müsafirseniz bir şekilde kotarırsınız da işte düğün sahibiysen oynayacan başka yolu yok.
şansınıza artık erik dalı mı çıkar
ankaralı yasemin mi çıkar bilemem.
bir takım şeyler içip hoşlanılan kadının düğününe gidip çoşmak da var. gelinin iş arkadaşıymış kafası güzel yoksa temiz çocuk derler kısmetiniz çıkar. yıaa barış ya eteğime bastın.
sanki viktorya dönemindeyiz herkesin eteği 5 metre kuyruklu aq.
acımam basarım ben ne yaptığımı biliyor muyum.
oynaklar tarafından sürekli taciz edilen kişilerdir, hadi kalk ayıp oluyo gibi sözlerle. hatta kollarından bile çekiştirilirler sahneye doğru. zorla değil ya kardeşim geldik ya ona dua et sen.
oynamak denilen gelenekselliği ve müziğine yabancı kimsedir. iki kişinin evlenmesi üzerine anlamlandıramadığı bahsi geçen oyun sırasındaki anlamsız gülümsemelere sahip insanlarla aynı eylemi gerçekleştirmek istemeyendir.
günlük hayatta her biri apayrı bir kafada olan, kel, göbekli, açık, başı kapalı, liseli ergen, yaşlı, ağır abi vs bir dünya insanın nasıl olupta o pistte karşılıklı, elleri havada, yüzlerinde masum ve mutlu bir eda ile şıkıdım şıkıdım oynayabildiğine akıl sır erdiremeyen insanlardır bunlar.
o düğünde oynamak ya da oynamamak neticesinde kendilerinde bir değişikliğin olmayacağına inananlardır.
ya da sadece fazladan terleyip üstlerinin kırışacaklarına inanırlar.