Selçuk aydemir'in artık bir klişe haline gelmiş senaryolarından bir yenisi.
Selçuk aydemirin bütün filmlerinde hikaye şöyledir ; önemli bir olay olur ve kişiler o olay etrafında saçmalamaya başlarlar. Hep talihsizlikler olur.
Aranızda "güldürüyor mu ? - güldürüyor. O halde sanane ?" diyenler elbet olacak fakat burada sıkıntı güldürüp güldürmemesinden ziyade Selçuk Aydemir'in giderek bir faruk aksoy haline gelmesidir.
dün izleme şansı bulduğum ve güldüğüm yerli filmimizdir.
he, he çok küfür var ve he, he siz elitler olarak bu filmde gülemediniz. seni zındık, neresinden bakarsan bak yeşilçam tadı var bu filmde.
küfür varmış. yahu sayıyorum şimdi 4-5 yerde açık küfür edildi o da senin gün içerisinde etmediğin bir küfür değil. ne bu afra tafralar. zeki-metin filmleri tadında mis gibi kara mizah anadolu filmi.
bakmayın siz elit andavallara gidin izleyin. 40 yıl sonra yeşilçam tadında nostalji ile izleyeceğimiz bir film olmuş.
sadece 5 haftada 4.400.357 milyon kişi ile daha şimdiden 25 hafta vizyonda kalan recep ivedik 2'nin gişesini geçip en çok izlenen 2. film ünvanını elinden almıştır.
52 hafta vizyonda kalan ve reel rakamlara göre 6.572.618 ile türk sinema tarihinin en çok izlenen filmi olan fetih 1453'ü yakalama olasılığı bulunan tek yapımdır şu an.
başta selçuk aydemir ve tüm ekip şoktadır eminim. hadi bir iki milyon belki demişlerdir ama böylesi bir uçuşu onlar da beklemiyolardı bana kalırsa kesinlikle.
kesinlikle çalgı çengiden sonra vasat kalan film. çalgı çengide nelere gülüyorduk bunda nelere gülmeye çalışıyoruz önce bir bakalım.
çalgı çengide espirilere mimiklere olaylara gülüyorduk. geri planda kalmıştı ama sağlamdı. komediydi abi. düğün dernek ise çok zoraki olmuş. çok kasılmış. güldürecek unsur bulamayınca dayanmışlar küfüre. küfür yerinde oldu mu güldürür de her küfre de gülünmez abi.
bu filmde şahsımı nefessiz kalacak kadar güldüren olay oteldeki tüp olayıydı. sanırım birçoğunuz da bu kısımda kopmuşsunuzdur. onun haricindeyse hiç yok.
ayrıyetten kızdığım bir durum var. bilmiyorum yanlış düşündüğümü düşünebilirsiniz ancak bu filmde halay sahnesi sinirimi çok bozdu. açıkçası birçok filmde bu ülkenin kültürel değerlerinden olan halay, horon vs ile dalga geçilmesini pek kaldıramıyorum.
bakınız elin hintlisi neredeyse her filmine kendi danslarını, folklörünü, müziğini, giyimini tanıtmak için birçoğumuza sıkıcı gelen o dans faslını koyuyor. dünya bu durumda rahatsızken adamlar inatla kültürlerini dünyaya göstermeye uğraşıyorlar. ki sevsek de sevmesek de bir film kadar emek harcanıyor o danslara.
gelelim ülkemize, sivas güzel bir ilimiz. düğün dernek de pek ele alınmamış bu ilimizin üzerinden komedi unsurları sunmaya çalışmış. ama pek olmamış abi. hiç birşey bulamadık hadi halayımıza gülün demişler resmen. bu kafa yüzünden artık karadeniz film ve dizilerinde horon göremez kemençe tulum dinleyemez olduk. daha kendimiz kendi kültürümüze saygı duymuyoruz ki.
neyse,
düğün dernek kötü değil ama iyi de değil. hele hele bir çalgı çengi hiç değil. çalgı çengi doğaldı abi. angara bebeleriydi. burda makyajlarla yeni karakterler yaratmaya çalışılmış ama olmamış sanki. sanki makyaj çok sırıtmış ikisinde de.
he niye mi çalgı çengiyle karşılaştırarak değerlendiriyorum?
e abi biz bu ikiliyi o filmle tanıdık. komedi çıtası orda biraz yüksek olunca bu filmde daha yüksek bir çıta bekledik haliyle. ama olmamış.
umarım çalgı çengi 2 çıkar ve birinci ayarında olur.
hayatı boyunca gördüğü en kötü film olduğunu söyleyenler, hayatı boyunca kaç film izlemiştir merak ettiren film. ekibin daha önceki projelerinden nasıl bir film olacağı, senaryosu zaten kestirilebilmektedir. düğün dernek izleyerek hayata bakış açılarının değişmesini, daha donanımlı bir insan olmayı, derin mesajlar bekleyenlerinde var olduğunu anlamamızı sağlamıştır.
az beklentiyle gidildiğinde keyif alınacak film.
adamların tarzları ortada. dolayısıyla nasıl bir film olacağı filme girmeden belli.
ayrıca; alt tarafı bir film bu kadar abartmaya gerek yok.
bugün 21:15 kadıköy rex sinemasında seyrettiğim türk filmidir. gitmeden önceden bütün arkadaşlarım seyretmişti filmi, yorumları olumluydu ancak ben hiç umduğumu bulamadım. güldüm tabikide ama hikaye ve kurgu olarak zayıf buldum filmi. oyunculuklarda fena değildi. özellikle ahmet kural'a ayrı bir parantez açmak istiyorum. yeni bir kemal sunal doğuyor diyebilirim onun için. mimikleri, oyunculuğuyla filmi alıp götürmüş resmen. zaten onu filmden çıkar ortaya boş bir film kalırdı eminim.
sonuç olarak verdiğim paraya acıdım diyebilirim. daha iyisi yapılabilirmiş eldeki kadroyla. keşke yapılabilseydi..