şu hayattaki en elzem kederim. zaten pek gitmem, keza artık en yakınlarımın düğünlerine bile gitmeyecek kadar ilerlettim işi ama anneme karşı koyamayıp es kaza gittiğim o düğünlerde düğün alanına bomba atasım gelir hep. herkes gülüp eğlenirken ben somurtup otururum yerimde. bana kız beğenmeye çalışan annem de artık durumun tehlikesinin farkında zaten. o suratla kimse gelmezmiş bana.*
her düğünde "oğluna helal süt emmiş bir gelin adayı" bulma umuduyla yanıp tutuşan teyzeler olduğunu bilmek bile bu eylemi ürkütücü kılmaya yetiyor bazen.
sanıldığı kadar kolay olmayan ve aşama aşama gerçekleşen bir işkence biçimidir. nasıl ki ergenlik yaşanmadan gençlik ve yaşlılık gelmezse, bu aşamalar sırasıyla gerçekleşmezse de bir düğün oluşamaz.
aşama 1 (çeptır van): düğüne gidileceğini öğrenme
anne: olaylara karışmayan genç, hani ahmet amcanların oğlu hüseyin vardı hatırladın mı?
olaylara karışmayan genç kişisi: evet ne olmuş ona?
a: işte o evlenmişti de oğlu olmuştu ya. sünnet olacakmış oğlu. yarın düğünleri var.
aşama 2 (çeptır tu): inkar etme
olaylara karışmayan genç: ya benim ne işim var tanımadığım adamın sünnetinde ya.
anne: oğlum ayıp olur. gitmek lazım. bak baban da burada yok. senin gidip görünmen gerekir.
okg: ya ne işim var ya ne işim.
aşama 3 (çeptır tırii): düğün sabahı
okg: ya saat daha on. düğün birde başlıyormuş. ne işimiz var bu saatte.
a: uzak evladım uzak. nasıl gidelim. ancak yetişiriz. senin güzel bir kırmızı tişörtün vardı nerede o? getir de ütüleyeyim.
okg: hangisi?
a: yakalı olan.
okg: giymem ben onu.
aşama 4 (çeptır for): düğün öncesi gergin bekleyiş
okg: getirdin erkenden bizi buraya. bak daha düğün sahipleri bile yeni geldi.
a: ne güzel işte akrabalarla tanışırsın fena mı?
aşama 5 (çeptır fayf): akrabalar
bıyıklı akraba: oo okg. naber len? kocaman olmuşsun. son gördüğümde şu kadardın(bir uzunluk ölçü birimi olarak şu). kırmızı yakışmış.
okg: sağolun bıyıklı bey amca.
bıyıklı akraba: okuyor muydun?
okg: türk dili edebiyatı
ba: öğretmen olacan?
okg iç ses: (bi sikim olamayacağım)
okg dış ses: evet öğretmen olacağım.
bıyıklı akraba: maşallah.
aşama 6 (çeptır siks): müzik
müzik grubu: malatya malatya bulunmaz eşin...
okg iç ses: malatyayı zikeyim.
müzik gurubu: oy farfara farfara...
okg iç ses: bu mu lan bizim folklorümüz. erkan oğur'un çaldığı saz ise bu ipnedeki ne?
aşama 7 (çeptır sevın): düğün bitimi
bıyıksız akraba: hadi görüşürüz. ileride senin de sünnetini görürüz inşallah.
okg iç ses: ne diyon hamuna goyim.
okg: ehe. latife ediyorsunuz bıyıklı bey amca. ben sünnet olalı on yıl geçti.
ba: inşallah düğününü görürüz o zaman.
okg: inşallah.
düğün bittiğinde iğrenç bir baş ağrısıyla salondan çıkılır. şuna kanaat getirilir ki mert düğün salonundaki ses sistemi geçen yılki sonisphere'de olsaydı megadeath o kadar sorun yaşamazdı.
bayanlar için bir zevk, baylar için başlı başına bir işkencedir. saatlerce süren bir hazırlık gerektirir. kuaförüydü, sarrafıydı, kuru temizlemecisiydi vs. düğüne gidilir. alkol varsa ne ala, yoksa bitmek bilmez o gece.