asla hissetmediğim duygudur. çoğu düz lise öğrencisi de hissetmez bu duyguyu. zira ben düz liseden mezun olup cumhuriyetin ilk üniversitesini ilk seneden kazanırken anadolu lisesinde notları gayet yüksek olan bir arkadaşım açıkta kalmıştır. bu da böyle bir anımdır.
kesinlikle gereksiz bir duygudur. bunu söylememe rağmen bir düz lise mezunu olarak bu gereksiz duyguyu yaşadığımı ifade etmeliyim. ne var ki aslında liseler değil, bireysel beceriler farkı oluşturuyor.
bazen insan hissetmektedir bunu. şöyle ki üniversite arkadaşlarla hangi liseden çıkışlı olduğunuzla ilgili konuşuyorsunuzdur. bazıları bir havalar içerisinde 'anadolu lisesi çıkışlıyım.' der. oysaki sen ondan daha iyi bir bölümdesin veya onun senden daha üstünlük taslayabileceği bir şeyleri yok. varsa yoksa bir de 'almanca da gördük biz. siz görmediniz mi?' derler. halbuki 'o zaman birkaç almanca çıtlat da duyalım sesiini' dersenizz hemen 'bizim almanca dersleri yerine test, deneme çözüyorduk.' derler. böyle de çelişkilidirler anadolulular. bu sebeple, eziklik hissetmeyin. baktınız size mi hissettiriyorlar, siz de onu okuduğu bölümle ezin. ama küçümsemek adına değil, size hissettirdiğini ona da hissettirmek adına.
+ Arkadaşlarınız içinde tek düz lisede okuyan sizseniz,bir muhabbet esnasında herkes okulunu överken,hangisinin daha iyi olduğunu kanıtlamaya çalışırken siz onlarla sidik yarıştıramazsınız. suskunluğunuzu korur. muhabbetin değişmesini beklersiniz.
+ sınavdan aylar sonra dışarıda arkadaşlarınızla otururken mahallenizin amcalarından birisi ''gençler hangi okulları kazandınız bakalım ? '' deyince, herkes bir gururla okulunu söylerken siz göt gibi kalır sonra kısık ses tonuyla okulunuzu söylemek zorunda kalırsınız. utanır ve sıkılırsınız.
+ akrabalar arasında olağan çocuk yarıştırma yarışında ailenizin üzülmesine sebebiyet verir. bu durumda sizde çok üzülürsünüz. onların bu sevinci hakettiği düşünür ancak iş işten geçtiğini bildiğiniz için bu durumu böyle kabullenirsiniz.
+ okulların sunduğu imkanlar eşit olmadığı için, size okulundaki bir imkanı anlatan birini dinler. ''vay aq bizde böyle birşey yok'' deyip iç geçirirsiniz.
anadolu lisesinde okuyanlara göre daha şanslı olan liselilerdir. hiçbir zaman nefret edebilecekleri bir almanca hocaları olmaz. hocalar durmadan öğrencilere baskı uygulayıp, at yarışına hazırlanıyormuş gibi sınava hazırlamazlar. düzdeki gibi kazık soruları önlerine koyup, ''yumulun p.çler!'' bakışı yapan bir biyoloji hocaları olmaz. olmaz da olmaz işte. sonra sınav zamanı gelince düz liselerden daha güzel yerler kazananlar olur. ilginç doğrusu.
Ben 'de' bir anadolu lisesi mezunu olarak bu duyguyu 4 yıl boyunca hiç yaşamadım. Aksine, okulumun adını söylerken gurur duydum. Gıpta edildim. Ders çalıştığım her dakika büyük hayaller kurdum, herkesi de aynı hayallere dahil ettim. Kimse zerre şüphe etmedi başaracağımdan. Bu sırada okulumu hiç sevmedim. Arkadaşlarımın çoğundan tiki oldukları için nefret ettim. Hocalarım bizi hipodromdaki atlar gibi gördükçe daha da güçsüzleştim. Umut vaad etmenin 8 saniyede çözülmüş matematik sorularında sıkışıp kaldığını, üzülerek deneyimledim. 9 saniyede çözülmüş matematik sorularım vardı benim, hiçbiri kimsenin umrunda olmadı. Ben de gittikçe hızımı kaybettim. Derken 1 dakikada dahi soru çözemez hale geldim.
