iğrenç düğün yemeği ve pastasını yedirmeye çalışıp üstüne de oyunlara katılman için başının etini yiyen insanları istisnasız bulundurmaları.
Alkolü çok kaçırıp mal mal dans eden tipler
Gıybetçi kadınlar
Sana iştahlı gözlerle bakan (kız 120kg) kuzen
Takı takma sırasında sana dört gözle bakan gerizekalılar.(çeyrek altın ne kadar biliyor musun salak)
Gomofobi, ev de kalma korkusu, kıskançlık, terk edilme, hayal kırıklığı, aradığını bulamamak, güven yokluğu vs vs...
Seç beğen al.
kesinlikle davul ve zurna. kafan güzel olmadığı sürece katlanılır ses değil.
Halay.

Çocukluğumdan beri sevemediğim bu anlamsız koşturmacayı büyük bir ciddiyetle yapan, çocukları ezip geçen amcalar, teyzeler;

Yazık, terlediğinizle ve kendinizi paraladığınızla kalıyorsunuz. Oynaması da, izlemesi de zevkli değil çünkü.

Hele o açılış danslarını carmina burana ile yapıp caney caney'le final yapan gelin ve damadın şebeklikleri.

Çakırkeyf Halay başı dışında Kim eğleniyor bu düğünlerde bilemedim.
kızlar icin sozu gecen dugunun kendilerinin degil baskalarinin dugunu olmasi.
erkekler icinde ulan ben evlenirken bu kadar masrafi nasil karşılayacağım dusuncesi.
gereksiz samimiyetdir. en son ilkokulda gordugum arkadasimin dugununden suan geldim. annelerimiz hala arkadas olduklari icin dedim hadi gideyim. kiz bana dedi ki ayyy iyi ki geldin cok sevindim. neye sevindin acaba? en son ilkokulda hatiramda kalan sumuklu oldugundu.
1-Yüksek ses! yanındaki adam duyulmuyor amk.
2- kalitesiz müzik! Elektro baglama , kötü sesli çalgıcı.
3- balo var gibi giyinen kızlar, hele başı kapalı olanlar türbana çiçek felan takıp memeleri sallana sallana oynuyorlar.
4- abartılı makyaj. Ulan evlenme derdindesiniz anladıkta dügünden sonraki sabah suratın bayrampaşa camine dönüyor ne haber.
(bkz: of of)
öperken yalayan oç akrabalar. sanki yalamak için o günü beklemiş şerefsizler.
Saçma sapan oyunlarla kaybedilen bir 5 saat.
gürültü kirliliği, görüntü kirliliği.
mayak mısın derler adama.
bastanı yirsin, limonatanı içersin. göbeğini atarsın. hatun neyim tavlarsın.

düğün candır
"Hadi sen oynamıyor musun?" sorusuna maruz kalmak. Küstüm Oynamıyorum lan. Eğlenmeye gelmedim, davete icabet için geldim.
Oynamayı beceremem, Samimiyetsiz gelmesi.
Bu kadar atraksiyonun gereksizliğidir.
Sevmediğin akrabalarınla karşılaşırsınız.
“... ...ya gerçekten öyle, ya bana öyle geliyor; insanlar eğlenmekten ve neşelenmekten çok, kendilerini eğlendiklerine ve neşelendiklerine inandırmaya çalışıyorlar.
Herkesin oynadığı ve güldüğü böyle yerler, bana tam aksi, ağlama duygusu veriyor. Düğündeki tiplerin hareketleri, bana, bunlara hiçbir şey danışmadan gütme ilhâmını veriyor.”
doğuştan gelen bir nefret. hayatımda hiçbir akrabamın veya tanıdığımın düğününe gitmedim. evlenmeselermiş banane.
Fotoğrafçı. O kalabalık içinde gelir bulur ipnetor. 1₺’lik resmi 20 kââda kitler. Son 50₺ nin 20’sini alıp gider.
bence artık çok olanı saymak yerine, az olanı, hatta nadir olanı saymanın daha akıllıca olacağından, direkt düğünleri sevme nedenleri başlığına geçsek daha iyi olur dediğim başlıktır. sevme nedenleri, katılma nedenleri açısından güzel yemekler çıkması diyeceğim ama yok o da olmuyor. bekar erkekler için kız beğenmeye gitmek diyeceğim, yok o da pek olmuyor. hem bu durum öz güvensizliğe giriyor bir yerde. neyse sevmeme nedeninin birini söyleyeyim bari. ya bir kere düğün denilen şey, damat ile geline bırakılmıyor ki. sanki oynamaya amaçlanmış tüm davetliler, damat ile geline hadi biraz da siz oynayın bari muamelesi yapıyor artık resmen. bu da bayağı rahatsız edici. hele ki ses ile birlikte.
Belli yaştan sonra yaşanan durumdur.Artık kafa sakinlik arar.
gelinin eteklerini tutmak.

herkesin Külotlu Çorap giymesi.

papyon takmak. hayır zaten utanmaktan sürekli kızarıyorsunuz bir de niye boğazınızı sıkıyorsunuz şununla.

tüllü elbiseler. o kadar çok ki söküldüğünü bile fark etmiyorlar oynarken.

takı merasiminde tepsi tutmak. bütün bedeniniz uyuşur bir süre sonra beyin dahil.

Sürekli gülmek ve artık kaslarınız ağlamaya doğru gitmesi.

gelin masasına yakın yer kapmak için çıkan kavgalar.

kolonların altına oturan teyzenin kaçacak yer araması. bu ortalığı çok karıştırır.

çok var çok...
dut gibi serhoş gelen dümbükler.
Gürültü.