dünyayı yönetme tekniği

entry11 galeri0
    1.
  1. öncelikle bu yazıları okurken. "yaaa, çok film izlemişsin" gibi tepki gösterecek arkadaşlar, hiç vakitlerini harcamasınlar, tv de eminim embesil bir dizi vardır gidip onu izlemeleri daha mutlu kılacaktır kendilerini...

    ilk başlarda medya insanları dünyadan ve birbirinden haberdar ederken artık tam tersi bir göreve bürünmüştür. çünkü medyanın sahibi kapitaldir. ekonominin mantık kanunu böyledir, aksi düşünülemez. bu yüzden gerek gazeteler gerek televizyonlar halkın gözünü kör etmek aklını karıştırmak amacı ile patronlarının her istediğini yapmak zorundadırlar. yoksa aç kalırlar...

    bu bilgiden sonra dünyayı yönetenlerin kim olduğuna değinmeme gerek yok. ama güçlü ülkelerin devlet başkanlarının yönettiğini düşünüyorsanız. televizyonun sizi beklediğini hatırlatırım.

    şimdi empati kurarak ilerleyelim. diyelim ki ben kapital bir adamım ve pazarımı genişletip temel enerji kaynaklarını ya da en fazla para ve kar neyse onu elde etmek için elimden geleni yapıyorum. yapmak zorundayım çünkü sistem böyle ben yapmazsam başkası yapacak. o halde küresel bir yarışa açılmanın ne kadar önemli olduğunu da açıklamama gerek yok.

    madem ki küresel bir yarış içindeyiz. o zaman bu değerli kaynakların ya da işimizin düştüğü ülkelerin devlet liderleri ile iyi anlaşmak gerekir. o kadar iyi anlaşmalıyız ki, bu liderler göz diktiğim kaynaklara kendi ülkesinin hakkı olduğunu düşünmeden bana komik bir karşılık dışında verebilmeli. bu arada başka rakiplerim bu devlet lideriyle daha iyi bir pazarlığa girebilir. bu yüzden bu ülkedeki muhalefet ya da mevcut lidere rakip olacak kişilerle de bağlantımı iyi yapmalıyım. olur da rakibime kaptırırsam bu baglantıma destek vererek diger devlet liderini indirmem gerekir.

    herşey bu ana kadar çok iyi ancak önemli bir sorun var. bu ülkedeki liderin, halkın desteğini alması gerekiyor. yoksa herhangi bir ihtilalle ya da planda olmayan bir devrimci ya da siyasi bir liderin planlarımı bozması ve beni paradan mahrum bırakması çok büyük bir ihtimal.

    liderin halkın desteğini alması için para yardımı gerekebilir. 1 koyup 100 alacağım için önemli değil. bazı kanallar satın alınır bazı gazateler kurulur. ama bu da yetmez.

    halk ne kadar cahilse o kadar rahat olacaktır bu iş. bu yüzden bizim devlet lideri ile (bu arada çocukları ülkemde iyi bir okulda bursumla okumakta) halkın aydınlanmasını ne kadar engellersek, o kadar mesut olur ve işimizi güvene alırız.

    bunu yapmanın bir kaç tekniği var. kendi ülkemde da işe yarıyor.

    ırk ve dini konsantrasyon. halk birbirinden ne kadar nefret ederse, birbirine bakmaktan kafasını kaldıramaz. ve devlet liderlerinin benimle olan onlarca yıllık anlaşmalarını farkedip bu sevdiğim adamı indiremez.

    özellikle 2. dünya savaşından sonra bunun farkına varan bazı arkadaşlarım, çok önemli olan mezopotamya ve kuzey afrikadaki insanların inançlarını körleştirmek için elinden geleni yaptı. aslında olay basit. kalkıp bir kitap falan yazmıyoruz. halkı cahil bırak nefret tohumları ek içine. bir de bazı dini efendiler yarat, gerisi gelir. ortaçağ avrupasında kendiliğinden olan bu şey bize dinin bir coğrafyayı ne kadar sefilleştirdiğini çok iyi göstermişti.

    bu yüzden dikkat ederseniz. 60-70 lerin bazı arap ülkelerinde bile kadınların başı açık mini etek giyerken, şimdi tam tersine durum döndü.

    çaktırmayın yerel halk sorunun birbirinden kaynaklandığını sanıyor. eh benim liderimin partisinin ayağı kaymasın diye de destek veriyorum tabii.. gerek mali gerek siyasi. olur da benim çok sevdiğim devlet lideri seçimleri kaybederse (ki olması imkansız, onu da ayarlıyorum), ülkedeki paramın tamamını çekip, yerel firmalarla olan birçok anlaşmamı iptal ediyor ya da pürüzler çıkarıyorum. tabii ekonomi rezil bir durumda oluyor ve ülkenin ekonomisini, ancak eski başkanlarının, yani benim adamımın seçilmesiyle düzeleceğine inanmaya başlıyorlar. bunda, ülkedeki basında ve televizyonda köşe yazarı ya da uzman olan ve benim mali yardımımı alan adamlarımın katkısı çok oluyor...

    peki ben ülkedeki din ya da ırk olayından gitmeseydim ne olurdu? tabii ki sol görüşlerle anlaşamam çünkü onların düşüncesi "kendi üretimimize sahip olalım" olduğundan benimle tam anlamıyla zıtlar. bu yüzdendir ki ben ve arkadaşlarım bütün dünyadaki sağ partilerle anlaşıyoruz ya da satın alıyoruz diyelim şuna....

    john berger'in dediği gibi yani...
    2 ...
  2. 2.
  3. bir çok tenik vardır. medya ve siyasi idareyi yanına almak bunlardan biridir. ancak yapılan yanlış bir tespite dikkat çekmek istiyorum.

