insanın bir imtihan yeri olan dünyaya yaratıcı tarafından gönderilmesi inancıdır. bir nevi bu dünyanın bir sınav yeri olduğu ve buna göre yaşamak gerektiği günlük yaşamda sürekli olarak vurgulanır.
gücü her şeye yeten, olmuş veya olacak her şeyi önceden bilen, sınırsız güç sahibi bir yaratıcının sonunu bildiği bir sınavı yapması kadar mantıksız bir düşüncenin ağızlara pelesenk olması şaşırtıcıdır. neymiş efendim sınavdaymışız(!).
bu soruyu çevremde kime sorsam genelde şu çizgide karşılık aldım: "insanda irade denilen bir şey var, iyi veya kötü olandan hangisini seçeceğine karar verecek olan kendisidir."
peki tamam irade var. seçimi biz yaparız evet. burada zaten sıkıntı yok güzel kardeşim. benim seçeceğim şıkkı zaten biliyor yaratıcı * ve maçın skoru zaten belli.
90 dk. oynamaya ne gerek var? *
eğlence mi arıyor sizin kafanızdaki yaratıcınız?
ya da sıkıldı da karınca dövüştüren çocuklar gibi bizi bu gezegene mi attı?
işsiz mi sizin yücelttiğiniz yaratıcınız?
kendi katında her şey apaçık ortada. örneğin; şu sıralar kim eline bıçak alıp kimin bir yerini delecek, yaratıcı bunu biliyor. bin yıl önceden de biliyordu.
neden diğer tarafta o katile imtihandan sınıfta kalmış muamelesi yapsın?
neden iradesinin kötüyü seçeceğini bildiği bir katili belki iyiye yönelir diye sınava sokacak?
yoksa her şeye kadir değil mi? kadirse neden bu uğraş?
bir yaratıcıya inanmanız asla benim eleştiri konumu oluşturmaz. çünkü orası beni ilgilendirmez. ama inandıktan sonra şekilli çizgili cümlelerle tutarsız inançlar geliştirmeniz benim eleştiri konum olabilir. eğer dediğiniz gibi bizi bir tanrı yarattıysa bizi buraya asla sınav için göndermeyecektir. çünkü zaten bildiği sonuçlara tekrar sağlama yapmak onun aciz olduğunun bir ifadesi olacaktır ki ben inanan biri olsam asla bunu söylemezdim. bizim burada olmamızın sınavdan çok daha özel bir amacı olmalı... *
lakin en klişe soruları sorarak kendini tatmin etmek biraz ''küçük dünyanda kendini tatmin etmek'' gibidir. sadece gözle görebildiğin, kulakla duyabildiğin şeyler ile sınırlı değil bu dünya; sadece bir perspektif. zaman kavramı da; ''aha gün 24 saat ahan da dünya dönüyor, 'tanrı' oralarda bir yerde olmalı'' sığlığında tanımlamak -hele bu zamanda- biraz değil bayağı ''darlık''tır. biraz okumak lazım, araştırmak (adamlar ne demiş bakmak lazım); sonra hüküm verilir yoksa bunlar hep ''boş''.