Dikkat çekmeyi sevmeyen insanlardır. ille de kategorize etmek lüzumsuz. Ağıbaşlı olabilir, oynamayı beceremiyor olabilir, kendine güveni olmayabilir, bir sıkıntısı olabilir vs.vs. Düğüne niçin gittiğinize bağlı biraz da. çok yakınınız olmasa da değer verdiğiniz birisinin düğünüdür, onu mutlu etmek namına katılmışsınızdır. zaten çok oynamak, çok dağıtmak gibi samimiyet gerektiren mevzular düğünlerden ziyade az katılımlı arkadaş toplantılarında yapılmalı.
katiyyetle asosyal ya da tek yönlü sosyal çevresi vardır bu insanların. geçen yaz bi düğün yaptık sykodeliği, metalcisi, popçusu, türkücüsü, anadolu rakçısı, genci, yaşlısı, emeklisi, dulu hepsi pistteydi. daha doğrusu önce pistteydi sonra pistten taşmışlardı. yani biz okadar oyamayı seviyoruz ki sırf bu yüzden pozitif ayrımcılığa karşı olduğumuz varsayımını çıkarıyorum her düğünde. "bir düğünde eğlenemeyen iki düğünde hiç eğlenemez" zaten. kendi düğünü geldiğinde işin işten geçtiğini anlar; başını önce taşlara ardından başka şeylere vurur. sonuçta sadece düğün yapmak için düğün yapmıştır. dolayısıyla maldır amk.
bir yakının ricasıyla ya da en azından "ayıp olmasın" diye lütfetmiş, gelmiş insanlardır. oynamaları için ısrar edip üzerlerine bu kadar gitmek, insanlık suçudur.
en haz etmediğim insan tipidir efendim kendileri. Hatta geçen kuzenin düğünü vardı. Zamanında biricik arkadaşım olan aynı zamanda uzaktan akrabam olan (hala bu uzaktan akrabam olayına anlam veremiyorum) ama şimdilerde ağır kokoşluğundan ötürü pek görüşmediğim arkadaş ben orda çifte telli, roman havası, yardırırken damat halayı çaldığında yanımda bitip ' yaaa banada öğretsene bunu arkadaşlarımın düğününde çalıyor herkesler oynuyor ben öyle uzaktan bakıyorum' diye dalıverdi halayın arasına. bak şimdi 3 ileri 3 geri şimdi yerinde sayıyorrrsunnn evetttt bak şimdi el şaklatıyoruzzzzz hayyydiiii diye öğrettim garibime.
Diyeceğim oki insanlara sevdirin bunları arkadaşım. kimi onu sever kimi bunu. o mu bu muuu ? *
düğün ortamını sevmeyen, hele hele kalkıp oynamaktan nefret eden, daha çok oturduğu yerden müzik dinlemeyi kendine alışkanlık edinen insanlardır.
bu insanlar normalde oyun havası, halay v. b. tür müzik dinlemezler. onun yerine rock, pop, caz, blues, soul tarzı, düğün müziklerinden çok uzak şeyler dinlemeye alıştıkları için düğünlerde milletin kalkıp halay çekmesini, kollarını açıp oynamasını yadırgarlar doğal olarak.
bir de şöyle bir adet vardır: düğünde kız tarafı fazla oynamaz, onun yerine erkek tarafı coşar, tepinir.. bunun nedeni kız tarafı kızını verdiği için biraz üzgündür, erkek tarafı kızı aldığı için coşmuş, delirmiştir. bu oynamayan arkadaş da muhtemelen kız tarafındandır. o nedenle oynamaması örf ve adetlerine göre normaldir. ama gidilen düğünde de en azından bir kere kalkıp oynamak gibi bir kural vardır. kalkıp oynamazsanız sizin düğününüzde de başkaları oynamaz.
en güzeli oturduğun yerden dinlemektir müziği. sakin sakin izlemek, tepinmeden, bağırmadan...
Ben değilimdir bu. Bazen bir iki kişi kalksa da kalksam derim. Tabii bu sadece çok yakın olmadığım insanların düğününde. Biraz da olsun yakın olduğum kişilerin düğünlerinde gelin damat bile oynamasa kalkar tüm masayı kaldırır oynarım vallahi.
azerbaycanlılar da çok sever oynamayı, akrabalar kolumdan tutup piste doğru sürüklüyor, ben de her defasında koşarak uzaklaşıyorum. kaç düğünden kol çıkığı ile ayrıldım bilemezsiniz *