alakasız bir anında ve uzayın neresi olduğu bilinmeyen bir yerde patlayan "burası hacı bektaşı veli hazretlerinin türbesidir!" repliğiyle seyirciyi şaşkınlıktan şaşkınlığa vermiş aşmış film.
filmin kötü karakteri sihirbaz, bizzat star wars fanları tarafından hazırlanan star wars ansiklopedisinde(star wars wikipedia) sith tarikatının kurucuları arasında gösterilmiştir.
amerika'da sinema eğitimi veren çoğu üniversitede kötü film nasıl çekilir konusu altında izletilen filmdir. Filmdeki meşhur peluş yaratıkları cüneyt arkın hazırlamıştır.
bir film nasıl çekilmemeli nasıl yapılmamalıdan öneminin doğduğunu düşündüğüm 82 yapımı film. filme bu tarz bir önem atfedilişi enteresandır. yetersizliği ve absürdlüğüyle tam manasıyla kült bir eser halini alıvermiştir. batıda, bir film çekimi nasıl olamazı sinema öğrencilerine dünyayı kurtaran adam vasıtasıyla aktardıklarını duymuştum. şekil a durumu dahi bu filmi kült yapmaya yeter de artar bile.
bu arada plak saat olarak kocaman george arkın yazısıyla tezgahımı süslemektedir.
dünyayı kurtarmak, böylece bir filmle. minimal bir ironi sanırım.
sadece türk sinemasının değil dünya sinema tarihinin en kült filmidir. evet sahiden de öyledir. emeği geçenlerin hepsine sonsuz teşekkürler. böyle bir filmi, bütün hollywood bir araya gelse çekemez. amerikalıların deyimiyle "en kötü muhteşem film"
filmin başındaki cüneyt arkın'ın çağı anlatma metni insanın karnına ağrılar sokacak kadar komiktir.
uzay çağı dünyalılar için bilgi ilerleme çağıdır. binlerce yıl böyle yaşamışlardır. uzay çağı geçmiş zaman ve yaşam galaksi çağına ulaşmıştır. yüzbinlerce yıl geride kalmış, dünya ve gezegenler sistemi galaksi sistemine dönüşmüştür. medeniyetler tarihler geride kalmış, insanlar ilk çağlardaki gibi basit yaşamla yetinmeye başlamışlardır ve bütün güçleri ile ölümsüzlüğü bulmak devamlı bir yaşamı sağlamak için amansız bir mücadeleye girmişlerdir. bu çağda dünya insanları medeniyetleri ırkları dinleri ayrı devletler halinden çıkıp tek bir varlık haline geldiler. tek bir dünyalı yaşayoşları ve kavimleri galaksi çağının dünya insanlarını meydana getiriyorlardı. dünya çılgın bir silahlanmanın sonucu olarak yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmişti . dünya bu gibi tehlikeleri birkaç kez geçirmiş hiç bir kuvvet dünyayı yok edememiş fakat dünya bazı zamanlarda parçalara ayrılmış dünyadan kopan parçalar uzayda meteor taşları haline gelmişti. bazı gezegenlerde hayat devam etmekte yaşam sürmekteydi. ama nükleer savaş çok hızlanmıştı. hükmetmet ve daha güçlü olmak için o güzel mutlu dünya delice parçalanırken birden gizli ve çok güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldı. beş milyar yıl önce enerji ve ışıktan madde haline gelen dünyamız galaksi çağında lazer ışınlarının etkisi ile toz bulutu haline gelip parçalanmaktadır. bu düşman kimdi? hangi galakside idi? tüm dünyalılar bu tehlikeye karşı tekbir silah kullandılar. insan beyin gücü ve iradesinin birleştirilmesi ile yapılan bir tabaka ile karşı koymaya başladılar. insan beyin moleküllerinin sıkıştırılması ile oluşturulan bir tabaka dünyayı korumakta idi. dünya her saldırı karşısında toz bulutu haline gelmekte ve önündeki koruyucu kalkanın arkasına saklanmaktaydı. bu kalkanı delecek tek güç insan beyni ve iradesi ile yaratılacak bir silahtı ama gerçekte galakside bulunan dünya düşmanları silahları ne kadar güçlü olursa olsun beyinleri yoktu. dünya ve insanın değeri sonsuzlukta en büyük silahtı. dünyalılar bu bilinmeyen düşmanı aramaya başladılar. ama gönderilen hiç bir savaşçı geri dönmedi. dünyalılar toplandılar, kavimler bir araya gelip bir çare aradılar. tek çare düşmanı bulup savaşmaktı. en güçlü en büyük iki Türk savaşçısı uzaya açılıp bilinmeyen düşmana karşı savaş ilan ettiler. diğer dünnyalılar bu savaşa katılmadılar fakat hayal güçlerini mantıkla birleştiren her insan bu savaşa katılıp kazanmak azmindeydi.
doksan kiloluk bodur bir adama iskelet desenli kazak giydirip izleyene iskeletor diye yutturmaya çalışan film.
ayrıca filmin sekseninci dakikasında dünyanın yok olmasına on saniye kalmışken seksen sekizinci dakikaya gelindiğinde ancak sadece beş saniyenin geçtiğini görürüz.
cüneyt arkın uzay gemisini ışık hızıyla sürmektedir daha sonra ses hızıyla yayılan frekans dalgaları vasıtası ile kulaklığını diğer kaptan üsse dön mesajı yollar bunun üzerine cüneyt arkın tamam iniyorum diyerek bildiğiniz basbaya kameradan aşağı inmek sureti ile kaybolur yada kamera yukarı döner işte böyle özel effekt uygulamaları ile yabancıların en sevdiği film haline gelmiştir ayrcıa birde mars var ki sormayınız hık demiş kapadokyanın burnundan düşmüş.
sitenin birinde * turkish star wars diyerekten aratınca çıkan güzide film.
--spoiler--
yalnız olay şu amcalar kayayı dövüyo ellerine bir şey olduğu falan yok ulen ne ne senaryo be uzayda hakikaten işler farklı yürüyomuş.
--spoiler--
he link veresim gelmedi desem yalan olur.
bir aforizma da vermek istedim ki, beni benden almıştır.
--spoiler--
sen insanınsın insan kuvvetini daima kötüleri yok etmek için kulanmalı.
--spoiler--
kesinlikle yapılmış en eğlenceli filmlerden biri, belki en kült olanı. özellikle cüneyt arkın'ın peluş canavarın kollarını koparıp pençelerini tekrar canavara saplaması insanı yardırır.