en dogru olani hic zorlamalarina izin vermeden direkt kendinizi piste atip dokturmenizdir. hic merak etmeyiniz nasil oynadiginizin hic onemi yoktur. onemli olan ortama ayak uydurmaktir. (bkz: kendimden biliyorum)
oynamak için ısrar bekleyenler için güzel bir durum,
zira bu kişiler binbir nazla atıldıkları pistten inmek bilmeyerek tüm marifetlerini göstererek düğün sonunda ayrılırlar.
-hadi kalk oğlum, sen de katıl.
+yok abi, ben sevmem.
-ya gel ya, nolcak işte.
+yok abi. hem beceremem ben.
-ya gel herkes biliyor da mı oynuyo? hadi gel.
+ya .mınakoycam şimdi ha zorla mı lan?
-ya gel oyna, sonra koyarsın!!
+!!!
Sizin gelin-damat tarafından kimse ayağa kalkmadıysa mecburi bir durumdur. Tek başınıza yabancılarla oynamak zorunda kalırsınız. Akrabalar sizi uzaktan izler, siz içinizden akrabalara kızarsınız.
en yakın arkadaşlarımdan "co" kod isimli kardeşimin nişanında 3227373 defa başıma gelen hadise.
oynamazsan bi dert, oynasan ayrı bir dert. derken nişan ahalisinin dağılmaya başladığı, sadece yakın arkadaşlar ve abla, halaların kaldığı esnada sırf "düğünümde oynamadın" demesin diye pinhani'den bir elmanın yarısı parçasını çalmalarını isteyerek katıldığım eylem.
oynuyorum ama elim ayağım bildiğin titriyor. yüzümde gergin bir gülümseme, kararsızca atılan çiftetelli adımları, tedirgin bakışlarım...
o 3 dakika bana 30 dakika gibi geldi.
inşallah düğün kasetinde benim görüntülerim olmaz.
En nefret ettiğim eylem. Zaten sevmiyorum öyle şeyleri nezaketen gelmişim ne bu ısrar, ne bu eziyet anlamadım ki.
Hem Sen siveşeceksin diye neden benim götüm çıkıyor çok pardon da?
Nikah abi nikah. 15 bilemedin 20 kişi tertemiz, pırıl pırıl bir nikah.
O kadar.