dünyaya çatabilen şiirler

entry19 galeri0
    1.
  1. Esenlik Bildirisi

    Bir şehrin urgan satilan çarşilari kenevir
    kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
    yagmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmiyorsa
    o şehirden öcalmanin vakti gelmiş demektir

    Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
    gövdede gökyüzünü kişkirtan şiir sahtedir
    gazeteler tutuklamiş dünya kelimesini
    o dünyadan, o şiirden öcalmali demektir

    Ölüm gelir, ölüm duygusuna karşi saygisiz
    ve zekâ babacan tavriyla tiksinti verir
    söz yavan, kardeşlik şarkilari gayetle tikiz
    öcalinmazsa çocuklar bile birden büyüyebilir

    Yargi kesin: Aci duymak ruhun fiyakasidir
    kin, susturur insani; adina çidam denir
    susulunca tutulan çetele simsiyahtir
    o siyah öcalmakcasina gür ve bereketlidir

    Vandal yürek! Görün ki alkişlanasin
    ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
    haksizlik et, haksiz oldugun anlaşilsin
    yaşamak bir sanri degilse öcalinmak gerektir.

    (1973)

    ismet ÖZEL
    3 ...
  2. 2.
  3. " He lan bir Türkiye derim başka bir şey söylemem
    Haram yemem çocuğuma da ondan lokma yedirtmem

    He lan bilmem mi bunlara ne laf yetiştirir yalancı çenen
    Susamayı Kerbela'da öğrenen benim Sıffın'ı da bilen ben

    He lan hemen başa sultan kesilensin veye cumhurbaşkanı
    Hatıra gelir sana milletin günbegün kazıklanması veya anı

    He lan post gösterip suni elyaf kaftanını kafesledinse babanı
    Merak etme münker nekir takdir eder bu profesyonel çabanı

    He lan yersen benim derdim vatan millet Sakarya
    Sen Fauré'den Respighi'den ne anlarsın ağa ! "

    ismet ÖZEL / HE LAN
    2 ...
  4. 3.
  5. Davetiye

    Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce,
    italyanlar başvekili muhterem Düce!
    Duydum ki, yelkenleri edip de fora
    Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
    Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
    Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
    Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
    Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
    Hem karadan, hem denizden ordular indir!
    Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
    Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
    Şaheserler sungtilerle yazılır ancak!
    Çağri Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet
    Italyalı melezlerden üsttündür elbet;
    Bizim eski uşakları alda yanına
    Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
    Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
    Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
    Dirilerek başınıza geçse de Sezar
    Yine olur Anadolu size bir mezar.
    Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
    Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
    Tanıyoruz Atilla'dan beri Cermeni,
    Farklı mıdır Prusyalı yahut Ermeni?
    Senin dostun Cermanyaya biz Nemşe deriz,
    Bir gün yine Bec onünde düğün ederiz.

    Soyle, kara gömlekliler etmesin keder;
    Olum-dirim savaş bir gün mukadder!
    Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
    Fakat yine biz Osmanli, sen Venediksin!
    Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
    Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
    Bu hayaller zamanları hızla asmalı,
    Gök Türklerle Romalılar karşıIaşmalı!
    Görmüyorsan gönIlumüzün içini, korsun!
    Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!

    Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
    17'ye karşı 44 milyon az gelir.
    Arnavud'u yendim diye kendini avut,
    Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
    Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
    Dalmalıdır gövdelere çeIik süngüler!
    Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
    Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
    En yiğitler serilmeli en önce yere!
    Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
    Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
    Büyük devlet kurmak icin büyük kan ister.

    Damarında var mi senin böyle bol kanın?
    Türkün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
    Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
    Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
    Karşısında olmasaydi şanli 'Türk Budun'
    Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,

    Insan oğIu ümitlerle dolup taşmalı,
    Aryalarla Turanlılar karşılamalı.
    Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
    Hız verecek biricik şey ona savaştır!
    Keskin olur Iikörlerden ayranla kımız,
    Karnera'yı yere serer Tekirdağ'lımız.
    Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
    Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
    Biz guleriz Façyo'ların felsefesine,
    Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
    Bizim yanık Fuzuli'miz engin biz deniz!
    Karşisinda bir göl kalır sizin Dante'niz!
    Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşik!
    'Generaller 'Paşalarla atamaz aşık! ..
    Ey italyan başvekili! Ey Musolini!
    iki ırkın kabarmalı asırlık kini...
    Hesabınıi göreceğiz elbette yarın
    Yedi yüzlü, yedi dilli Italyan'ların!

    Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
    Biraz daha yasasaydi Hazreti Fatih
    Ne Venedik kalacakti, ne Floransa...
    Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
    Haydi, hamle kafirindir... ilkönce sen gel
    Ecel ile zaman bize olmadan engel!
    Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
    Sungtilerle çarpışmadır şavaşta yaşa.
    Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
    Bozkurt gibi, kartal gibi doğüşmek gerek!

    Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
    Atila'nin ateşi var içimizde!
    Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
    Sınırdadir Pilevne'nin kırk bir askeri!
    Edirne'de Sükrü Paşa bekliyor nöbet!
    Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
    Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
    Asılmaz bir kayadır bu ebedi Vatan!

    Hüseyin Nihal Atsız
    0 ...
  6. 4.
  7. Acı Çekene Saygı

    Tanrı’yla aynı fikirde değilim
    intihar edenlerin
    Cehenneme gideceği konusunda,
    Kainatın yaratılışına
    Katılmaktan bıktığımda ruhum,
    intihar edeceğim bende
    Denenmemiş bir yolla
    Nerdeyse bütün akıllı kalpler
    intihar edip s*ktir çekmiş yeryüzüne,
    Ben ateist değilim, babasıymış gibi
    Tanrı’ya küsen bir çocuğum
    Eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche’yi
    Cehenneme gönderirse
    Cehennemde yanmayı tercih ederim bende
    Tanrı dürüstlüğü sever..
    Tanrı’nın hayal gücünü beğenmiyorum
    Ben tanrı olsam
    Peygamberler göndermez
    Direk konuşurdum insanlarla
    Ben tanrı olsam
    Hitler’i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım
    Yahut yetenekli bir yazar yapardım onu
    içindeki kötülüğü insanlara değil
    Tuvallere boşaltırdı
    Ben tanrı olsam
    Devletler yok olur
    Gül kokulu bireyler var olurdu sadece
    Atlar çılgın zamanlar koşardı
    Ben tanrı olsam
    Düşünce gücüyle herkesin
    istediği karakter olmasını sağlardım
    Dünya bir şiirin
    Yaratılım sürecine dönüşürdü böylece
    Ben tanrı olsam intihar ederdim
    insanlarla birlikte
    Acı çekmeyi öğrenemediğim için

    Cesar Mendoza
    1 ...
  8. 5.
  9. Sana durlanmış kelimeler getireceğim
    Pörsümüş bi dünyayı kahreden kelimeler
    Kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
    Seni çünkü dik tutacak bilirim
    Kabzenin, çekicin ve divitin tutulduğu yerden parlayan şiir

    ...
    ismet Özel/ Yıkılma Sakın
    1 ...
  10. 6.
  11. Siz hürsünüz; siz şartsız ve kayıtsızsınız
    Bir balığın, bir siyah, bir kara balığın
    incecik kılçığı üzerine yemin edersiniz;
    (K) harfi üzerine yemin edersiniz.
    Rakı içen kadınların, çiçek yiyen kızların
    iyilikleri, günahları ve çeyizleri üzerine yemin edersiniz.
    istakozların, kırmızı ve mavi istakozların
    Bir mavzerlik peygamberlikleri üzerine,
    Küçük ve büyük, acılı ve acısız
    Yeminler yeminler yeminler edersiniz.
    Siz siz üzre yeminler edersiniz.

    Biz hayret eder, kuvvet eder, dudağımızı bükeriz;
    Dudağımızı kör makaslarla dilim dilim ederiz
    iki tane elimiz var deriz;
    Bin tane elimiz olsaydı
    Bini birbirinin aynı olurdu deriz.
    999 elimiz kağıt gibi yansın,
    Bir elimiz güneş gibi dursun..
    Biz elbette dudak büker, hayret ederiz.

    Biz inkar eder, inkarı severiz;
    Bayram hediyenizi iade ederiz
    Biz mahcup ve onurlu çocuklarız
    Başımızı kaldırıp bir bakmayız
    Siz rüyalarınızda yaşayıp durursunuz
    Siz güvercinleri gözlerinden vurursunuz
    Siz ekmeğin hamurunu, aşkın hamurunu samandan yoğurursunuz
    Siz rüyalarınızda yaşayıp durursunuz

    Toprağı zindana koyduk biz
    Üzerine yedi kilit vurduk biz
    Kaç gelinin alnında kaç yumurta kırdık biz
    Varsın yarın takılsın benim çene kemiğim
    Bir köpeğin ön dişlerine
    Ve Fahriye'nin kürek kemiği tam ortasından kırılsın
    Biz inkar eder, şah inkarlar severiz.

    Kafamızı kaldırıp bir bakmayız
    ...........................................
    Ruhumuzun içinde kar yağar
    Anamızdan doğduğumuz geceden beri
    Heybemizi emektar makinelere yükleriz
    Fikirlerimizi tifil vinçlere
    iri buğday tanelerinin trenleri yürüttügünü bilmeyiz
    Biz yangında koşuyu kaybeden atlarız
    Biz kirli ve temiz çamaşırları
    Aynı zaman aynı minval üzere katlarız
    Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız

    Siz kalbe hançer gibi giren
    Siz kalpten ağaç gibi çıkan
    Siz bize şahdamarımızdan yakın
    Siz yüzükler içindeki kan
    Siz inançların sedef kabuğunu
    Ebabil kuşlarının gagalarıyla kıran

    Bununla beraber üzülmediğinizi biliyoruz
    Gün gelecek toprağın altına uzanacağız
    Her gece saat beş sularında sizi
    Toplardamarlarımızın içinde bekleyeceğiz

    (bkz: SEZAi KARAKOÇ)
    2 ...
  12. 7.
  13. tam karşılığıdır:

    anayasası insanın

    Kan yasası bu insanın:
    Üzümden şarap yapacaksın
    Çakmak taşından ateş
    Ve öpücüklerden insan!

    Can yasası bu insanın:
    Savaşlara yoksulluklara
    Ve binbir belaya karşın
    ille de yaşayacaksın!

    Us yasası bu insanın:
    Suyu şavka döndürüp
    Düşü gerçeğe çevirip
    Düşmanı dost kılacaksın!

    Anayasası bu insanın
    Emekleyen çocuktan
    Uzayda koşana dek
    Yürürlükte her zaman

    can yücel
    0 ...
  14. 8.
  15. ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
    nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
    belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
    biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
    parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
    pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
    kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
    iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..

    ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
    durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
    sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
    işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
    küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
    hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
    meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
    güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
    bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
    hepsi ağzıma sıçtı..

    ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
    her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
    seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
    ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
    içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
    ben seni severim sevmesine de
    iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
    2 ...
  16. 9.
  17. Yaşasın Konfederasyon Yaşasın kamçılar ve köleler
    çünkü siyahları sevsem de
    LINCOLN'in bir yalancı olduğunu biliyorum
    dengeler adına vuruldu kim vurulduysa
    çiftçiler, Marlyn Monreo, Bağdat
    dengeler adına bırakıldım kendimle başbaşa
    burada, şehremini'de
    ve bir hallaç pamuğuna dönüşmüş olarak
    kimim ben
    nereden gelip nereye gidiyorum

