ortam sıcak olduğu için genellikle kolu bacağı açılmış bir şekilde, bangır bangır gürültünün ortasında ve masanın üzerinde uyuyan çocuktur.
fakat ilginç olan bu durumu incelerken bu çocuğun yetiştirilme tarzını da incelemek gerekir. çünkü bu çocuk otobüste giderken kucakta, misafirlikte kanepede, hastahanede iki sandalye birleştirilerek, piknikte kilimin üzerinde uyutularak büyütülmektedir.
düğünün ilk saatlerinde etrafta terör estirmiş, o masa senin bu masa benim koşmuş, gelinin duvağını tutabilmek için tepinmiş akabinde sucuk gibi terlemiş ve nihayetinde yorgun düşüp yüksek müziğe rağmen uyuya kalmış afacan çocuktur.
garip çocuklardır, böyle birçok çocuk olduğundan çocukların çoğu gariptir.normalde bu sevimli küçük kardeşimiz evinde sessiz odasında uyurken odasının kapısının koluna dokunsan uyanır ve ağlamaya başlar ama gelgelelim düğünlerde o gürültü içinde mışıl mışıl uyurlar. peki bu neden olur ; muhtemelen zaten o şartlarda uyumalarından doğan bir durumdur bu.
benim çocukluğum o uyku kadar da tatlı uyku yokdur ayrıca değişik bir tattır yaşamasını bileceksin o son ses oyun havası hayal gücün geniş ise eğer bir ninnidir esasında.
O seste nasıl uyuduğunu merak eden çocuktur. Ben mesela, hep düşünürdüm, o kadar çalgının dibinde nasıl uyudum yaa, diye. Ama o uyku çok tatlıdır. Yemin ederim bak. Uyandırılınca insan çok mutsuz olur. Şu an karar verdim, en güzel uyku düğündeki uykudur. Tamam, en güzel olmasa da ilk beşi zorlar.