    --spoiler--
    bu yüzden dikkat ederseniz. 60-70 lerin bazı arap ülkelerinde bile kadınların başı açık mini etek giyerken, şimdi tam tersine durum döndü.
    --spoiler--

    iran ı ele alalım. hani o 60 ların 70 lerin mini etek "bile" giyilebilen iran ını. birilerinin çok sevidği hayran olduğu demokrasinin beişiği, insanlığın bilmem nesi olan, bugün her yere demokrasi götürme haveslisi olan batılı ülkeler tarafından iran da 1951 yılında tamamen demokratik yollarla iktidara gelen mısaddık rejimini al aşağı edip yerine tekrar monarşik şahı dikmedi mi?

    mini etek giyilebilecek kadar özgür ama batının (Abd- ab) tarafından sömürülen bir iran mı daha özgürdü yoksa tüm kaynaklarını kendi kontrolünde olan gerektiğinde mevcut sistemin ağababalarına kafa tutan iran mı?

    özgürlük tüm kaynakların başkalarının elindeyken, memleketin iliğine kadar sömürülürken mini etek giyebilmek midir? yoksa özgürlük kimseye boyun eğmeden, tüm batı medyasının kurduğun rejimi öcü gibi göstermesine karşılık dimdik ayakta durabilmek midir? hangi durum daha onurlu daha özgürdür?
    4 ...
  4. 3.
  5. - sanal düşman yarat.
    - sanal korku oluştur.
    - sanal ihtiyaç hissettir.
    - sat.sat.sat.
    1 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. 6.
  9. ayrıntıya pek gerek yok. şu filmi izleyelim.

    (bkz: sin city)

    filmdeki siyasetçi kişi hitler'i anlatır gizliden. ve o meşhur söz ''dünyayı yönetmek için büyük yalan atacaksın''
    0 ...
  10. 7.
  11. 8.
  12. irandaki 79 devriminde. ülkenin sol kesimi ile aşırı sağ kesimi. rejimi değiştirmek için el birliği yaptılar. Yani iki taraf da cumhuriyeti istiyordu.

    Ancak kafalarındaki cumhuriyet kavramı farklıydı. "persopolis animasyonu" iran devrimini bizzat yaşamış olan bir sanatçının yazımıdır. Ve dikkat ederseniz. 1930 lardaki iran lideri atatürk'ü model alırken, ingilzler geliyor ve ona..

    "cumhuriyet ve demokrasi, kanma bunlara.. bize bak biz kraliyetle yönetiliyoruz. Kendi krallığını kur sana destek vericez söz." gibi bir konuşma ile Atılımda bulunacak oers diyarının tekerine çomak sokuyorlar.

    Ayrıca iran devrimini CIA ajanları bizzat kendilerinin yaptığını da artık ulu orta yerde söylüyorlar. Peki CIA neden iranlı sosyalistlerin yerinde değil de aşırı sağın yanında yer aldı ? Mini etek olayına laf ederek sömürülmeyi yere sererek şu andaki iran rejimini aka çıkarmayın lütfen. Biraz bakın cezalara. Malzeya'ya da bakabilirsiniz.
    0 ...
  13. 9.
  14. demir bukey den alinmasi gereken Ileri surus teknikleri egitiminden sonra yapilmasi gereken ileri seviye bir tekniktir.
    0 ...
  15. 10.
  16. Siyaset

    Her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir, yani siyaset bilimidir.
    Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirmek işidir.,
    Devlet yönetimini veya kontrolü ele geçirme ve elde tutma bilgisi veya sanatıdır.
    Bireyler ve gruplar arasında güç ve liderlikle ilgili olan rekabettir.
    Bir takım maharet ve hünerlerle, çoğu kez dürüst veya ahlaki olmayan şekilde uygulamalarla karakterize edilen etkinliklerdir.
    Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler karmaşasının bir toplamıdır.
    Yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır.
    Özellikle bir devlet organının uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli planlardır
    kanaatim dünyayı yönetme tekniği" dedikleri teknik tam olarak siyasettir.

    Siyaset Nedir?

    Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün "ceza" ve özellikle "ölüm cezası" anlamında kullanıldığı görülmüştür.
    Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.
    genel kelime anlamı ise yalan söyleme sanatıdır.
    devlet denen mekanizma ya bir grup insanın bir inanç yada sistemin arkasına saklanarak ya da düşünceyi önce rejimi ele geçirmesi yani devlet yönetimini ki biz buna hükümet diyoruz. ( ele geçirme seçim yada devrim şeklinde olabilir )
    2. aşamada o grubu oluşturan kişilerin ve yakınlarının zenginleştirilmesi ve önemli yerlere yerleştirilmesi
    3. aşamada rakip olacak grup yada güç odaklarının zayıflatılması ve parçalatılması.
    4. aşamada ise hiç bir drop ya da güç odağının kattii surette güçlenemeyecek şekle getirilmesidir.
    ileri seviyelerde ise yükselen gücün tüm insanlık alemine sahip olma hırsıdır.
    1 ...
  17. 11.
  18. (#11631592) sanırım biz 4. aşamada bir ülkeyiz. internetteki yasaklar, basılmayan kitaplar vs...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük