bu yıl öğrenime başladığım üniversite. mtok'tan yerleşenler için internet üzerinden işlem yapmak olanaksızdır. çünkü sistemde öğrenci olarak gözükmüyorlar.
ulaşımı berbat olan şehrin içinde hayatta kalma mücadelesi veren öğrencilerin bitkisel hayata alışmış insanların zamanını boşa geçiren bireylerin içinde olduğu bir köydür.
3. senemi okuyacağım üniversitedir. öğrencileri kadar öğretmenlerinde memnun olmadıklarını bizzat ağızlarından duyabilirsiniz. halkına gelince olduğunca yobazdır.
yaşadığım bir iki olayı anlatayım: bizzat kendim 35 yaşında bulunan ve bir üniversiteden mezun olmayan direksiyon hocama düzce insanlarından rahatsız olduğumu söylediğimde ' öğrenci milleti rahat olur diye düşünüp yapıyorlardır, haklısın ' dediğini duydum ve 35 yaşındaki evli barklı çocuklu adama bile üniversite öğrencilerinin namı böyle duyurulumşsa, ona kadar gittiyse eğer şu an kızım büyük tehlike altındasın dedim ve yanımda çakı taşıyorum bende rahatsız etmesinler diye komik bir karşılık verdim.
bu sefer bir kurs çıkışındayım akşam saat 8:30-9:00 arası, bir kış günü. eve gitmek üzere yola koyulmuşum, üzerimde uzun bir mont, soğuktan burnum kırmızı olmuş, başımda kafamdan büyük şapkam, atkım falan... neyse üç tane esrarkeş çocuk ableeaağ ableaağ diye önümü kestiler. en yakın dükkana attım kendimi. tatlı bir çift vardı çocukları edasıyla sokuldum biraz eşlik edebilir misiniz, korkuyorum dedim. belli bir yere kadar götürdüler bu cicim insanlar. giderim artık herhalde dedim devam ediyorum, evime 150 200 metre kala ne göreyim! Düzce'nin ağzında inşallahı maşallahı eksik olmayan, dinine laf getirecek olanın anasını bellemeye hazır olan, ahlak bekçileri sıra sıra dizilmişler arkamdan laf atıyorlar. tek kişi olsalardı ölümüne çakımla girerdim ama 5 10 kişiydi bizim ahlak bekçileri. taksiye bindim neyse olacak gibi değil baktım, taksici sinirimi anladı herhalde ' ne oldu kızım laf mı attılar ? ' dedi ama görseniz nasıl sakin, nasıl olağan bir şey geliyor ona. cevap vermeden sokağımın başında indim. geldiğim güne lanet ettim.
-the end-
" işte bu üniversitenin kütüphanesine, bugüne kadar biriktirdiğim 5 bin dolayında kitabı bağışladım. Düzce Üniversite kütüphanesine kitap bağışı yapan sadece ben değilim. Hürriyet gazetesi Sanat Sayfası Yönetmeni ihsan Yılmaz benden fazla kitap bağışladı.
Geçen salı günü Doğan Hızlan Usta ile birlikte Düzce'ye gittik. Kütüphanede benim ve ihsan Yılmaz'ın kitapları için bölümler ayrılmış. Küçük bir tören ile bizleri onurlandırdılar. "
bahar şenliği ankaradaki üniversiteler kadar olmasa da güzel geçmiştir. kampüsüne araba ile girip park sorunu çekmeden para ödeme telaşına düşmeden eğlenceli bir gece geçirilmiştir.
bu sene öğrencisi olduğum üniversitedir. her ne kadar etrafında inekler otlatılıyor olsada kısa bir sürede iyi işler çıkarmıştır. yalnız düşünenler için: düzce öğrenci şehri değildir. gidip eğlenebileceğiniz sadece 4 5 mekanı bulunmaktadır, halkı biraz yobazdır.
değer yarattığını iddia eden, ama öğrencileri yök'te bile kayıtlı görünmeyen üniversitedir.