Fizikçi: Sınavdan sonra kantine inip sizin için ayırttığım peçetelerden dilediğiniz kadar alabilirsiniz. Ağlayanınız bol olacak çünkü. Ama korkmayın! Peçeteler bedava.
Kimyacı: Bir soru için 1 dakika uğraşanlar oluyor. ama kimisi de cin gibi, soruyu görür görmez çözüyor. işte çocuklar, siz o cin gibilerden olursanız hayatta her şeyi kazanırsınız.
Edebiyatçı: Tamam sayısalcısınız ama Türkçe'yi de fullemeniz lazım. Bu yüzden haftaya kadar 10000 anlatım bozukluğu sorusu bitmeli. Yoksa üniversite hayali falan kurmayın boşa.
ingilizceci: burayı en çok farklı kılan dil eğitimi arkadaşlar. takır takır olmanız lazım! öss var diye ingilizce boşlanmaz!
Vur kırbacı hoca, öğrenci bir tür eşek nasılsa!
Sonuç: 3. senesinde üniversiteyi kazanan, önüne gelen ilk bölüme yerleşen öğrenciler. Evet, derece yapanlar da çoktu ama onlar zaten hangi okulda olurlarsa olsunlar yapacaklardı o dereceyi. Önemli olan bizim elimizdekileri bizden almamaktı. Bizi daha da geliştirmekti, eğitmekti.
Ve yıllarca bahsi geçen duyguyu yaşayan birçok arkadaşım, düz lise sonrası hırs yapıp kaliteli hocaların güler yüzlü yaklaşımlarıyla şahane yerlere yerleşti.
Anadolu liseleri azken de bi' halt değildi. Şimdi her yer anadolu lisesi... Siz düşünün gerisini.
gereksiz olduğu halde malesef hissedilen duygudur.sbs'den ortalama puanla bir yeri kazanamayınca düşülür böyle liselere. 2 sene sonra okul anadolu olur sizden daha düşük puanla girmişlerdir. bahçede kimyanın sözel mi sayılsal mı olduğunu tarşıyorken yakalarsanız bu salakları anadolu bunlara mı kaldı diye geçirirsiniz içinizden o zaman yelinde yeller eser bu duygunun. ama dersanede düz liseye gidenlerin taktir aldığını duyunca hemen bok atarlar anadolular 'ama sizin sınavlarınızz kolay oluyooo'diye o zamanda tavan yapar işte. otobüste size oğlu için dershane soran kadın okul adını söyleyince'sen şansızsın ama okul konusunda'der. sende kazananlar var diye översin.ama alışmadık popoda don durmaz düz liseler de ,öğrencilerde hep işe yaramaz olarak algılanır.
özel okul mezunu biri olarak söylüyorum ki, olmayan ezikliktir. zira özel okula gidip de hayatında uyuşturucu bağımlısı olmaktan öteye geçemeyen mallar vardır. düz liseden mezun olun, adam olun, kâfidir.
kendimden aptal insanların anadolu liselerine gittiğini görünce içine girmediğim eziklik duygusudur. çalışmayanların gittiği lisedir. zehir gibi gençleri bulundurur düz liseler bünyelerinde.
o öncedendi denilen duygudur. 8 yıllık eğitim sonrası anadolu liseleri götüme dönmüştür. Siz 7 yıllık Anadolu liselerinin zamanında bir şehirde 1-2 tane olduğu zamanlar görecektiniz.
bazı okullardaki iyi yabancı dil eğitimi ve lisans diplomaları dışında pek bir fark yoktur. ha bu tarz şeyler olmayan anadolu liseleriyle hiç bi fark yoktur. sadece hocalarınız sınavlara girip anadolu lisesi hocası olmaya hak kazanmış insanlardır.
iyi bir üniversite okumassan yada ailenin maddi durumu çok iyi değilse 4 yıl okuduktan sonra hiç olduğunun farkına varılması... bir gerçekle karşılaşılması : düz lise okuyana iş yokkkkkkk