"dünya'yı aydınlatan, güneş ışınlarını aydınlığa çeviren gündüz dediğimiz varlıktır. gündüz dediğimiz varlık ufkun altında da olsa, bunu aydınlığa çevirmektedir. karanlığın oluşması, güneş'in batmasından değil, gece denilen varlığın ortaya çıkmasıdır."
imza : istanbul Üniversitesi ilahiyat Fakültesi öğretim üyesi ve Süleymaniye Vakfı Din ve Fıtrat Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır...
vehabi şafi çakması bu arap-kürt kafasından kurtulup allah ile aramıza kimsenin girmediği, akla,fikre, mantığa düşman olmayan atadan dededen kalma islamiyete dönmemiz lazım. ortaçağ'a ışınlasan bunları orda bile gerici olurdu bunlar.
evet, kuran'da gece ve gündüz daima güneşten ayrı birer varlık olarak gösterilmişlerdir ki bu mesele ezelden beri din alimlerini uğraştıragelmiş, tevil yoluyla kıvırmalarına vesile olmuştur.
anlaşılan abdülaziz bayındır hoca, derin astronomik bilgileri(!) ışığında yaptığı gözlemler sonucu, tevile yer olmadığına karar vermiş!..
şu örnek "bakmakla", "görmek" arasındaki derin farkı gösteren iyi bir örnektir. yeterli bilginiz yoksa, ne kadar bakarsanız bakın, gerçeği göremez veya görmek istediğinizi görürsünüz...
Bakın ergen ateistler, dindarları kafaları çalışmıyor diye eleştiriyorsunuz ama sizin kafanız daha beter çalışmıyor. Yazıyı baştan sonra okursanız ve düşünürseniz (sanmıyorum ama) haklı olduğunu görürsünüz. Mesela kutuplada 6 ay gece/gündüz oluyor ama insanlar 6 ay yatmıyor. Diğer ülkeler gibi 24 saati gece ve gündüz olarak ayrı ayrı yaşıyorlar. Abdülaliz Bayındır'ın da dediği sadece bu. Gece gündüz sadece güneşe bağlı olarak düşünürseniz güneşin 18-20 saat batmadığı zaman ve yerlerde insanları 20 saat mı çalıştıracaksınız?
kimisinin "gece gündüz sadece güneşe bağlı olarak düşünürseniz..." dedikten sonra bir araba saçmalamasına vesile olan iddiadır.
tabi ya!.. neden öyle "düşünüyoruz" ki! zaten dünyanın geoid şeklinde olması da kabul edilemez. öyle olsa güney yarım küredekiler aşağı düşerler veya tepetaklak dururlar akıllım!...
kimisinin "bir görüştür" diyerek önemsediğini ifade ettiği "görüş"(!)tür!..
tabi ya!.. "saygı duyma" çağındayız!.. ona saygı duy, buna saygı duy... hayır, o değil, anamıza sövseler "bir görüştür; buna da saygı duy" diyecekler!...
yahu her görüşe en sahtekarından saygı duymaya o kadar meraklıysanız, bakırköy akıl hastalıkları hastahanesi ne güne duruyor? orası da ortaya saygı duyulması icap eden daha nice görüşler atan insanlarla, keşfedilmemiş dehalarla dolu!..
Abdülaziz bayındır'dan beklemediğim bi açıklama. Genelde çoğu yaygın bilinen gerçekleri eleştirebiliyo. Ama konu güneş ay olunca sapıtmış, veya sempatik olsun diye komiklik yapmıştır.
Şimdi ben de bir test yaptım evdeki salonu da ampul aydınlatmıyor aslında. Henüz tam olarak neyin aydınlattığını bulamadım ama aydın denen bir varlıktan şüpheleniyorum.
ne bekliyordunuz ki elbette güneş aydınlatmıyor. aslında dünya kendi kendine dönerek ürettiği enerjiyi dünyanın tepesinde kurulu aynaya yansıtıyor. oradan da sektirip bize geri döndürüyor. işte bazen aynaların yerlerini değiştirince falan doğal olarak yağmurlar vs oluyor. her yere de aynı oranda ışık güneş falan bu yüzden gelmiyor. bazı yerlerin aynası indiğinde karanlık oluyor. o arada diğer tarafta kurulu olan aynaya enerji yansıyınca da bir taraf aydınlık oluyor tabii.