“Dünya adaletsiz... Devir bozuk... Zaman kötü... Hayat acımasız... Vs“ bunlar doğru tespitler değil arkadaşlar bilakis yüzlerimizi başka yöne çevirip gerçeği bilmemize rağmen onu görmezden gelmemizdendir Bu hezeyanlarımız.
Ahlak ve maneviyat (eğitim), hukuk sistemi Ve ekonomi Çöktüyse, adaletsizlik alıp başını gittiyse ve insanlar maddi manevi çöküşteyse, Bunun müsebbibi dünya veya yukarıdaki diğer saydıklarımız değil; insandır.
inananlar için söylüyorum Allah Azze ve Celle Rum Suresi 41. ayette şöyle buyuruyor;
insanların, kendi elleriyle yapmış oldukları şeyler yüzünden, karada, denizde fesat belirdi, yaptıkları şeylerin bir nicesin onlara tattırırız, ola ki dönerler.
Adem oğlu yaratıldığı dönemden beri hiçbir zaman Bu derece Allah’a karşı gelir ve isyan eder vaziyete gelmemişti (sapıtmamıştı).
işin daha acıklı tarafı; şayet aklımızı başımıza almazsak ve Her konuda akliselim olmazsak, kesinlikle bunlar henüz iyi günlerimiz Allahu alem.
dünyaya ve içindekilere karşı çok fazla naif, fazla hassas ve kırılgan olmanın bir alemi yok. çok düşünceli nazik yumuşak ve haddinden fazla kibar davranırsanız ezilirsiniz. kendinizi ezdirmeyin. buna gerek yok. yeri geldiğinde sesiniz çıkacak. hakkınız olanı almasını bilmelisiniz. mücadele bunun için var. her şeyden önce hak etmek ve çalışmak şart. millet ...şak keyfi yaparken sen çalışacaksın. zalime boyun eğmek eyvallah etmek yok. kimseye yalvarmayacaksın bu hayatta. kurt gibi ensen kalın olacak. kendi işini kendin halledeceksin. kimseye ağız bükmeyeceksin, yüz suyu dökmeyecek müdana etmeyeceksin. hiç kimseye kötülük ve zulüm etmeyeceksin. zulmedilen yerde durmayacaksın. ana babanı kimseye muhtaç bırakmayacaksın. hayır dualarını aldıktan sonra da ardına bakmadan daima ileri aslanlar gibi yürüyeceksin..
dünya adaletsiz değil, insanlar yavşak.
yaşam, evren çok adildir. doğa - dünya - yaşamda asla hak edilmeyen bir şeye sahip olunamaz. doğa asla asalak gibi yaşamı kabul etmez. eğer insan eli değmemişse hiç bir canlı yaşamını devam ettirmek için başka yaşamı yok etme pahasına varlığını sürdürme gayreti içinde olmaz.
var olan yaşama bakarsanız doğada gereksiz ve zararlı bir şey yoktur. depremler volkanlar heyelanlar bile yeni yaşamın ortaya çıkması ve bu yaşamın devamı için gerekli coğrafi oluşumlardır.
yaşam her şekilde yenilenir ve devam eder. bunun istisnası insandır. insan bu dünya denilen gezegende yaşam formuna uymayan bir canlıdır.
Maalesef öyle güzel insanlar kaybederken, hep kötü insanlar kazanıyor, yapılan her şuç, her yanlış cezasız oluyor, kötü insanların yanına kar kalıyor, işe gereksinimi olanlar istihdam edilmiyor, torpilliler istihdam ediliyor, kimse haklının yanında değil, suçlunun, güçlünün yanında. Boşuna mı demiş Selda Bağcan adaletin bu mu dünya diye.
Geçenlerde Kıbrıs şehitleri caddesinin oralarda yürürken önümdeki iki hanımefendi vardı ve sağa sola bakınıyorlardı, yemek yiyecek yer arıyorlardı belli ki. Sonra yanlarından geçerken bir tanesinin "çok pahalı yaa evde yiyelim" dediğini duydum ve Bu cümle beni çok üzdü çünkü pahalı dediği yer de tavuk dürümcü anasını satayım, şu zincir firmalardan. Şartlar ne olursa olsun bir tavuk dürüm kimseye pahalı gelmemeli.
iyi insanların azalması, kötü insanların çoğalması. kişisel mutluluklarını her şeyden ön planda tutan ve mutluluğunu mutsuz insanların üzerinden inşa eden bencil kişilerin amip gibi üremesi. yanındaki aç olduğu halde kendisi tıka basa doyan doyumsuz insanların artması. bu ve bunun gibi binlerce örnek. işte bunlar bozdu teraziyi. işte dünyanın çok adaletsiz bir yere gelmesini sağlayan insancıklar bunlar.
o zaman fakir olmayin. simdi adalet olsun diye zengin insan fakir olmayacak , sen zengin olacaksin ki esitligi sagla. aglamakla olmaz bu is kalkin calisin.
dünyanın her insan için eşit değerler taşımadığı gerçeğidir. kimileri refah içinde yaşarken kimileri açlıktan kıvranır. kimileri son model arabalarla gezme lüksüne kavuşurken, kimileri otobüslerde sürünür. kimileri 1 kuruşun hesabını yaparken, kimileri para harcayacak yer arar. bu dünyanın hayvanlar dünyası olduğunu gösterir işte. güçlü olan güçsüzü sömürerek refaha ulaşır.