tamamıyla katılmadığım önermedir.
birileri sizin dürüstlüğünüzü iyi niyetinizi kullanıyorsa, bu dürüst olmanın bir boka yaramamasından değil, o insanların karaktersiz olmasından ** kaynaklıdır. yine de vazgeçmemek gerekir, dürüst olmaktan.
işini, parasını, dolayısıyla önündeki günleri vs. ekleyin durun, bir sürü şeyi kaybetmekten korkmaktır...
...
o sıralar, adı lazım değil büyük bir firmada çalışıyorum. öğlen yemeklerinde konuşulan konu 'x firmasındakiler bizden daha çok maaş alıyorlar' bu muhabbet bitmedi-gitti. karar alındı, müdüre dolayısıyla patrona iletilecek...
sazan gibi atladım, ben konuşurum dedim.firma binasında müdürün odasına gidiyoruz, arkamda kimse kalmadığını kapıya tıklarken farkettim. içeri girdim, durumu beyan ettim. karşılığında kahkahalarla, sen salakmısın oğlum? cevabını aldım. anladım ama geç olmuştu...
Dine gerek kalmaksızın insanların hayat amacı am ve para dışına çıkarsa doğruluğunu yiterecek önermedir.
Yalan söylemek kötü bir şey midir? Tabiki hayır. Yeter ki gerektiği yerde gerektiği şekilde söyleniyorsa götünüzü o insanlardan kurtarmak için muhakkak gerekli olan bir olgudur.
Kendimle mi çeliştim? Şöyle demek daha doğru olacaktır o zaman; Yalan söylememenin bir ihtiyaç olmayacağı insanlar istiyoruz.
iyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir demişler, demişler ama o denizin iyilik dolu olduğunu ve hiç bir balığın sikinde olmadıklarını görmemişler. ne zaman dürüst olmaya çalışsa insan ya aptal ya enayi ya da saf muhamelesi görür. tanıma gelecek olursak da dürüst olma sonucunda ele gele gele yine kendi sikinin gelmesidir arkadaş.
Günümüzde sıkça şahit olunan insana zorla yalancı, hilekar, aldatan, her yerde pisliğini ortaya koyup prim yapan birisi olmak için her defasında "sokarım böle işin içine ben de şerefsizlik yapacam bundan sonra" dedirten acı gerçektir.
Şöyle ki
iş hayatında: sıkça yalakalar, insana değer vermeyenler bi yerlere gelirler
siyasette: en çok ve en tutarlı yalan söyleyen bi yerlere gelir
aşkta: örneklerini bolca gördüğüm yalancılar, aldatanlar, şekilciler, ve özellikle karşısındakine değer vermeyenler kazanır.
ticarette: vergisini vermeyen, "abi valla kurtarmaz, gelişi bu kadar" diyip yalan söyleyen köşeyi döner
futbolda*: topu iyi oynayan değil menajerinin götü başı oynayan profesyonel futbolcu olur.
kpss gibi sınavlarda: kopyanın amına koyup "hihihi mattan 29 yptm birini bilerek boş bıraktım" diye sırıtan şerefsizler sınavda başarılı olur.
dinde*: Milletin önünde Zır zır ağlayıp şekil yapanlar, eyleme değil şekle önem verenler ne dindar adam yau diye algılanır.
Bunun gibi bi sürü şey. Gelin şerefsiz olalım.
edit:Ayrıca hiç bir kadının dürüst diye bir erkekle evlendiği sevdiği de hiç bir zaman gözlenememiştir.