bahar şenliği ankaradaki üniversiteler kadar olmasa da güzel geçmiştir. kampüsüne araba ile girip park sorunu çekmeden para ödeme telaşına düşmeden eğlenceli bir gece geçirilmiştir.
" işte bu üniversitenin kütüphanesine, bugüne kadar biriktirdiğim 5 bin dolayında kitabı bağışladım. Düzce Üniversite kütüphanesine kitap bağışı yapan sadece ben değilim. Hürriyet gazetesi Sanat Sayfası Yönetmeni ihsan Yılmaz benden fazla kitap bağışladı.
Geçen salı günü Doğan Hızlan Usta ile birlikte Düzce'ye gittik. Kütüphanede benim ve ihsan Yılmaz'ın kitapları için bölümler ayrılmış. Küçük bir tören ile bizleri onurlandırdılar. "
3. senemi okuyacağım üniversitedir. öğrencileri kadar öğretmenlerinde memnun olmadıklarını bizzat ağızlarından duyabilirsiniz. halkına gelince olduğunca yobazdır.
yaşadığım bir iki olayı anlatayım: bizzat kendim 35 yaşında bulunan ve bir üniversiteden mezun olmayan direksiyon hocama düzce insanlarından rahatsız olduğumu söylediğimde ' öğrenci milleti rahat olur diye düşünüp yapıyorlardır, haklısın ' dediğini duydum ve 35 yaşındaki evli barklı çocuklu adama bile üniversite öğrencilerinin namı böyle duyurulumşsa, ona kadar gittiyse eğer şu an kızım büyük tehlike altındasın dedim ve yanımda çakı taşıyorum bende rahatsız etmesinler diye komik bir karşılık verdim.
bu sefer bir kurs çıkışındayım akşam saat 8:30-9:00 arası, bir kış günü. eve gitmek üzere yola koyulmuşum, üzerimde uzun bir mont, soğuktan burnum kırmızı olmuş, başımda kafamdan büyük şapkam, atkım falan... neyse üç tane esrarkeş çocuk ableeaağ ableaağ diye önümü kestiler. en yakın dükkana attım kendimi. tatlı bir çift vardı çocukları edasıyla sokuldum biraz eşlik edebilir misiniz, korkuyorum dedim. belli bir yere kadar götürdüler bu cicim insanlar. giderim artık herhalde dedim devam ediyorum, evime 150 200 metre kala ne göreyim! Düzce'nin ağzında inşallahı maşallahı eksik olmayan, dinine laf getirecek olanın anasını bellemeye hazır olan, ahlak bekçileri sıra sıra dizilmişler arkamdan laf atıyorlar. tek kişi olsalardı ölümüne çakımla girerdim ama 5 10 kişiydi bizim ahlak bekçileri. taksiye bindim neyse olacak gibi değil baktım, taksici sinirimi anladı herhalde ' ne oldu kızım laf mı attılar ? ' dedi ama görseniz nasıl sakin, nasıl olağan bir şey geliyor ona. cevap vermeden sokağımın başında indim. geldiğim güne lanet ettim.
-the end-
ulaşımı berbat olan şehrin içinde hayatta kalma mücadelesi veren öğrencilerin bitkisel hayata alışmış insanların zamanını boşa geçiren bireylerin içinde olduğu bir köydür.
bu yıl öğrenime başladığım üniversite. mtok'tan yerleşenler için internet üzerinden işlem yapmak olanaksızdır. çünkü sistemde öğrenci olarak gözükmüyorlar.
Yurt, apart, ev fiyatlarının fahiş miktarlara ulaştığı üni.
Kyk ların 2014 yıllının ortalarında düzene kavuşacağı üni
Belediyesinin çalışmadığı ve bu yüzden üniversiteye ulaşımın da zahmetli olduğu üni
Eğitim fak. olmadığı PDR bölümünün yeni açıldığı üni.
Mühendislik üzerine kurulmuş üni.
Amfilerinin paylaşılamadığı üni.
Akçakoca'daki ortama herkesin hasta olup ama akçakocadakilerinde burası köy diye nitelendirdiği kendini paristen geldiğini zannedenlerin okuduğu üniversite.