büyük umutla beklediğim ama nedense fragmanına pek gülmediğim film, geçen defa fragmanında bile gülme krizlerine giriyordum. umarım filmin güzelliklerini içine saklamışlardır, yoksa sinemadan beklediğimi yani gülmeyi kahkaha atmayı 2 saatliğine dünya dertlerinden uzaklaşmayı almadan çıkarsam mutsuz olurum, bakalım 4 aralık ı bekliyoruz.
edit: güldük eğlendik, yeri geldi kahkaha attık full sinema, beklentilerimi karşıladı yetmezmiş gibi daha bitmedi pek yakında :)
düğün dernek filmini çok sevmemiş biri olarak ikiden de çok büyük beklentilerim yok. filmi gidip izledim ve güldüm evet ama bir sinema filmi için bu yeterli mi bilmiyorum. Selçuk Aydemir'in kalemi de rejisi de bence çok iyidir, kendi komedi dilini oluşturmuş birisi... kendi şansını da kendisi yaratmış tamam eyvallah. lakin çalgı çengi, düğün dernekten daha iyi bir film olmasına rağmen, senaryosal bazda, bu kadar ilgi görmemiş olmasının sebebi tamamen popüler kültür tüketimine dayalı olmamızdan kaynaklıdır.
şu durumda, ahmet kural'ın halaylı sahnesini izleyen biri, o sahnede b şahsı oynasaydı "bu ne yaaa internet geyiğini çakmışlar, bıktık artık" diyecekti hem de sadece teaserden yola çıkarak, filmi al aşağı etmeyi kendisinde hak görecekti.
ya da motosikletli sahnede ahmet kural yerine c şahsı olsaydı "komik mi şimdi" diyeceklerdi sadece teaserden yola çıkarak. tabii tekrar belirtmekte fayda var, bu insanlar bu şansları kendileri oluşturdular, iyi işler yaptılar ve kendilerini kabul ettirdiler. baktığınız zaman düğün dernek türkiyede yapılmış iyi komedi filmleri arasına girebilecek bir iş. burada eleştiri zaten filme ve ekibe değil daha çok seyirci algısınadır. herkesin her şeyin en iyisini bildiği ülkemde tabii ki herkes de sinema eleştirmeni, yazarı ve hatta yönetmenidir, ondan şüphemiz yok. Lakin bu tutum sinemaya zarar vermeye başlıyorsa birilerinin bunu eleştirmesi gerekir diye düşünüyorum.
ilk filmde bağlanmamış olan pek çok yer vardı, sonrasında "uzun versiyon" yapıldı belki o eksikler giderilmiştir onu bilmiyorum çünkü ikinci versiyonunu izlemedim ama bu kadar eksik ya da üzerinde durulmamış konu, murat cemcirin ağacın tepesine atlaması, derelerden sıçraması, yurt dışında dönen olayların ayaklarının hiç yere basmaması gibi durumlar, "e güldük" diye görmezden gelinemezdi. gelinmemeliydi. sinema belirli bir samimiyeti yakaladıysa kalan boşluklara tevazu göstermek gerekir kanaatinde olmuşumdur hep ama elinde bu kadar imkan varken ve milyonlara ulaşırken çok daha dikkatli olunmalı, daha eksiksiz iş yapılmalı kanaatindeyim.
