dün akşam 9 gibi eve dönüyorum. evimin 2 arka sokağındaki marketten 5 litre su aldim 2 tane. bir de akşamki maç için kuruyemis falan aldim. evime doğru gidiyorum.. her zamanki kestirme sokağa girmek için yokuş aşağı 15-20 metre yürüdüm..
az ileride ise düğün olduğu için sokağın bir kısmını cevirmislerdi. ya ellerimdeki 10 litre su ile geri dönüp yokuşu cikacaktim ya da düğünün tam ortasından hiçbir şey olmamis gibi geçecektim..
elbette ikincisini sectim. bu seçimde bedava tavuk döner dagitimi olmasi etkiliydi epey. biraz sonra kendimi tavuk döner sırasında buldum. bir allahın kulu da çıkıp sen kimsin amk demedi. ben de donerimi aldim halay çekenleri izledim bir köşede. 5 litre suları ayagimin dibine koymuştum. neden sonra düğün organizatörü kılığında bir adam gelip "suları ikinci kata götürecektin." dedi. ben de dönerimi tikinirken "toomommdirr abuii" dedim. evet ağzımda yemek varken böyle konusurum.
neyse elimdeki 5 litrelerden birini sandalyenin altına ittim. diğerini kaptigim gibi üst kata cikardim. ayakkabı hirsizi olsam o anda zengin olurdum. dairenin içinde çin in kalabalik şehirlerinden biri kurulmustu sanki. bir dünya ayakkabi amk. hepsine de bastim. topuklu olana tersten basinca ayağım acidi. bu kez de küfrü bastım hay suyunuza düğününüze diye. neyse suyu ufak bir çocuğa verip bunu babana götür dedim. mal çocuk suyu aldığı gibi aşağıya doğru koşmaya başladı. ben de hemen tüymeliyim burdan diye düşündüm. çünkü az sonra takı merasimi başlayacaktı. cebimde 20 tl vardi. markete gidiyorum diye cüzdan almamistim ama cuzdanda da pek param olduğu soylenemezdi ay sonuydu.
kazara bir şey takmaya kalksam 5 litre suyu takardim en fazla. 20 tl mi verecek değilim tabi ki.
neyse hızlıca düğün alanından uzaklasirken köşede deminki çocuğun beni isaret ederek suyu babasina gösterdiğini gördüm. biraz daha hızlandım. biraz önce sandalyemin altina koyduğum 5 litre suyu alirken bir kol beni düğün alanına dogru cekti.
bir anda kendimi halayin bir ucunda mendil sallarken buldum.. kadının biri oturmaya mi geldikkkk hanımlar diye bagiriyordu. . halayin diger tarafina baktigimda hepsi kızdı amk. benim ne işim vardi bu kadinlar halayında. her an linçe uğrama tehlikem vardı. halayi birakip suyumu aldığım gibi evime geldim.
lan ne düğündü be.. ibneler 1 e kadar oyun havasi çalıp kafami siktiler. polisi aradım az önce bulunduğum düğün bitmedi diye. anlamadi. çok ses var mahalleyi rahatsiz ediyorlar falan dedim. . polis geldi, düğün dağıldı..
Edit: olum uzun yazdık diye bu durumu övmedim yanlis anlamayın. Üçüncü dünya ülkesinde bile olmaz boylesi. Lan hastasi var yaşlısı var sabah işe gidecek olani bar uyuyani var evde kalmisi var var oğlu var yani.
türklük belirtisidir. ben başka hiç bir dünya ülkesinde buna benzer bir olay duymadım, işimtmedim. bazen yaratıcılığın sınırlarını zorladığımız doğrudur. bu arada gıcık komşulardan birinin polisi aramasıyla düğüne kısa bir süre ara verilir sonra polisle düğün sahibi konuşur anlarşır ve düğün kaldığı yerden devam eder. o gıcık komşuda göt olduğuyla kalır. inş uyuyamaz o gece sesten. anlayışsız, bencil pislik.