1.
içinde hayat diye bi şeyin olması. ya da tanrı mı deseydim?
2.
Göre göre neslimizin tükenmesini sağlamamız.
3.
hatalarının farkında olduğun, pişman olduğun, telafi etmeye çalıştığın halde aşağılanmak.
4.
vazgeçilmezlerinden vazgeçmek zorunda kalmak.
5.
ölen bir sevdiğinizin yokluğuna alışmaktır...
6.
bana soracak olursanız dünyadaki bütün ağaçların kesilme haberi olurdu.
-düşünsenize lan yeşilin olmadığı bi dünyayı.
8.
dünyanın en mutlu edici şeyinin asla olmayacağını bilmek
9.
dünyanın, kendisiyle birlikte yok oluşunu izlemek.
10.
insan kaybetmektir, daha kötü ve üzücüsü yotur.
11.
sevdiğiniz birinin acı çekerek, tecavüz edilerek öldüğünü görmeniz.* *
12.
o gidince, bugünkü sen bir daha göremeyecek olmaktır esasında.
14.
en sevilen kişinin vefatıdır.
16.
hayattaki en büyük ve hatta tek hayalinizi gerçekleştirecek güce ve cesarete sahip olmadığınızı anladığınız andır...
17.
sevdiklerinizi kaybettiğiniz anlardır.
18.
bir organının ya da uzvunun eksik olması.
19.
en yakınını kaybettiğin an.
20.
"for sale: baby shoes. never used."
e. hemingway
21.
en değer verdiğin kişiyi kaybettiğin an.
22.
sırasıyla; yalnızlık, fakirlik.
23.
sanat camiası ile ilgili aldığımız üzücü bir habere göre (bkz: nihat doğan ) bu sabah evinde canlı bulundu...
24.
Bir insanın kendisini sevmemesidir. Bunun ötesi yoktur, bundan sonra hayatında şekillenecek her şey bu bakış açısıyla şekillenir. Yani dostlarım dünyanın en üzücü şeyi , insanın kendisinden vazgeçmesidir.