genelde bayan olan kişilerdir. erkeklerin kadınları zorla dansa kaldırdığını görmüşlüğüm yoktur.
masana oturmuş, önündeki mezeden atıştırıyorsundur. gürültüden kafan sikilmiştir, içinden "bitse de gitsek" diyorsundur. sonra bir el aniden kolunu kavrar, "hadi bakalım, oturmak yok. sen beni dansa kaldırmadın, ben seni kaldıracam" der. bunu diyen de minimum 35-40 yaş arası bir bayandır. hiç şöyle çıtır bir eş dost kızı gelmez ki mınakoyim.
"ayağım ağrıyor, ben bilmem, yapamam" falan dinlemezler. zorla, sürükleye sürükleye piste çıkarırlar. küçükken boklu donunu değiştirmiş o kadınla, mal gibi karşılıklı sallanmaya başlarsın. sonra kenardan köşeden bir akraba elinde fotoğraf makinasıyla çıkagelir. "buraya bakın" der. yapmacık bir gülümsemeyle objektife bakarsın. ardından isimsiz kameraman genç gelir, bok var gibi bir kaç dakikayı size ayırır.
halay falan çekilse, çifte telli oynansa neysedir. en azından eğlencenin dışa vurumu vardır. ama slow bir parça eşliğinde "teyze, yenge, hala" diye hitap ettiğin bir kadınla dans etmek nedir anuna koyim?
düğünlerden zaten hoşlanmayan insanları, bonus olarak hayattan soğutan akrabalardır.
düğünde, ilk yarım saat herkes oynar.. sonra yemek faslı başlar ama gelin-damat oturamaz, masaları dolaşır.. bir süre sonra bunlar yorulur ve umutsuzca kuzenlerinin vs gözünün içine bakarlar... sonra millet bi toparlanır, oyun havaları başlar.. düğünü düğün yapan zaten burasıdır.. zaten gelinle damadın anası ağlamıştır, hadi son bir gayret coşar..burada da oturmak olmaz işin aslı.. zaten buradan sonra düğün yavaş yavaş biter..
açıkçası artistlik yapmaya hiç gerek yok bence.. gidilmiş, üstelik akrabasın da.. kalkıp yarım saat ortada görüneceksin, yoksa kimse senin saçma figürlerinin meraklısı değil.. neyin nazını yapıyorsun, kalk işte.. benim mantığım budur..
