendisini piste. edilmezse hiç çıkmaz. içine gömer o özlemi. ama yok davet edilirse tozunu attırır o pistin. haberiniz ola.
- kontrolden çıkmış halaybaşı = son olarak inceleyeceğimiz tip olup. düğünlerimizin en afilli tipidir. bu insanlar düğünde çalan ilk müzikten son müziğe dek asla pisti bırakmazlar. halay müziği başladı mı mendili eline aldıkları gibi halaybaşına geçer ve fütursuzca mendil sallamaya halay çekmeye başlarlar. eğer kontrol edilmezlerse ki edilmezler salondan dışarı çıkmaları muhtemeldir. öyle ki love story ile bile halay çekebilirler bunlar. görürseniz şaşırmayın..
- Gelinin makyajdan suratı tanınmayan kız kardeşi.
- yakın akrabaların simli küçük kız çocukları.
- ceket giymiş küçük çocuklar.
- kız bakmaya gelmiş hacana teyzeler.
- şu nasıl giyinmiş bu nasıl giyinmiş diye değerlendirme yapan teyzeler.
- zorla oynatmaya kalkan tim.
- oynamaktan sırtına su dökülmüş gibi terleyen çok yakın akrabalar veya yakınlar.
- salonu, düğün yerini bulamayanlara yardım eden tim.
- tanıdıkların masasını tek tek gezen teyze, amcalar.
- düğün sonrası hilal şeklini alıp, ortadakilerin de diz çöküp fotoğraf çektirip fotoğraf çektirdiği tim.
- en arkalarda bir yerlerde mal ve sopa gibi oturan, oynanmak için zorlanan ama oynamayan, elinden telefonu bırakmayan kişi (bu ben oluyorum).
- arka masalarda birilerinin arada bir ziyaret ettiği, anason, içki kokularının yayıldığı ama üzerinde vişne suyundan başka bir şey olmayan gizli masa.
