ne kadar çabuk unutuyoruz yaşadıklarımızı? ellerinde meşalelerle yüzlerce, binlerce yobaz madımak oteli önünde slogan ata ata beklediği anı da unuttuk mu? sonrasını? sonrası hepimizce malum... 37 aydın; kimisi gazeteci, kimisi yazar, kimisi şair, kimisi müzisyen, kimisi ressam, kimi sadece insan.
adalet yerini bulsun isteniyor, dava açılıyor. bir de bakıyoruz ki sanıkların avukatı şevket kazan. tesadüf bu ya, şevket bey'in refah-yol hükümeti' nin adalet bakanı olarak karşımıza tekrar çıkıyor. recep tayyip erdoğan, bülent arinç, abdullah gül ve sair akp üyesi o zamanlar hepsi refah partisi üyesi tıpkı şevket kazan gibi. hepsinin katliama tuttuğu alkış kulaklarımda çınlıyor.
dönüp bakıyorum bugüne avukat avukatlığına devam ediyor. moral ekibi ise yürütme' nin üstüne oturmuş, yeni aydınlar yaratmış açılım üstüne açılım yapıyor. sivil anayasa yapıyor, hatta o kadar demokrat ki referanduma gidiyor, yetmiyor karikatüristlere(!) iftar yemeği veriyor, sanatçılara kahvaltı ısmarlıyor. ama ellerindeki kan her işlerine bulaşıyor.
37 insanı diri diri yakan eli kanlı yobazlar şimdi memlekette demokrasi dersi veriyorlar. vay halimize.