2 yıldır bu üniversitenin öğrencisi olan bir arkadaşım, iett' den paso almak istediğinde şok edici bir mesajla karşılaştı; "yök' te kaydınız bulunmamaktadır."
teşekkürler değer yaratan üniversite.
düzce üniversitesi türkiye'de en çok bilimsel yayın yapan 7. üniversite olmu$.
neye göre hazırlandı bu liste bilmiyorum ama yine de gurur duyduk şehrimizin üniversitesinden.
5. yılıma başladığım halde bir ilk sınıfta kayıt sıkıntısı çekmediğim üniversitedir ve muhtemelen bütün öğrenciler için de aynı durum geçerlidir. ayrıca hızlı gelişen, süreçleri takip eden ve hemen uygulamaya koyulan bir üniversitedir. işte bu yüzden hep bir dert, tasa, gam mevcuttur. acele işe şeytan karışır ey üniversite. rektörünün kadın olduğu bir üniversitedir hemi de.
diyeceklerim bu kadar hakim bey. kazanan arkadaşlara başarılar.
bir sene de ders seçme, harç yatırma olayını düzgün yapsın mezun olacağım okuldur. her sene olduğu gibi bu sene de sorun çıkartmıştır kendileri. gerek yönetmelik olsun gerekse ders seçme konusu olsun hep bir sorun hep bir dert, tasa, gam. bu nedir arkadaş.
elektrik elektronik mühendisliği bölümünde veya herhangi bir mühendislik fakültesinde okuyan bir uuserden bilgi almak istediğim üniversitedir.
edit: şöyle de bir enstantaneye sahip üniversitedir: ilk harcı yatırmak için bankaya gittim, veznedar öğrenci numaram olmazsa yatıramayacağımı söyledi. üniversiteyi aradım, harcı yatırmadan öğrenci numarası vermeyeceklerini söylediler. sanırım üniversiteyle banka küsüşmüş, inat yapıyorlar. yediler bir günümü
edit 2: gittiğim her yerden mutlaka anlatılacak komik yada enteresan bir hikaye edinerek döndüğüm halde bu üniversitede geçirdiğim süre boyunca hiç şaşırmadım.
edit 4: arif'in manchestere attığı golü arıyordum, nereye geldim amk.
edit 6: bir yabancı dil yüksekokulu/hazırlık fakültesi var ki, her sene devamsızlığı %20 yi aşanı bırakırız asarız keseriz derler ama yine de devamsızlıktan kimseyi bırakmazlar. önümüzdeki yıl da hazırlık sınıfları için aynı durum söz konusu olacaktır heralde.
duygusuz, medya ya malzeme olmaya ant içmiş bir yönetime sahip olup reklam güdümlü mesajlar yayınlayan, öğrencilerini bırakın çalışanlarına değer vermeyen üniversite. geçen günlerde vefat etmiş olan hocalarımdan öğr.gör muhammed korkmaz için herhangi bir bildiri, bir duyuru yayınlamazken şu sıralar akşam haberlerinin değişmeyen olayı kahramanmaraştaki aile içi toplu intahar vakası için bi duyuru yayınlayıp rektörlüğün hassasiyetini bildirmiştirler. vefat edenlere allahtan rahmet, kalan sağlara da az akıl fikir ihsan et ya rab..
değer üreten üniversite olmasına rağmen internet sitesi öğrencilerin devamsızlıklarını, final sınavı notlarını göremedikleri sistemle donatmış olan güzide üniversitemizdir.
en beğendiğim özellikleri(!) zaten 110 küsür tl harç parası yatırmamıza rağmen bizden öğrenci belgesi için 50kr, öğrenci kimliklerindeki bandrolleri yenilemek için ise 2 tl istemeleridir.
ayrıca akçakoca yerleşkesi sanılanın aksine işe yaradığı sanrısı insanın kendisini kandırmasından başka birşey değildir. evet deniz vardır, küçüktür şirindir, doğal güzellikleri vardır ancak unutulmamalıdır ki bir yerleşim birimini güzel kılan tek şey oranın insanıdır.