dünyanın parasını harcayıp, dünyanın telaşesine ve tartışmasına girip yine de kimseyi memnun edemeyeceğini bilen gelin-damat adaylarının fikridir; haklıdırlar. Lakin; düğün öyle veya böyle hoş bir anıdır, annenizin hiç tanımadığınız haset komşusunun değil belki ama uzun zamandır görüşme fırsatı bulamadığınız akrabalarınızın, arkadaşlarınızın, ortaokul öğretmeninizin sizi sayıp sizin için düğününüze gelmesi hoş bir anıdır. Ayrıca her kadın o lanet olası beyaz gelinliği giymek ve bir günlüğüne de olsa prenses olmak ister. Elbette Düğün olmazsa evlilik eksik olur ya da düğünün güzelliği ile evlilikteki mutluluk doğru orantılı değildir ama düğünü olmamış ya da geçiştirilmiş, düğünü ile ilgili içinde ukte kalmış insanlar için daha sonra katılınacak her düğün bir parça acı vericidir*. O yüzden bokunu çıkarmadan imkanlar dahilinde ve tüm kayın ormanı sürüsünü ayrı ayrı kaale almadan ama kimseyi de kırmadan bir atraksiyon ayarlamak en iyisidir.
Düğün yapıp da tanımadığı yüzlerce insanın elini öpmek,org çalan semi-piyanist şantörün efsane dırıdındırıdınlı çiftetelli oyun havaları eşliğinde 'oturmaya mı geldik haydeeoeo', 'se se birki ','çocukları pistten alalım lütfen' ya da 'damataaa gaynanasından bi saat' şeklindeki anaonslarını duymak istemiyorsa,düğünü kendini göstermek için fırsat olarak gören kızların/erkeklerin kendinden geçmişce hunharca oynamasını görmek istemiyorsa* en mantıklısını yapıyordur.
Düğün sahibi garsonu ayarlar kapının önünde dikilmesi için elinde bir tepsi bok ile.
Gelen geçen ne oluyor nedir bu diye sorarken düğün sahibi söyler .
Nasıl olsa bir bok yoktu diyeceksiniz onun için alın size bir çanak dolusu bok.
Bu gibi durumların yaşanmaması için yapılacak en doğru iştir.
benim yapmayacağım eylemdir. ulen o kadar takı takıyorum artık banada takı takarlar diye düşünüyorum . hesapladım tahminimce taktığım takılarla 10 000 lira olan kredi borcumu kolay bir şekilde kapatıyorum.
takı meselesi iyi hoşta zaten büyük bir kısmı düğün masraflarına gidecek deyip yok kimi çağırsam davetiye nasıl olsa düğün nerde olsa gibi dayanılmaz ve evlenecek çifti aşırı derecede yıpratıcak olaylardan akıllıca kurtulmak.
düğün, dernek, çalgı çengi vb. her tür düğün olayından hoşlanmamanın yanında bir de 2 saat için onca zaman yaşayacağın stres ve yapacağın hayvan gibi masraf var. evet hayvan gibi. her neyse, olmuyor mu yani bu işler düğünsüz falan ya büyüdükçe gözümde büyüyor.
En mantıklısıdır. Bana kalsa ben evleneceğim zaman bile kimseye haber vermeden yaparım, anneme babama bile. Bir de bunun için gelinlik damatlık seçenleri de hiç anlamam giyin biriniz düzgün bir takım diğerinizde beyaz sade bir elbise olsun bitsin. Sade bir nikah tamamdır.
Günümüz şartlarında bir düğünün maliyeti ortadayken; eğer eşiniz de kabul ediyorsa neden olmasındır. Dostların da ifade ettiği gibi iki saatlik merasim için yıllar sürecek bir borç ödeme eziyetinin ne gereği vardır?
erkeklerin bir çoğunun istememesidir. fakat bu dişi milletinin ısrarı bir türlü anlaşılamamaktadır. neymiş bir kere oluyormuş falan filan. ne gerek var bas nişanı bitsin gitsin.
herkesin kararı kendini bağlar ve özgürdür herkes nasıl evlenmek istediği konusundan başlar, zevkler ve renker tartışılmaz geyiğine kadar sürer bu mesele.
bir de aile yapısı, yetiştiği yakın çevre, akrabaların kültürel özellikleri vs de az da olsa etkilidir bu seçimde.
ben nikah + az ama öz insanın katılacağı, kutlama tarzı bir yemek olarak tamamlarım sanıyorum olayı.