birkaçımız hariç -makyaj yapmayı seven hatunlar, kurtlarımız dökelim diyen erkekler, gelin bakmaya giden anneler hariç- düğüne gitme nedenimiz takı takmak diye düşünüyorum. ama çok da kafa yormuyorum bu konuya. neyse, düğündeki en hayati şeyi, en temel görevinizi unutmak herkesi üzer. ya tekrar gidilip altın evden alınır ya da düğün sahiplerine mahcup olunur.
öyle dandik bi şeydir ki kimse de inanmaz hakkaten unuttuğunuza:
- hacı sen ne takıyon?
+ ya yarım altın takıcaktım da evde unuttum. tebrik edicem sonra evlerine gittiğimde götürürüm.
- heee dayı heee.
% olm başka bi bahane bulaydın lan.
ay bu başımıza gelenler nedir böyle ali rıza bey?" derim. başıma da tülbent bağlarım. kendini unut takıyı unutma. sonra sarı saçlı nuran gözlerini devire devire bakıp, yarım ağızla yanındakine dedikodunuzu yapar.
