düğünde ortalıkta koşmak,sürekli hareket halinde olan bu küçük insanlar için vazgeçilmez bir enerji boşaltım mekanıdır.gelinin duvakına bastığı için şamar yiyeni de vardır ki bu çocuklar kesinlikle topluma kazandırılmalıdır çünkü düğünde yaşanan en gereksiz ayrıntı bile düğün kaseti denen mucizevi buluş sayesinde yıllar sonra bile konuşulacaktır:
_aaa nevin'in küçük oğlan değil mi şu??
hemen arkadaş bulurlar ve arkadaşlarıyla bir oraya bir buraya koşturur yaramaz veletler.erkek çocukların üstünde takıp elbise yada damatlık,kız çocukların üstünde ise pembe,yeşil,mavi türü gelinlik olması muhtemeldir...
çocukken ben de yapardım. hatta, yukarda asılı olan ve dönen bi cisim vardı. * yerde yansımaları olurdu, ben de onların üzerine basmaya çalışırdım falan. ne günlerdi. şimdi hiç sevmem, çocukken düğünlerin bile bi anlamı vardı.
düğüne erken gelen ailesi nedeniyle, enstrümanlarla oynama ve bozma fırsatı yakalamak, gelinin babasından şamar, damatın abisinden tekme yemeyi hak etmektir. pasta-limonata çılgınlığında rol kapmak, mürvet eşrafının saçtığı paralar yüzünden davulcuya özenmek ise, düğündeki çocuk için sünnettir. allah kabul etsin, analı-babalı büyütsün.
o dugunler de kendilerinden daha mutlu insanlar gormedigim (gelin-damat dahil , surekli endiseli "iyi bir halt mi yedim acaba?" dusunceleriyle kasap havasi oynarlarken bile) sirin - seker veletlerdir.
müzisyene atılan paraları toplayabilirse çok şanslıdır onun için müzisyende bu çocuklara kıl olur..
(bkz: ortaklık iyi birşey olsaydı karıya da ortak olunurdu)
o veLetLeri aLıp kuLakLarından tutup tavana asmak Lazımdır..düğün bitene kadar tavanda disco topu gibi saLLanıp ortama renk katsınlar diye vaLLa..yoksa çocukları sevmediğimden değil ***
böyle çocuklar büyüyüp düğünlerde oynamaktan nefret eder hale gelirse her düğünde en az yarım saat küçükken nede güzel oynardı muhabbeti yapılır, çocuk sinir edilir.*