    bunun ne önemi var
    Mossad besliyor kafka'yı
    ZEN'i Amerika finanse ediyor
    çünkü hepimizi uyuşturup
    ortadoğu'yu ateşe vermek istiyorlar
    ikilem,
    üçlem ve dörtlemler
    alternatif çöplüğüne döndü
    üçüncü dünyanın beyinleri
    "Hiç Akletmez misiniz?"
    "Hayır etmeyiz..."
    felsefenin soysuz çarkına teslim ederiz ayetleri
    öyle büyüttük öyle büyüttük ki felsefeyi
    eylemi de aldı içine
    eylemi aldı bizden.
    ve ateşler içinde,
    Bağdat'ın orta yerinde
    çırılçıplak kaldık işte
    dengeler adına silahsız
    dengeler adına şahsiyetsiz
    miskin, geveze, entellektüel
    dengeler adına vurmadı
    kim vuramadıysa
    dengeler adına
    şair yaptılar bizi
    Hakan Albayrak-dengeler adına
    0 ...
  18. 10.
  19. bana bir camel alırsan eğer sana son iki yüzyılın en büyük şiirini okurum.geçen akşam yazdım,
    derinlemesine araştırma laboratuvarının tuvaletinde öksürürken.
    uzun bir şiir olduğu söylenemez ama 4500 lirana değer,bunu garanti ederim.
    aslına bakarsan her şeyine değer ve eğer şansın varsa dünyan değişir.
    tuvalette öksürürken işte...........
    emniyet sarayının elektrik yüklü bokları arasında....
    birden aklıma geldi son iki yüzyılın en büyük şiiri;
    liberalleri vurun
    Hakan Albayrak-son ki yüzyılın en büyük şiiri
    0 ...
  20. 11.
  21. GÜZEL IRMAK

    Küçüğüm, bu senin sesin, güzel ırmak
    Önce rüzgârın öptüğü, sonra benim öptüğüm
    Bu bitmemiş şiirler senin ayak bileklerin
    Soluğun, kokun, karnın, gölgeli gözlerin
    Bu böyle çözülü göğsün, enine boyuna dudakların
    Sabahlara kadar ki büyük gözlerin böyle
    Bu dal gibiliğin, saçların, kırmızı ağzın
    Bu üstünde onca seviştiğimiz yatak sonra
    Sonra bu benim anı artığı eski yüzüm
    Tüylerin, tay boynun, küçücük çocuk ellerin
    Böyle yukarıdan aşağı gidiyorum seni
    Karışıyor, korkunç, ellerimiz ayaklarımız
    1 ...
  22. 12.
  23. Orda bir savaş var içimde.
    Kokla şair bu taşı Gazze'den getirdim.
    Bu görmüş olduğun kurşun
    Filistin'in göğsünden çıktı.
    Sen Oğuz Atay'da yüzerken;
    intihar yiyip, intihar kusarken,
    Bir çocuk adam gibi öldü...

    Hakan Albayrak
    0 ...
  24. 13.
  25. insanlık namına kırıntı barındırmayan bir şairin! şiirleri, ismet özel midir? değildir tabiki de.
    0 ...
  26. 14.
  27. resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
    resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi,
    ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam.
    resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
    ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
    gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.

    resulullah azrail’i yolda görse tanırdı;
    ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
    derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.

    resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
    o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?

    resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’;
    ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’

    ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;
    annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz

    resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
    ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.

    ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının

    anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…

    resulullah çok şanslı bir insan
    annesi öldüğünde o küçücüktü;
    benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
    zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.

    annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!

    olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
    verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
    resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
    nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.
    Onur Ünlü
    0 ...
  28. 15.
  29. "hayat mayat diyorlar
    benim gözüm mayatta
    hayatın eksiği var
    hayat eksik hayatta

    takınsam kanat manat
    kuş muş olsam seğirtsem
    bomboş vatana inat
    matana doğru gitsem"

    nfk.
    1 ...
  30. 16.
  31. Derin Su

    toy bir delikanlı küçük bir parkta
    herkesi dövebileceğini söylüyor kolundaki kıza
    ve tempo tutuyor ayağıyla
    dünyanın dönüşüne
    ebabil midir nedir kanadından soluyor
    yaralı bir hayvan gibi geceye sokuluyor

    astımlılar korosu
    ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada
    gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında
    ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt
    adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt
    çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet
    su derindir abiler bir damla bile evet
    kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya
    üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya

    II
    bir konvoydan beklenen çok ses çıkarmasıdır
    ihtiyar ölecek oysa hiç dut yemezse bu yıl
    adı yazılacak kırklar hanesine
    yarısı yetim kalmış bir sakat gibi
    karışıp gidecek dünyanın çilesine
    karışıp gidecek dünyanın çilesine

    astımlılar korosu
    bizi sıvayan çamur evi yutan sarmaşık
    cana susayan ölüm yirmi dört saat açık
    sigara içen heykel parmak çıtlatan zenci
    çekirdek yiyen genç kız geceden korkan bekçi
    bizi kışkırtan merak taşı ısıran patron
    kimsesi olmayan ev şahı koruyan piyon
    mühleti dolan bir söz müjdesi bitmiş adam
    pürüz çıkaran müdür olmak bilmeyen akşam

    III
    beni ateşinle koru su içip geleceğim
    kardeşimi de koru bir diğer kardeşimden
    ve kimseye söyleme beş mermin olduğunu
    seni kral sansınlar ve sen de hisset bunu
    hisset ki iliklenmesin göğsüne
    köşeye kıstırılmış bir kaçağın korkusu

    astımlılar korosu
    beş taş oynar al bay emrindeki deliyle
    akrep saçıyor eyvah konuşunca diliyle
    atlı bir karıncayla cenk ediyor kör milis
    kuzuyu alıp kurda ikram ediyor bu sis
    zayıflatıyor rejim uygulayan herkesi
    sahibine havlıyor sahibinin aç sesi
    aç kalmıyor muhalif günde üç öğüt barut
    biliyoruz çok şükür beyazıt kadar beyrut

    ibrahim Tenekeci
    0 ...
  32. 17.
  33. Limansızben uzun zamandır göğü yokluyorum
    avuçlarımda tiftik tiftik yokluyorum göğü
    şekiller size dönen bazı bana dönen çekingen şekiller
    maviyi şırınga gibi bir nefeste çekip beyaza bürüyorum
    başımda uzun zamandır kaldırım kenarı ağrısı
    ayrıklara imtina ederek yürünen kaldırım kesiği ağrısı
    limansız tayfasız deryasız gölgesiz bekliyorum
    biliyorum şu ceylan derisi göğü sıyırarak geleceksiniz
    sözler söylenecek siz gelince makamı semaları aşacak bir bir
    sekiz köşeli duraklarda bir durularak söylenecek hoş nağmeler
    sayın ki ben sizi görmeyeceğim sayın ki siz beni görmeyeceksiniz
    ben tüm azalarımı ayrı çarmıha gerip yine sizi bekleyeceğim

    Berat. B
    0 ...
  34. 18.
  35. Son Mektup

    (Şairin cesedinin yanında bulunmuştur)

    Hepinize! ..

    işte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele

    dedikodudan, unutmayın ki, merhum nefret ederdi.

    Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. iş

    değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem) , ama benim

    için başka bir çıkar yol kalmamıştı.

    Lili, beni sev.

    Hükümet Yoldaş! Ailem: Lili Brik, anam, kız kardeşlerim

    ve Veronika Vitoldovna Polonkaya’dan ibarettir; yaşamlarını

    sağlarsan, ne mutlu bana...

    Bitmemiş şiirleri Brik’lere verin, ne lâzımsa onlar yapar.

    “ Bir varmış bir yokmuş “

    derler hani:

    Aşkın küçük sandalı

    hayat ırmağının akıntısına kafa

    tutabilir mi!

    Dayanamayıp parçalandı işte sonunda...

    Acıları

    mutsuzlukları

    karşılıklı haksızlıkları

    h a t ı r l a m a y a b i l e d e ğ m e z:

    Ödeşmiş durumdayız kahpe felekle.

    Ve sizler mutlu olun

    yeter.

    Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
    1 ...
  36. 19.
  37. güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
    dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar

    dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan
    Kürdistan’da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar

    Muş – Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan
    eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar

    sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan
    portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar

    bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan
    padişahlar ve Muşlar kanar, darülbedayiler kanar

    Muş – Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki
    orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar

    el ele gittiğimiz bir yolda sen gitgide büyürsen
    benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar




    Yokuş Yol’a, Turgut Uyar
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük