düzensizlik içinde düzen kurmaya çalışmak

entry5 galeri0
    5.
  1. düzensizlikten oluşan büyük düzen .
    2 ...
  2. 4.
  3. düzen nedir? herşeyin bir yeri veya her yerin bir şeyi mi vardır? yoksa düzen aradığını bulmak ya da amacına ulaşacak yolları belirleyip o doğrultuda ilerleyebilme yeteneği midir? ben ikinci şıkkı seçiyorum. düzensizlik içinde de düzen olabilir. herkesin düzen anlayışı ve algısı farklıdır, başkasının bir çamaşır yığını olarak gördüğü yerde ben tek çift çorabımı hemencecik bulabiliyorsam bu benim düzenli olduğum anlamına gelmez mi? düzenin amacı da bu değil mi zaten?

    öte yandan "ordo ab chao" diye bir kavram da var ki birçok komplo teorisyeninin en çok atıfta bulunduğu illuminati tarikatı'nın temel felsefesidir. dolayısıyla burada asıl sorun düzensizlik içinde düzen kurmaya çalışmanın mı yoksa aslında o düzensizliğin de bir düzen olduğunu anlamamanın mı olduğunu ayırt etmek.
    0 ...
  4. 3.
  5. 2.
  6. 1.
  7. herhangi bir odada ya da toplumda... nerede olursanız olun. düzensizliklerin, kuraldışılıkların hepsi bulunduğumuz düzenin bir parçası olmakta. gözüme her ne kadar garip de gelseler, bütün bu gariplikler hayatıma düzen getirmeye devam etmekteler.

    "bütün kitaplarımı yere savurdum geçen. kitaplıkta dergiler, kitaplar ise yerde. hüzünlendim aniden. dolapların kapılarını açık bıraktım oda da. açık dolaplar hep hoşuma gider küçüklüğümden beri. kocaman bir odam vardı eskiden. açık dolap kapıları ulaşımı engellemezdi. ama şimdi küçük odamda geçişe izin vermiyorlar. bazen kapatır gibi olurum. yarım açık dururlar. kablolar geçiyor bastığım yerden. halının üzerinde. hub kapının hemen arkasında. kapıyı çarpsam hemen dağılır gibi olur. 5 li prizim var duvardan sarkan. rüzgar çanım var ama asacak yerim hiç olmuyor. öylece rafın üzerinde bekliyor. küçük bir ayım var yatağımın üstünde, yarı ölü gibi duran. şaraplığım var ama içine ıslak mendillerimi koyuyorum. arkadaşımın hediye ettiği tüylü kalp desenli kutum var. içinde eski saatlerimi saklıyorum. kaloriferimin üzerinde banyo lifim asılı şu an ona bakıyorum. güneşliğim, şeffaf perdelerimin arkasında. ananemin evladiyelik şemsiyesi var akita baterime asılı duruyor. saç düzleştiricim de bateriye asılı. neden bilmiyorum. orada olduğunu yeni fark ettim açıkcası. ayna bana değil cama dönük. ışık gelince arkamdan yüzüm kararıyor. kapımın arkasında çantalar, kemerler, hırkalar, eşofmanlar hepsi düzensizce asılı. kapının camını kapatıyor hepsi. içerisi gözükmüyor. dış dünyadan kopuk. yastıklarım yerde duruyor. çoraplarım çekyatın önünde. kalkınca hemen ulaşayım diye. bilgisayarım sandalyenin üstünde. ve hep tozlu. sütyen askılarım rafların demirlerine bağlanmış. eski ayakkabı kutularına kitaplar saklanmış. çekyat altında iç çamaşırlarım torba-çantalara konulmuş özensizce. posterlerimi odanın eşyaları gizlemiş. sanki bana ait değil gibi bu oda. hiç bir şey yerli yerinde değil. ben evimi özledim anne. beni buradan al. bir şifonyerim bile yok! ve bu beni çıldırtmaya yetiyor."

    düzensizlik öylesine gözüme batar ki bazen. özellikle bu odada. ama zamanla alışıyor insan. ona "yeni düzen" ismini verip yaşamaya devam ediyorsun umursamadan...
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük