insanın nefsini terbiye edecek kadar yüce bir sıkıntıdır.
öyle ki içine kimi zaman döner eti, kimi zaman adana köftesi, kimi zaman ciğer koyularak dürülen o lavaşı yerken sonlara doğru oluşan gevşeme, lavaşın kendini bırakma hissiyatı insanı tedirgin eder. en sonuna gelindiğinde kalan gevşek ufak kısmı ağzına direkt atsan sosu üstüne dökülür, dökülmesin diye yan çevirirsin içindekiler dökülür, kağıdı sostan gevşemiştir yırtılır berbat olur. en iyi çözüm en sona ufak parça bırakmamaktır, son yudum büyük ve sımsıkı olmalıdır.
zira kağıdın içine dökülen etler meğerse en lezzetli kısımdır, öyle bakar alttan alttan. yanında hatun varsa parmaklayıp alamazsın, can acıtır...